Çok sayıda davetlinin katılımıyla yapılan toplantıya, Bakan Ersoy'un eşi Pervin Ersoy, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü Selim Terzi de katıldı. Bakan Ersoy, Antalya Kültür Yolu Festivali'nin, ülkemizin kültür ve sanat alanındaki en büyük organizasyonu, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin en önemli rotalarından biri olduğunu söyledi. Dünyanın en önemli turizm başkentlerinden Antalya'ya farklı alanlarda katkı sağlamaya devam ettiklerini belirten Bakan Ersoy, "Antalya'nın kültürel mirasına sahip çıkarken tarihin en önemli çalışmalarını hayata geçirdik. Altyapı sorunlarını çözüme kavuştururken tarımı ihmal etmedik. Sahillerimize değer katan çalışmalar yaptık. Turizmi, 365 güne yayabilmek için olabildiğince çeşitlendirdik" dedi.
Dünya turizm pastasından daha yüksek pay alabilmek için görevlerinin, Antalya'nın sahip olduğu tüm güzellikleri, tarihini, değerlerini ve imkanlarını daha da görünür kılmak olduğunu kaydeden Ersoy, "İşte bu bakış açısıyla bakanlık olarak yeni bir vizyon ortaya koyduk. 'Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Bir Turizm' anlayışıyla geliştirdiğimiz kültür politikalarının bir sonucu olan Türkiye Kültür Yolu Festivali, katılımcı sayısı ile bugün dünyanın en büyük festivali haline geldi. 4 yıl önce bir şehirde başladığımız, bu yıl 7 bölgede 16 şehirde devam ettirdiğimiz festival, Avrupa'nın en seçkin kültür sanat festivallerini bünyesinde barındıran Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edildi. Burada temel amacımız, ülkemizin kültür ve sanat alanındaki değerleriyle uluslararası sanatçıların bir araya gelmesiyle ortaya çıkacak zenginliği halkımızla buluşturmaktır" diye konuştu.
Türkiye'nin 7 bölgesinde ve birçok farklı şehrin sokaklarında sanatın etkisinin hissedildiğini dile getiren Ersoy, "Dünyanın en önemli sanatçıları düzenlediğimiz konserlerde şarkılarını seslendirirken, halkımız bu şarkılara eşlik ediyor. Çağdaş sanatın en seçkin örnekleri, festival kapsamında galerilerimizde sergileniyor. Geleneksel sanatların en müstesna örnekleri, usta isimlerin eserleri de yine halkımızla buluşuyor. Kültür Yolu Festivalleri'mizle şehirlerin somut ve somut olmayan miraslarını herkesle buluşturmayı ve şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeyi hedeflediğimiz bir kültür ve turizm atılımı gerçekleştirmiş bulunuyoruz" dedi.
Bakanlık olarak kültürün ve sanatın her alanına yatırım yapmaya devam edecekleri ve dünyanın en önemli sanatçılarının getirileceğini anlatan Bakan Ersoy, 2 Kasım'da başlayan ve 9 gün sürecek Antalya Kültür Yolu Festivali'nde konserler, sergiler, söyleşiler ve her yaşa uygun etkinlikler olacağını kaydetti. Ersoy, "Şehrin çeşitli noktalarındaki etkinliklerde sanatçılarımız, Antalyalılar ile yerli ve yabancı ziyaretçilerimizle buluşacak. Antalya'mızın ekonomik, tarihi, kültürel ve turistik değerlerini ve imkanlarını da bu vesileyle daha da görünür kılmayı hedefliyoruz. Düzenlenen etkinlikler ve tanıtımlarla Antalya'mızın tarihteki, ekonomimizdeki, turizmimizdeki, kültür ve sanat hayatımızdaki önemini de özellikle vurgulayacağız. 77 ayrı noktada toplam 285 etkinlik gerçekleştiriyoruz. Şehrin sahip olduğu kültür-sanat mekanlarının, müze ve ören yerlerinin büyük bir kısmı festivalimize ev sahipliği yapacak ve sanatseverlerimizi misafir edecek" diye konuştu.
Konyaaltı Beach Park'a bir ana sahne kurulduğunu, oluşturulan Çocuk Köyü'nde eğlenceli etkinlikler, atölyeler, oyunlar ve tiyatrolar hazırladıklarını belirten Ersoy, "Çocukların ekranlardan tanıdığı çizgi film karakterlerinin sahne gösterileri, panayır çadırları, tematik oyun alanları, müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimlerinin yapıldığı aktivite çadırları Çocuk Köyü'nde olacak. Halk müziğinden tasavvuf musikisine, klasik müzikten operaya, popüler müzikten dünya ezgilerine ve tiyatroya kadar geniş bir yelpazede halkımızı farklı mekanlarda sahne performanslarıyla buluşturacağız" dedi.
Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi'nin sezon boyunca kapalı gişe sahnelenen oyunları ve performanslarının da festivalde olacağını söyleyen Ersoy, "Şehrin çeşitli noktalarında da dijital sanattan geleneksel sanatlara kadar ilgi çekecek ve zihinlere kazınacak çeşitli sergilerimiz olacak. Sergilerin olduğu etkinlik mekanlarımız festival süresince her yaştan sanatseverin katılabileceği heykel, resim, ebru, moda, çini gibi farklı alanlarda sanat atölyelerine ve workshoplara da ev sahipliği yapacak" diye konuştu.
Son 7 yılda 61 şehir 358 ilçede toplam 895 bin izleyiciyle buluşan Gezen Sinema TIR'ının da Antalya'da olacağını açıklayan Ersoy, "Festival süresince şehrin farklı noktalarında kültürümüzü, şehrimizi daha yakından tanımaya imkan sağlayan gezilerimiz de olacak. Antalya, coğrafyası ve gelenekleri itibarıyla gastronomisi ve coğrafi işaretli ürünleriyle de öne çıkan bir şehrimiz. Antalya'da tam 13 noktayı Festival Lezzet Durağı olarak belirledik. Belli kriterlerle belirlediğimiz bu noktalarda asırlara dayanan, lezzetleri hikayesiyle, malzemesiyle ziyaretçilerimiz deneyimleme imkanına sahip olacaklar" dedi.
İnsanlık tarihinin en büyük saldırılarından birine maruz kalan Filistin'i de unutmadıklarını dile getiren Ersoy, şunları söyledi: "Filistin davasına vurgu yapan karikatürleriyle dikkati çeken Naci el Ali'nin, özgürlük mücadelesinin sembollerinden biri haline gelen Hanzala karakterlerinden oluşan sergisi de Karatay Medresesi'nde görülebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanat hayatına her alanda katkı sağlamaya devam edeceğimizi belirterek, bu etkinliklere katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum."