30 yıllık sapkınlık

Kopernik Kitap gazeteci Fuat Kozluklu’nun, Adnan Oktar Örgütü hakkında araştırma ve çalışmalarının yer aldığı Kod Adı: Sapkın kitabını okurla buluşturdu. Henüz meslek hayatının başlarındayken Adnan Oktar’ın çevresine topladığı grubun içine sızmayı başararak örgütün karanlık öyküsünün bir dönemine bizzat tanıklık eden Kozluklu kitabında 1986-2019 yılları arasında yaşananlar ile örgütün geçirdiği değişimi gözler önüne seriyor. Kitapta, Adnan Oktar’ın düşünce dünyasından hastalıklı kişiliğine, müritlerinin ortak özelliklerinden sapkın uygulamalarına kadar pek çok konu tüm ayrıntılarıyla ele alınıyor.

İLK SIZAN İSİM

Kur’an-ı Kerim ile insan aldatmanın sıra dışı örneklerindendir Adnan Oktar. Önceleri örgütünü bir arkadaş grubu gibi gösterme çabaları olsa da gün geçtikçe sahne arkasındaki kirli görüntü ortaya çıkmıştır. Özellikle belli bir dönemden sonra insanları etkilemek için kullanılan lüks ve ihtişamlı hayatın arka planında yaşananlar ile ilgili ayrıntılar tahammül sınırlarını zorlayacak niteliktedir. Maddi yönden iyi durumda olan ailelerin çocuklarının ve iyi eğitim almış insanların maneviyat arayışlarını kullanarak tuzağına düşüren yapının işleyişini okumak, bundan sonrası için ailelere yol gösterici olacaktır.

Fuat Kozluklu, 80’li yılların başında, örgütün kendini zararsız bir topluluk gibi göstermeye çalıştığı zamanlarda, hızlı gelişen gazetecilik refleksleriyle örgütün karanlık yüzünü ortaya çıkaran ilk isimdir ve örgüt lideri Oktar’ın Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde yargılanmasında etkili olmuştur. Kitabın en önemli özelliklerinden biri de “mürit” kılığında örgüt içine sızan Kozluklu’nun bizzat şahit olduğu uygulama ve söylemlerin kitabın omurgasını oluşturmasıdır. Kitap, yazarın örgüt içinde kendisini gizleyerek var olduğu dönemden fotoğraflarla zenginleştirilmiş ve örgüt hakkında hazırlanan savcılık iddianamesinin ilgili bölümleri alıntılanarak geniş bir kapsam yakalamıştır.

DAVA SÜRECİ

Adnan Oktar ve örgütüne karşı başlatılan 11 Temmuz 2018 tarihli emniyet operasyonu ve yargılama sürecinin toplumun tüm kesimleri tarafından destek görmesi aslında yapının tüm topluma verdiği rahatsızlığında en net göstergesi. İnancı ve düşüncesi ne olursa olsun her kesimin bu yapıya karşı olumsuz tutumunun ne kadar yerinde olduğu kitabın sayfaları ilerledikçe gün yüzüne çıkıyor. İnsani ve dini hiçbir değerle açıklanamayan bir düşünce yapısı ve bu yapının sapkın uygulamalarını konu alan bu kitap, ileride gerçekleşebilecek benzeri örgüt yapılanmalarına karşı bir önlem ve yol gösterici olma özelliği taşımaktadır.