Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Türk Silahlı Kuvvetlerinin planlı tatbikatlarından Efes-2016 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nda kullanılan yerli üretim silahları büyük bir gururla izlediğini söyledi.
Yiğit Bulut Türkiye’nin savunma sanayisinin son 10 yılda büyük bir ilerleme kat ettiğini belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunda çok büyük bir katkısının olduğunu belirtti. Bulut, “Ben tatbikatta gördüklerimden bir Türk vatandaşı olarak gözüm yaşaracak kadar gurur duydum. Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminden itibaren savunma sanayisiyle ilgili öyle adımlar atmış ki biz vatandaş olarak fark etmemişiz. Önümüzdeki 6 ile 7 yıl içinde Türkiye savunma sanayisi yüzde 90- 95 aralığında tam bağımsızlık noktasına yakın bir seviyeye gelecek.” dedi.
Yiğit Bulut'un konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeler şöyle...
BİR TÜRK VATANDAŞI OLARAK GÖZÜM YAŞARACAK KADAR GURUR DUYDUM
Bugünkü tatbikat çok başarılıydı. Hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin teknoloji açısından hangi boyuta geldiğini sahada bire bir gören bir vatandaş olarak bunu anlatıyorum. Hem TSK’nın kurmay dinamikleri açısından hangi noktaya geldiğini ve yerli üretim ATAK helikopterlerinin kabiliyetlerinin gerçek mermi kullanarak neler yapabileceğini, yine aynı şekilde MİLGEM denilen, Türkiye’de üretilen gemilerin neler yapılabileceğini ve İnsansız Hava Araçlarımızın neleri başarabildiğini tatbikat sahasında net olarak gördüm. Ben gördüklerimden bir Türk vatandaşı olarak gözüm yaşaracak kadar gurur duydum.
BİZE SİLAH VERMEYEN O ÜLKELERDEN ALLAH RAZI OLSUN
Bize malzeme vermeyenlerden, bize zırhlı araç satıp 'Güney Doğu’da kullanamazsın' diyenlerden, bize geçmişte sattıkları malzemelerde her türlü oyun oynayanlardan Allah razı olsun diyorum. Biz onlar sayesinde bu kabiliyeti geliştirdik. Bize İHA satıp bize verdiği bilgiyi PKK’ya veren ülkelere diyorum ki sayenizde bugün dünyanın en iyi iki insansız hava aracından birine sahibiz. Türkiye’de yapılan İHA hem sessizlik açısından hem menzil açısından hem de yeni kabiliyetleri itibariyle dünyanın en iyi iki İHA’sından biri. Bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman bize her türlü oyun oynayanlar aslında bize çok büyük iyilik yaptılar. Artık yerli denizaltılarımızı, MİLGEM gemilerimizi yapabiliyoruz. Savaşlarda kullanılacak bütün savaş yazılımlarını yüzde yüz yerli olarak yapabiliyoruz. Bütün bunları yan yana koyduğumuz zaman Türkiye son on yılda savunma sanayi açısından çok büyük bir kapasite kazandı. Yüzde on bağımsızlıktan yüzde 66 bağımsızlık noktasına geldik.
BU DÜNYADA SADECE İKİ ÜLKEDE VAR
ATAK helikopterleri yurt dışında satılanlardan daha iyi daha iyi pozisyon alıp ateş edebiliyor. Yine Türkiye’de ROKETSAN, HAVELSAN, ASELSAN, MKE tarafından, yerli piyade tüfeğinden kullandığımız mühimmata kadar çok ciddi bir üretim söz konusu. Eğer siz bir ülkede istihbaratı başka bir ülkeden alarak o ülke topraklarında bir operasyon yapıyorsanız size o operasyonu yaptırmıyorlar. Bizim insansız hava aracı kabiliyeti kazanmamız Türkiye açısından çok büyük bir imkan. Bu ne demek biliyor musunuz? Bir süre sonra terörist unsurlar karşılarında hiç bir muhatap göremeden sadece İHA tarafından takip edilerek imha edilecek. Bu kabiliyeti dünyada ABD’den sonra kazanmış ikinci ülkeyiz. İnsansız hava aracını keşif haricinde bir savaş uçağı gibi kullanabilen ikinci ülke olacağız. Mühimmat tamamen yerli firmalar tarafından üretiliyor. Özel sektörle birleşiyor ve ortaya bu ürün çıkıyor.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ÖYLE ADIMLAR ATMIŞ Kİ FARK ETMEMİŞİZ
Biz 2001 krizinde 5 milyar dolar için kendi ülkemizin anahtarlarını vermiş ülkeydik. Yıl şimdi 2016 demek ki üretip başarmak istediğinizde başarıyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminden itibaren savunma sanayisiyle ilgili öyle adımlar atmış ki biz bile vatandaş olarak fark etmemişiz. Öyle temeller bırakmış ki bugün geri dönüp onları topladığımızda ortaya çok ciddi bir tablo çıkıyor. Yine aynı şekilde savunma sanayisine çok büyük bir iyilik daha yaptı. Savunma sanayisiyle telekomünikasyonun birleşmesini sağladı. Daha önce yazmıştım ama bu kadar açık ilk kez söylüyorum. Savunma sanayi firmaları telekomünikasyon firmalarının kabiliyetleriyle birlikte onların ihtiyaçlarını da karşılayabilecek üretimleri yapmaya başladı.TSK Vakfına ait şirketler bugün GSM operatörlerinin kullandığı kuleleri üretir hale geldi. İlk defa söylüyorum burada. Bu ne demek biliyor musunuz? Yılda 15-16 milyar TL telefon, yılda 3 ile 5 milyar TL arasında malzeme alan Türkiye’nin, yılda 20 milyar TL’ye yakın harcadığı paranın bir kısmının ülke imkanları tarafından karşılanması demektir. Savunama sanayisi firması telekomünikasyon firmasının ihtiyacını ürettiği zaman oradan kazandığı parayla savunma sanayinde ortaya yeni ürünler koyabiliyor. Önümüzdeki 6 ile 7 yıl içinde Türkiye savunma sanayisinde yüzde 90- 95 aralığında tam bağımsızlık noktasına yakın bir seviyeye gelecek.
BU TOPRAKLARDA KALMANIN TEK YOLU VAR
Bu şu demek, 2023 FX yerli milli uçak projesi, yine 2023 Türkiye’nin zırhlı araçta, seri üretimde karar verilip 6-7 yıl içinde yola çıkacağı bir süreç. Türkiye’nin elektrik ve fosil yakıt motoru yapabileceği, yola çıktığı bir dönem. Elektrikli yerli milli arabanın yapılacağı bir dönem. Hepsinin projeleri devam ediyor. Bunları yan yana koyduğunuz zaman 2023 yılında yüzde 90 ile 95 arasında bağımsızlığını kazanmış bir savunma sanayimiz olacak. Bu topraklarda kalmanın tek bir yolu var. Savunma sanayisinde tam bağımsızlık olmak.Bugün Türkiye İspanyol tipi uçak gemisini yapan nadir ülkelerden biri. Bugün Türkiye awacs filosu açısından Avrupa’daki bir çok ülkeden çok ileri. Hatta beklide Avrupa’daki en ileri ülke. Helikopter filosu açısından dünyada Amerika’dan sonra batı bloğu içinde ABD’den sonraki en büyük filoya sahibiz. Uçan platformlar veya savaş uçakları açısından baktığımız zaman ABD’den sonraki en büyük en ciddi filoya sahibiz. Bugün gördüklerim beni çok mutlu etti.
PROGRAMIN TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ