Milli Mücadele döneminde Yozgat’ta ve çevre illerde etkin olan, padişaha yakınlığıyla bilinen Çapanoğulları’nın kurulacak yeni Meclis’e karşı başlattığı Yozgat İsyanı, Siyami Yozgat tarafından romanlaştırıldı. Ötüken Yayınları’ndan çıkan kitap, yazarın Yozgat İsyanı’na katılanlardan dinlediği tanıklıklar ve Çerkez Ethem, Çolak İbrahim, Kazım Karabekir gibi isimlerin hatıratlarını temel alıyor.
“Çocukluğum, uzun kış gecelerinde Haceli’nin odasında eşkıya hikâyeleri dinlemekle geçti. Aynacıoğlu, Deli Hacı, Deli Omar, Katil İlyas, Kavlak Ali ve adı sanı unutulmuş, nerede görülseler katli vacip, nerede görülseler kurşuna dizilen bilcümle eşkıya üstüne söylenmiş efsaneleri dinlerken, kaç defa ırmak boyunda çalakamçı at sürmüşlüğüm, Deveci Dağı’na çıkmışlığım vardır” diyen Yozgat, romanın ismini de “Usât, âsî kelimesinin çoğuludur, isyan edenler anlamına gelir ki, o dönemde Çapanoğlu atlıları için kullanılmıştır” diyerek açıklıyor.
Sözlü tarih romana kaynaklık etti
Otuz yıldan bu yana bu isyanla ilgili arşiv çalışması yapan Yozgat, başlangıçta Milli Mücadele’ye destek veren ancak birinci meclisin kurulması gündeme geldiğinde bu duruma itiraz eden Çapanoğulları’nın padişaha bağlılıklarından dolayı bu isyana kalkıştıklarına dikkat çekiyor. “Çapanoğullarının yeni meclis kurulurken o süreç içinde yer almamaları gerekiyordu. Çok vatansever insanlar ama kuruluş sürecinde dışlanmaları için özel bir çalışma yapılıyor” diyen Yozgat, bu köklü ailenin bir gecede kendi kurdukları şehirden sürgün edildiklerini ve bazılarının da idamlarının istendiğini kaydediyor. Çapanoğulları’nı ortadan kaldırmak için Çerkez Ethem’in görevlendirildiğini anlatan Yozgat, “Birçok katliam yapıyor, Yozgat’ı yağmalıyor ve arkasından Çerkes Ethem de kurban oluyor. Çapanoğulları’nın hazin hikayesi sürgüne gönderilmeleriyle devam ediyor. Bir kısmı idam ediliyor. Büyük bir aile darmadağın oluyor” diye özetliyor isyan sonrası yaşananları. Çapanoğulları’nın çocuklarının bugün hayatta olduğunu söyleyen Yozgat, isyanın belkemiği olan ve bin atlıyla isyana katılan Aynacıoğulları’nın da neslinin devam ettiğini belirtiyor.
YOZGAT İSYANI NASIL ÇIKTI?
1920 Mart’ında Büyük Millet Meclisi’nde görev alacak temsilcilerin seçilerek Ankara’ya gönderilmesi gerektiğiyle ilgili telgrafın gelmesinden sonra Yozgat Müdafaa-yı Hukuk Cemiyetinde farklı sesler çıkmaya başlar. Bizzat Mustafa Kemal tarafından iletilen birlik beraberlik tekliflerine de kayıtsız kalan Çapanoğlu ailesinin tutuklanıp Ankara’ya gönderilmesi gündeme gelir ve bu bardağı taşıran son damla olur. Bir gece Çapanoğullarının ileri gelenleri gizlice şehri terk ederler. Yedi düvele ‘hilafet ordusu’ kurulacağına dair haber salarlar gizlendikleri yerden. Dağlar Padişahı Aynacıoğlu ve diğer namlı eşkıyanın da desteğiyle güçlenen Usat, savaş için yeteri kadar malzeme ve donanıma sahip olunca da Kılıç Ali Bey’e bırakılan Yozgat’ı almak; daha sonra Mustafa Kemal’in başına Ankara’yı yıkmak kararlılığıyla yola çıkar. Yozgat kısa zamanda Çapanoğlu ailesinin eline geçer. Ankara’ya bağlı bütün kuvvetler batıda Yunan’a karşı mücadele vermektedir. Ancak Mustafa Kemal, kolay olmasa da, Yozgat ve çevresindeki isyanı bastırmak için Çerkez Ethem’i ikna etmeyi başarır. Organizeli Çerkez Ethem kuvvetleri çok kanlı çarpışmaların ardından Yozgat’ı isyancılardan geri alır. Çok büyük zulümler ve yağmalar yapılır. Çapanoğlu ailesi ise çaresizlik içinde fukaralığa terk edilir. Kimisi çok uzak köylere sığınır, kimi sürgüne gönderilir, kimi yakalanıp idam edilir.