Prof. Dr. Panayotis Karidis, Ege Denizi'ndeki sismik hareketliliğe ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşanan depremlerin merkez üssünün, bölgede en yoğun yerleşimin bulunduğu Santorini Adası'ndan kuzeydoğuya doğru uzaklaştığını, böylece tehlikenin azaldığını söyledi.
Bunun bir avantaj olmasına rağmen tehlikenin tamamen ortadan kalkmadığını belirten Karidis, "Bu tür depremler gelecekte mutlaka olacaktır ancak ne zaman olacağını bilemiyoruz. Ben büyük bir deprem olacaksa da turizm sezonu öncesinde olup bitmesini umarım ki durumla baş etmek kolay olsun." dedi.
Karidis, olası bir depremin ne kadar zarara yol açacağının sadece depremin Richter ölçeğindeki büyüklüğüyle değil, aynı zamanda merkez üssünün yerleşim alanından ne kadar uzak olduğuyla da ilgili olduğuna işaret etti.
Depremin yol açabileceği heyelanların da sorun teşkil edeceğine dikkati çeken Karidis, "En kötüsü ise yaklaşık 5 büyüklüğünde bir deprem bile olsa, merkez üssünün binaların altında, yüzeye yakın olmasıdır." diye konuştu.
- ÖNCÜ DEPREMLER VE DEPREM HAZIRLIĞI
Prof. Dr. Karidis, Ege'deki sismik hareketliliğin ardından Yunanistan hükümetinin aldığı tedbirleri doğru bulduğunu söyleyerek "Tüm bunların, daha büyük bir depremin öncüsü niteliğinde olduğunu var sayacak olursak, harekete geçmek üzere zamanımız olduğu için şanslıyız. Türkiye'deki Kahramanmaraş merkezli depremlerin tam aksi bir durum söz konusu. Türkiye'de iki deprem arka arkaya, uyarı niteliğinde herhangi bir öncü deprem olmadan yaşanmıştı." ifadelerini kullandı.
Santorini Adası'nda MÖ 1600 yıllarında da benzer bir şekilde sismik hareketlilik olduğunu ifade eden Karidis, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O zaman da Santorini halkı küçük depremleri görünce eşyalarını özel depolarda sağlama alarak hazırlık yaptı. Santorini'yi terk etti. Depremle birlikte volkan patlaması yaşandı ama hiç kimse hayatını kaybetmedi. Uzayan deprem süreci, şimdi olduğu gibi hazırlık açısından olumlu bir durumdur."
- YAPI VE ZEMİN DAYANIKLILIĞI
Prof. Dr. Karidis, halkın yaşadığı evin depreme dayanıklı olması ve evin yapıldığı zeminin sağlam olması halinde endişelenecek bir durum olmadığını, bu evlerde yaşanmaya devam edilebileceğini belirterek, halkın içinde yaşadığı yapının ve yapının inşa edildiği zeminin güvenilir olmaması halinde deprem olasılığına karşı verilen tavsiyelere uyması gerektiğini ifade etti.
Santorini Adası'nda, 1956'da yaşanan büyük bir felaket niteliğindeki depremin ardından, depreme dayanıklı kubbe çatılı binalar inşa edildiğine dikkati çeken Karidis, binalara tadilat adı altında yapılan müdahalelerin bazılarının dayanıklılığını olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Karidis, "Güçlü bir deprem mutlaka olacaktır. Şimdi olmasa bile daha sonraki yıllarda olacaktır. Biz kendi yaşamımızda bunu tecrübe etmesek bile, çocuklarımız veya torunlarımız edebilir." dedi.
- "VOLKANİK DEĞİL TEKTONİK"
Sismoteknik, Depreme Dayanıklı Yapılar Enstitüsü Araştırma Direktörü Doç. Dr. Hristos Papayoanu da Ege Denizi'ndeki sismik hareketliliğin özellikle son 2 gündür çok arttığına işaret ederek "Bu depremlerin volkanik bir patlamayla kesinlikle ilgisi yoktur, sadece tektoniktir." diye konuştu.
Bölgede yaklaşık 6 büyüklüğünde bir depremin olası olduğunu belirten Papayoanu, "Türkiye'nin batı sahillerini de etkileyecek kadar büyük bir deprem olacağını sanmıyorum." dedi.
Papayoanu, önceki yıllarda da Santorini'de benzer bir sismik hareketlilik yaşanması nedeniyle insanların şimdi olduğu gibi Ada'yı bir süreliğine terk ettiğini aktararak "Asıl zor soru insanların ne zaman evlerine döneceğidir." diye konuştu.
Sismik hareketliliğin halihazırda gelişim sürecinde olduğunu söyleyen Papayoanu, gelişim sürecindeki bir hareketlilik hakkında herhangi bir öngörünün de mümkün olmadığını dile getirdi.
- SANTORİNİ ADASI'NIN VOLKANİK GEÇMİŞİ
Ege Denizi'nde, Yunanistan'ın yaklaşık 200 kilometre güneydoğusunda yer alan volkanik ada Santorini'de en son MÖ 1600 yıllarında volkanik patlama meydana geldi. Patlama sonrası Ada'nın yaklaşık 73 kilometrekarelik bölümü su altında kaldı.
Santorini'den teknelerle ulaşılan, bir kısmının su altında kalmasıyla Ada'dan ayrışan Santorini Kalderası, bugün simsiyah görünümüyle turistlerin ziyaret ettiği alanlardan biri haline geldi.
Volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşan volkanik yer şekline "kaldera" adı veriliyor.
- 1956'DAKİ BÜYÜK DEPREM
Santorini Adası ile Yamurgi Adalarının arasında 1956'da yaşanan 7,5 büyüklüğündeki depremde 53 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi yaralandı. Deprem yaklaşık 25 metre boyunda tsunamiye yol açtı.
- SON YILLARDAKİ BENZER HAREKETLİLİK
Ege Denizi'nde, aynı bölgede, 2011-2012 yıllarında da benzer bir sismik hareketlilik gözlemlendi ancak 14 ay süren bu sismik hareketliliğin sonucunda büyük bir deprem yaşanmadı.