Bülbül Susturulduğunda...

Charlie Herbo dergisine yapılan silahlı saldırı sonrası tüm dünya teröre karşı tek yürek oldu! Elbette bu saldırı dünya tarihinde yaşanan ne ilk ne de son terör eylemiydi. Ancak dünya liderlerinin dayanışması gerçekten gözyaşartıcıydı. Aynı liderlerin Suriye ve Filistin’de devlet eliyle sistematik olarak uygulanan terör ve kıyımlar karşısında uzun yıllardır tercih ettikleri  suskunluklar düşünüldüğünde Paris sokaklarındaki yürüyüşün riyakârlığı da çok net ortaya çıkıyor. Dünyanın duyarsız kaldığı tüm savaşları, katliam ve soykırımları görünür hale getirmek için izlenebilecek en sağlıklı yol sanatın gücünden yararlanmak. Yahudilerin bütün dünyaya bedelini ödettiği Hitler’in soykırımına sinema ve tiyatro eserleriyle inandırıldık. Tarihi belge ve vesikalardan çok dramatik filmler güçlendirdi katliam tezini. Buna karşılık hiçbir coğrafyasında yaşanan kıyımlar bu kadar güçlü anlatımlarla dünya kamuoyunun bilinçaltında yer tutmadı. Tek tük ortaya çıkan örneklerden biri Filistinli hukukçu, yazar ve aktivist Raja Shehadeh’in İsrail’in Filistin’i kuşattığı dönemde tuttuğu günlüklerden oluşan kitaptan hareketle İskoç yönetmen David Greig’in oyunlaştırdığı Bülbül Susturulduğunda. Bu sezon İstanbul Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen Bülbül Susturulduğunda bu anlamda doğrudan vicdanlara seslenen bir metin. Hakan Silahsızoğlu’nun çevirdiği Özgür Yalım’ın yönettiği oyunda Alptekin Serdengeçti rol alıyor. Metni böylesine güçlü olan oyun izleyicide ne yazık ki aynı etkiyi bırakmıyor. Oyuncu teknik olarak görevini eksiksiz yerine getirse de işin ‘duygu’ boyutu eksik kalıyor. Oyun bu hafta boyunca 20, 22 ve 24 Ocak’ta Üsküdar Stüdyo Sahne’de perde açacak.