25 Kasım 2024 Pazartesi / 24 CemaziyelEvvel 1446

Bir Modernizm Meselesi Olarak: Başörtüsü

DİDEM ARVAS BALTA’NIN ÇALIŞMASI MESELEYE CİDDİ AKADEMİK KATKISININ YANINDA ORYANTALİST TAVRI AŞAMAMIŞ TÜRK AYDINININ NASILDA ÖNKABULLER VE ÖZNEL YARGILAR ÜZERİNDEN MESELEYİ DEĞERLENDİRDİĞİNİ DETAYLI BİR ŞEKİLDE ANLATIYOR.

AYŞEGÜL YILDIRIM KARA27 Şubat 2015 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Bir Modernizm Meselesi Olarak: Başörtüsü

“İnancın gizli nedeni bizden hareket eder ve yine bize döner, ancak bizzat bu durum, inanmak için bir başka ve belki de en iyi nedendir.” Marcel Gauchet epigrafıyla başlıyor, Didem Arvas Balta’nın “Modern İçinde Bir İnanç Deneyimi; ÖRTÜNME” adlı kitabı.

Kitap, Balta’nın Bilgi Üniversitesi’nde hazırlamış olduğu yüksek lisans tezinin yayımlanmış hali. Başörtüsü gibi uzun yıllar az gidilen uz gidilen ama bir arpa boyu mesafe kat edilemeyen, toplumsal gerilim mevzuu olmuş bir alanda yazılmış sosyolojik analizler ve karşı duruşlar içeriyor. Toplumun her kesiminin farklı algılayıp soğan metaforunda olduğu gibi katman katman anlam yüklediği bu netameli alanda yapılan her ciddi çalışma meseleye katkı sunuyor. Dini inançların, Kemalizmin, feminist bakış açısının, sınıfsal ayrışmaların, sekülerizmin ekseninde irdelenen ve farklı sonuçlara ulaşılan bu alanda Didem Arvas Balta’nın çalışması, çok yönlülüğü olduğu kadar toparlayıcılığı açısından da ehemmiyetli bir yer tutuyor.

Tezin tetikleyici ve itici gücünü, yazarın “ikinci nesil” olarak nitelediği eğitimli, kentli, örtünen kadınları araştırma konusu yapan ve birbirine benzer sonuçlara ulaşan üç seküler kadın araştırmacının çalışmaları oluşturuyor. Nilüfer Göle, Feride Acar ve Özlem Avcı’nın sırasıyla Modern Mahrem, Türkiye’de İslamcı Hareket ve Kadın, İki Dünya Arasında adlı çalışmalarındaki yaklaşımlarını ve ana argümanlarını sorunlu bulan Arvas, sosyolojinin bireysellik, kendilik gibi kavramları içinde deneyimleri de önceleyerek analizlerini gerçekleştiriyor. Modernizm ile din arasında kendiliğinden kurulan karşıtlık kuramını irdeleyerek çürütüyor.

DİNDAR KADININ ALİ BULAÇ SORUNSALI

Kitap, üç ana bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, Örtünme Meselesinin Farklı Veçheleri. “Kamusal alan” ifadesinin dünyada ve ülkemizde nasıl kavramsallaştırıldığı incelenerek Türkiye’de örtünmenin hukuki bir sorun olarak algılanmaya başlandığı ilk kamusal mekân olan üniversitelerde yürütülen yasaklar, mahkemeler ve mahkeme kararlarından oluşan hukuki süreç kronolojik bir biçimde aktarılıyor.

Bu bölümde eğitim almayı seçerek kamusal alanda bir kimlik talebiyle ortaya çıkan örtünen öğrencilere karşı, “laik ama demokratik” devlet erkinin yasalar ve kanunları yorumlayarak keyfi verdiği kararlara dikkat çekiliyor. Zaman zaman yasakçı, akabinde özgürlükçü,  sonra tekrar yasakçı tavırlarındaki tutarsızlıklar, çelişkiler ve bocalamaların semptomatik yönü üzerinde duruluyor.

İkinci bölüm; İslami Kesimin Kendi İçindeki Farklılıklar ve Çatışmalar üst başlığını taşıyor. Bu bölümde, örtünen kadınları içeriden anlama kaygısıyla, gelenek ve İslam’ı, kendi lehine yorumlamaya alışmış ataerkilliğe karşı bu kadınların verdikleri iç mücadeleye değiniliyor. Yine burada ilginç bir alt başlık dikkati çekiyor: İkinci Nesil Örtünen Kadınların Ali Bulaç ile İmtihanı adını taşıyan bu alt bölüm, yazar Ali Bulaç’ın farklı dönemlerde Müslüman kadınların sosyal durumu ve yaşam tarzı üzerine özellikle gazete sütunlarından yaptığı değerlendirmelere yer veriyor. Ali Bulaç’ın ifadelerinin genel olarak dindar erkeklerin düşüncelerini dillendirmesi açısından önemli bulduğunu vurgulayan Didem Arvas Balta, Ali Bulaç’a dindar kadınların verdikleri tepkileri de tezine taşıyor. 

Modern Kendilik Kavramsallaştırılmaları başlığını taşıyan üçüncü bölümde ise kantitatif sosyolojinin genel olarak es geçtiği “kendilik” ya da sosyal araştırmalardaki aktörün yokluğunun, insani deneyimleri anlamayı nasıl imkansızlaştırdığına dair örnekler ortaya koyuluyor. Balta, kamusal alan sınırları, başörtüsü yasaklarının yasal zemini ve tarihsel süreç hakkında analiz ettiği araştırmalardan yola çıkarak ilginç bilgilere de yer veriyor:

“… Anadolu kadını kamusal alan yasakları ile ilk kez, ürünlerini satmak için geldiği merkezdeki Pazar yerlerinde karşılaşmıştır. 1882’de dönemin sultanı Abdülhamid Han tarafından çıkarılan bir ferman ile ferace giymeleri emredilmiş, kadınların yasağa tepkisi ise geleneksel giysilerinden vazgeçmektense, şehre gelmeyerek bu yasağı boykot etmek şeklinde olmuştur.”

YASAKLAR AVRUPA KÖKENLİ

Kamusal alanda başörtüsü uygulamalarında Fransa örneğine de değinen yazar, özgürlükçü ve kişi hak ve hürriyetlerine saygı iddiasındaki Avrupa’nın dahi başörtüsü mevzuunda çifte standardını görmezden gelemiyor. “Fransa, 2003 yılında başörtüsünü üniversiteler haricindeki devlet okullarında yasaklama kararını alırken, bu kararına emsal olarak, Türkiye’de laiklik ilkesine dayandırılarak uygulanan başörtüsü yasağını göstermişti. Ne var ki bu durum oldukça paradoksaldır; zira Türkiye’deki örtünme yasakları zaten Avrupa kökenlidir. Ayrıca bir Avrupa ülkesi olmayan ve Avrupalı devletler tarafından insan hakları konusunda en ağır eleştirilere uğrayan Türkiye’nin eleştirildiği bir konuda emsal kabul edilmesi en hafif tabiriyle gülünçtür.” 

“Örtü Avrupalının kolektif hafızasından öyle güçlü bir itkiyle atılmış ve ötekileştirilmiştir ki, bugün bile örtülü Doğu kadını çeşitli biçimlerde soyarak nesneleştiren ve bir bakıma aşağılayan yapıtlara rastlanmaktadır. Olaf Metzel adlı heykeltıraşa ait “Türk Lokumu” heykeli şarkiyatçı kadın temsillindekinin aksine cinsel çağrışımlardan arındırılmış bir işçi ve göçmen kılığındadır. Başörtülü ve çıplak bir biçimde tasvir edilen heykelde o zamandan bu zamana değişen tek şey aşağılamanın sınıfçı bir kılığa bürünmüş olmasıdır.”

Didem Arvas Balta’nın bu önemli çalışması meseleye ciddi akademik katkısının yanında oryantalist tavrı aşamamış Türk aydınının nasılda önkabuller ve öznel yargılar üzerinden meseleyi değerlendirdiğini detaylı bir şekilde anlatıyor. Kitap, meselenin künhüne vakıf olmak isteyenlerin kütüphanelerinde mutlak surette yer alması gereken bilimsel bir kaynak değeri taşıyor.

Modern İçinde Bir İnanç Deneyimi; ÖRTÜNME

Didem Arvas Balta

Bilgi Üniversitesi Yayınları