Medical Park Ordu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Uğur Çobanoğlu, gebelik döneminde folik asit ihtiyacı hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Doğal kaynaklardan ve takviye ürünlerden yeteri düzeyde folik asit tüketilmediğinde folik asit eksikliğinin meydana gelebileceğinin altını çizen Op. Dr. Uğur Çobanoğlu, B vitamini sınıfında yer alan B9 vitamininin sentetik yapıdaki doğal formu olan ve 'folat' olarak adlandırılan folik asitin, vücutta protein oluşturan amino asitleri destekleyen bir vitamin olduğunu vurguladı.
Folik asit eksikliğinin en önemli belirtilerinin halsizlik, yorgunluk, sinirlilik, baş ağrısı ve kaslarda zayıflama olduğunu belirten Op. Dr. Uğur Çobanoğlu, "Folik asit normal kan hücrelerinin oluşumunda rol oynadığı için eksikliği halinde kansızlık ve buna bağlı şikâyetler de ortaya çıkar. Gebelik öncesinde ve süresince yeterli düzeyde folik asit alınmadığında oluşabilecek folik asit eksikliğine bağlı olarak bebeklerde hayatı tehdit edebilecek merkezi sinir sistemi hastalıkları, nöral tüp defektleri (omurga, omurilik veya beyni etkileyen ölüme neden olabilecek hastalıklar) görülebilmektedir" diye konuştu.
Folik asitin kan hücrelerinin yapımında ve çoğalmasında etkin rol oynadığını ve vücuda da çok sayıda faydasının bulunduğunu dile getiren Op. Dr. Uğur Çobanoğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Folik asit vücudun ihtiyaç duyduğu oksijeni sağlayan kan hücrelerinin oluşumunda rol oynar. Folat seviyesinin yeterli seviyede olması depresyon riskini azaltır. Kalp sağlığının korunmasında da homosistein metabolizmasının normal fonksiyonunlarına devam etmesine katkı verir. Folik asit tüketimi bağışıklık sisteminin normal fonksiyonlarına katkı sağlayarak vücut savunmasının desteklenmesine yardımcı olur. Ayrıca çeşitli nedenlerle oluşmuş halsizlik, yorgunluk gibi şikâyetlerin hafiflemesine destek olur. Folik asidin en önemli faydalarından biri de hamilelik dönemi ve öncesinde sağladığı faydalardır. Gebelik döneminde folik asit tüketimi anne adayının folat seviyesinin yeterli olmasına katkıda bulunarak bebeklerde oluşabilecek omurilikte açıklık, kafa yapılarında bozukluk (spina bifida, anensefali gibi nöral tüp defektleri) gibi risklerin azalmasına yardımcı olur."
Op. Dr. Uğur Çobanoğlu folik asit içeren gıdaların en çok koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunduğuna dikkat çekti. Op. Dr. Çobanoğlu, "Folik asit yönünden zengin gıdalara sebze türünde ıspanak, marul, brokoli, bamya, pancar ve lahanayı, meyve türünde ise portakal, greyfurt ve mandalina gibi turunçgilleri örnek verebiliriz. Bakliyatlardan mercimek, fasulye ve bezelyenin dışında balık ve yumurta da folik asit içermektedir. Ay çekirdeği, kabak çekirdeği, fındık, badem, susam ve keten tohumu da yüksek miktarda folik asit içeren kuruyemişlerdir" açıklamasında bulundu.
Folik asite duyulan ihtiyacın gebelik döneminde daha yüksek olduğunu söyleyen Op. Dr. Uğur Çobanoğlu, "Gebenin yeterli seviyede folik asit tüketmesi önemlidir. Gebelik süresince yeterli düzeyde folik asit alımı, doğan bebeklerin merkezi sinir sisteminde oluşabilecek anomali ihtimallerinin azalmasına yardımcı olarak bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişimine katkıda bulunur" diyerek sözlerini sonlandırdı.