24 Nisan 2025 Perşembe / 26 Sevval 1446

Karlar sıcak sıcak saçlarına değince…

Sezai Karakoç’un ‘Kar Şiiri’nden Nazım Hikmet’in ‘Karlı Kayın Ormanı’na ‘beyaz taneler’, en kristalize olmuş haliyle harf harf edebiyatımızdaki yerini de aldı. Kar için pek güzel şiirler, öyküler ve denemeler yazıldı. Mevsim kışa dönmüşken edebiyatçılarımıza ‘kar’ın çağrıştırdığı dizeleri sorduk.

YILMAZ YILMAZ13 Aralık 2013 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince…
Yıldız Ramazanoğlu: Sadece ayetler yakışıyor bu ana. Ses veren balçıktan yaratılan, hamuru karılan ve tesviye edilen insandan söz eden, geceyle gündüzün birbirini kovaladığını, başıboş bırakılacağımızı mı sandığımızı söyleyen ayetler. Yasin suresindeki gibi bir haksızlığa karşı şehrin bir ucundan koşarak gelen adamların zamanıdır sanki. Soğuğa aldırmadan meleklerin inişiyle uyumlu olarak çıkıp gelirler sanki. Kur’an’daki bütün sinematografik sahneler bir de kar altında tekrarlanır zihnimizde. Ayetlerden sonra ise sadece şiir yakışır karlı akşamlara. Su Kasidesi olabilir mesela ya da Sezai Karakoç'un yayınladığı İslam’ın Şiir Anıtlarından şiirler olabilir.

Ahmet Turan Alkan: Yaşadığım yerde kar yağınca insanlar dehşete kapılıyorlar (İstanbul) ve belki de o yüzden kar kalıcı olmuyor, dokunup geçiyor. Karlı bir memlekette yaşamak! Elli yıl kar sefâsı sürdüm; bundan sonrası nasib işidir. Tabiî ki Dıranas’ın şiirini; Türkçede kar mefhumunu bu kadar yüksek bir dille ve derin anlatan başka metin var mıdır?

Abdullah Harmancı: Kar bizim gibi karsız şehirlerde yaşayanlar için ancak bir iç sızısıdır. Televizyon haberlerinde iç geçirerek izlediğimiz… Bir fotoğraf karesidir. Kar özlemiyle yandığımız ilan ederim.
Hüseyin Kaya: Elhan-ı Şita ve Dıranas’ın Kar adlı şiiri muhakkak kendini hatırlatır bu havalarda. Sezai Karakoç’un Kar şiirini de unutmamak gerekir tabii. Çok sık olmasa da Cahit Sıtkı’nın Kar ve Ben, Kar ve Hatıralar başlıklı şiirlerini de hatırlatır, okurum. Bir de A. Turan Alkan hocamızın “Kardır Yağan Üstümüze Geceleri” ve Bir “Resimaltına Düşen Resimler” başlıklı yazıları karlı günlerde kendine çağıran yazılardan.

Mustafa Uçurum: Dışarıda ağır ağır yağan bir kar varsa ve o an dersteysem öğrencilere İsmet Özel’den Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak şiirini okurum. Kitaplığıma yakınsam Ali Çolak’tan bir kar denemesi seçerim. Aslında içinde kar olan her cümle o kadar sıcaktır ki. Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırıp lapa lapa yağan kar altında yürümek gibisi yoktur. Kara bastıkça çıkan sesin ritmiyle yürüyerek ferahlamak ve Elhan-ı Şita’yı okumak da iyidir.
Selvigül Kandoğmuş Şahin: Karlı günler insana, soğuk ve yalnızlığı çağrıştırır mı bilmem. Ben karlı günlerde penceremin önüne oturup, lapa lapa yağan karları izlerken, o anda ruh halime hangi şiir veya öykü uyuyor, bana ilham veriyor ve arkadaş oluyorsa, onu okumayı tercih ederim. Ama nedense Üstat Sezai Karakoç’un ‘Allah kar gibi gökten yağınca/ Karlar sıcak sıcak saçlarına değince/ Başını önüne eğince/ Benim bu şiirimi anlayacaksın’ dizelerinin bulunduğu o muhteşem kar şiirini, her kar yağışında hatırlarım.

Kamil Yeşil: Karın yağışından mı manzaranın değişmesinden midir bilmem; ben bazen Dıranas’ın “Kardır yağan üstümüze geceden/ Yağmurlu, karanlık bir düşünceden/ Ormanın uğultusuyla birlikte/ Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte / Kar yağıyor üstümüze, inceden.” şiirini okurum. Şiirin gerisini de tavsiye ederim. Türkçenin en güzel kar şiiridir bana göre. Bazen de İsmet Özel’in “Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak” şiirini okurum. Bu şiir bana yukarıda anlattığım olayı hatırlatır.

Şahin Torun: Erzurum da ki çoğu kimseyi bilmem ama benim aklıma Cahit Zarifoğlu’nun ‘Dağcılıkları’ gelir nedense her kar yağdığında ve içimden şöyle bir dize geçer; ‘ O buzul yarda kar yataklarında / Dağla aramızda…’ diye sürüp giden ezbere bilmediğim şiir. Ve yine aynı şiirden bir dize daha ‘Cilo Cilo karağlarken /Buz kaymağı yanağın…’ Bir de Sezai Karakoç’un yine ezbere bilemediğim ‘Kar Şiiri’nden; ‘Allah kar gibi gökten yağınca…’ dizesi gelir.

Sezai Karakoç’tan
Kar Şiiri

Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın

Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın

Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip gider
Her affın içinde bir intikam gelip gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın

Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın