Bakan Yumaklı, Mardin'de bir otelde düzenlenen "Ulusal Hububat Konseyi 2025 Hasat Öncesi Hububat Kongresi"nde yaptığı konuşmada, kongrede ülkenin çok önemli stratejik ürünlerini içeren hububat üretimiyle ilgili bütün yönlerin tartışılacağını, kongreden çıkan sonuçların Bakanlık için de son derece önemli veriler içereceğini söyledi.
Kongrenin sadece bir ürün grubunun değerlendirmesinden ibaret olmadığını, tarımın stratejik gücünü, gıda arz güvenliğin temelini ve en önemlisi de çiftçi ve üreticilerin emeğinin konuşulduğu çok önemli bir platform olduğunu belirten Yumaklı, kongre için Ulusal Hububat Konseyi başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür etti.
İklim değişikliğinin etkisini çok yakından hissettiklerini, son dönemde birçok iklim olayını farklı şekilleriyle yaşadıklarını ifade eden Yumaklı, şöyle konuştu:
"Kuzey taraflarımızda ülkemizin sel ve taşkınlarını konuşurken, güney taraflarında orman yangınlarını veya kuraklığı ya da farklı iklim koşullarının bize dayattığı birtakım hususları konuşmuş oluyoruz. İki hafta önce de çok önemli bir zirai don olayıyla özellikle meyve çeşitlerimiz çok ciddi bir şekilde etkilendi. Son 30 yılın en düşük sıcaklığından bahsediyoruz. Bize gelen veriler eksi 17 dereceler idi ama Niğde'de eksi 19 derecelerin de termometreler tarafından ölçüldüğünü söylediklerinde, durumun ne kadar ciddi olduğunda herhalde hepimiz farkına varmış olduk. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, özellikle meteorolojik verilerin tarıma etkisi anlamında hepimizin takip ettiği önemli veriler açıklıyor. Zirai donla alakalı geçtiğimiz hafta başından itibaren, bu verileri açıkladığında ilk yaptığımız iş, bütün Bakanlık teşkilatının üreticilerimizin yanında olmasıydı. Derhal sahaya çıkıldı."
Tarımsal üretimin açık alanlarda yapılmasının pek çok riski barındırdığını ifade eden Yumaklı, "Sizler farklı önlemleri alabilirsiniz belki ama bu olay da daha farklı oldu. Maalesef eksi 6 derecenin çok daha altındaki sıcaklıklarda mevcuttaki metotlar ve teknolojiler yeterli olmadı. Tabi bunun sonucunda Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman olduğu gibi bu çok önemli sektör için de yakın takibini bizlere verdiği talimatla bütünleştirdi ve bizler de özellikle bu don hadisesinin yaşandığı iller başta olmak üzere genelini ifade eden hususlarda açıklamalarımızı yaptık." ifadelerini kullandı.
İbrahim Yumaklı, tarım sigortasının öneminin bu son yaşadıkları olayda çok daha yakından anlaşıldığını, tarım sigortası TARSİM'in yüzde 70'e varan oranda poliçe bedelinin devlet tarafından karşılandığını, bir senelik emeğin garanti altına alınmasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak, üreticileri TARSİM sigortası yapmaya davet etti.
Özellikle buğday ve arpa ürünleri için gelir koruma sigortasının da bu poliçe bütününün içerisinde olduğunu bildiren Yumaklı, "Sadece bunlar değil farklı şeyler de yapmanız gerekir. İklim değişikliğine uyumlu özellikle soğuğa dayanıklı ve kuraklığa toleranslı tohumlar ve birtakım AR-GE çalışmaları yapılması gerekir. TAGEM Genel Müdürlüğümüz bu çalışmaları yapıyor." diye konuştu.
Yumaklı, hububat grubu ürünlerin bütün dünyada stratejik önemi en yüksek ürün grubunun içerisinde olduğunu, insanlık var olduğu sürece de bunun böyle devam edeceğini belirterek, dünyada en fazla üretimi yapılan hububat ürünlerinin, mısır, çeltik ve buğday olduğunu aktardı.
Dünyada tahıl üretiminin 2025-2026 pazarlama yılında yeni bir zirve yapacağını öngördüklerine işaret eden Yumaklı, bir önceki yıla göre 70 milyon ton artışla 2,4 milyar tona ulaşacağını tahmin ettiklerini belirtti.
Yumaklı, Türkiye'nin de hububat üretim potansiyeli en yüksek ülkelerden biri olduğunu, bu nedenle üretimin büyük önem taşıdığını ifade ederek, ülkede üretilen bitkisel ürünlerin içerisinde en fazla ekim alanlarına sahip olan ürün grubunun hububat olduğuna dikkati çekti.
Ülkenin tarım alanlarının nadasa bırakılanları hariç yüzde 69'unda tarla ziraatı yapıldığını aktaran Yumaklı, şöyle devam etti:
"Bunların da yüzde 68'inde hububat grubu ürünler ekiliyor. 2024 yılı rakamlarını vermek isterim size, tarla bitkileri ekim alanı 544 bin dekar artışla 167.9 milyon dekara ulaşmış oldu. Son 20 yılda hububat üretimimizin yüzde 14, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 22 oranında artarak 39 milyon tona ulaştı. Hububat içerisinde önemli bir yere sahip buğday. Son 10 yıllık üretimimiz 17 milyon tonla 22 milyon ton arasında değişik miktarlarda, rakamlarda rekolteye sahip oldu. Son 20 yılda verimdeki artış yaklaşık yüzde 31 oldu ve dekarda 296 kilograma ulaştı. Tabi ki bu rakam yeterli değil. Dolayısıyla kurak alanlarda yapılan tarımın özellikle hububat ekiminin sulak alanların oluşturulması ile beraber bu rakamın çok daha yukarılara çıkacağını biliyoruz. Özellikle GAP bu konuda son derece önemli. Buradaki yatırımları hızlıca bitirmek bizlerin de arzusu. Türkiye'nin un ihracatında birinci sırada olduğunu ve makarna ihracatında ikinci sırada olduğunu belirtelim. Bunların kahramanları da sizlersiniz. Bu başarıda payı olan bütün sektör paydaşlarına yani sizlere, ülkem adına canı gönülden teşekkür ediyorum."
Yumaklı, verimli ve kaliteli üretimin öncelikleri olduğunu, bu üretimi risklere karşı dayanıklı haline getirmek için son dönemde çok önemli uygulamaları yürürlüğe koyduklarını vurgulayarak, bu düzenlemelerin planlı üretimin yapılması, sözleşmeli üretim, tarım arazilerinin etkin kullanımı, üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması gibi birçok başlığı içerdiğini anlattı.
Bu düzenlemeler sayesinde tarımsal hasılanın önemli ölçüde artmasının önünü açtıklarına dikkati çeken Yumaklı, bu çalışmalara yeni destekleme modelini de entegre ettiklerini bildirdi.
Üretim planlamasına uyulduğu takdirde buğday ve arpada bir önceki destek modeline kıyasla buğday ve arpada yüzde 243, mısırda yüzde 254 daha fazla destek alınacağını dile getiren Yumaklı, "Geçen yıl 1 eylül itibarıyla üretim planlamasını uygulamaya başlattık. Bu yıl bunun ilk sonuçları gelmiş olacak. Elbette şunu söylemek çok da doğru olmaz. Hemen düğmeye bastık, ertesi günü her şey düzeldi, bu şekilde değil ancak bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanı, bu ülkenin gıda arz güvenliğinin teminatı olan bir bakanlığın en üst düzeydeki temsilcisi olarak üretim planlamasının Türkiye'deki bütün ürün gruplarında, bütün üreticiler tarafından benimsenmesi, sahiplenmesi, gururunu buradan sizlere ifade etmek istiyorum. Bütün üreticilerimize teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Yumaklı, kanunda yapılan değişikliklerin pozitif etkilerinin kendilerine gelen veri setleriyle de doğrulandığını belirterek, şöyle konuştu:
"2025 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlı alanlarımız 3,4 milyon dekar arttı, bunun 1,9 milyon dekarı tarımsal üretim planlaması ürünleri. ÇKS kayıtlı alanlarımız 168,7 milyon dekara ulaşırken, planlama ürünleri alanı 112,9 milyon dekara çıktı. Bunlar son derece önemli rakamlar. Hububat alanlarında ÇKS kayıtlarına göre, bir önceki yıla kıyasla 2,7 milyon dekar artış ve tüm tarım alanlarında 4 milyon dekar artışı tahmin ediyoruz. Üç yıllık açıkladık üretim planlamasını. Hedefimiz, bu planlama dönemi sonucunda, hububat üretiminde yüzde 13'lük bir artış. Eğer önümüzdeki ay iklimle ilgili beklenmedik gelişmeler olmaz ise hububatta hasat sezonuna başlayacağız. Sektördeki fiyat istikrarını sağlamak için dünya ve ülke piyasalarını takip ederek, en doğru enstrümanlarla, en doğru zamanda piyasa refleksini analiz ederek çalışmalarımızı yapıyoruz. TMO geçtiğimiz eylül ayından bu zamana, iç satışlar, mamul madde kapsamındaki satışlar ve ihracat dahil olmak üzere 10,5 milyon ton gibi rekor seviyede bir ürün satışı gerçekleştirmiş oldu."
TMO alımlarının yüzde 50'sinin lisanslı depolarda en üst sistemiyle yapıldığını belirten Yumaklı, bu yıl da bu alımların lisanslı depolar üzerinden başta olmak üzere gerçekleşeceğini ifade etti.
Bakan Yumaklı, TMO tarafından 2025 yılı alım kampanyası hazırlıklarının çok yoğun bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kapsamda elbette ülkedeki anbean bütün gelişmeleri, ekiliş, rekolte ve üretim maliyetlerinin belirlenmesi çalışmaları aynı hızda devam ediyor. 2025 yılında alınacak ürünün depolanması konusunda ön hazırlıklar ve revizyon çalışmaları ile arz edilecek ürünlerin tamamını satın alacak bir TMO hazırlığı da tamamlanmış durumda. TMO arz edilecek ürünlerin tamamını alacak şekilde hazır. Hasat sezonunun şimdiden hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını diliyorum. Türkiye Yüzyılı bereketin yüzyılı olacak inşallah. Ülkemizin bütünü için sürdürülebilir bir kalkınma özellikle modern, verimli ve kaliteli ürünün üretilmesi için son derece önemli ve kıymetli. Bu nedenle hububat sektörüne daha fazla yatırım yapmak ve yerli üreticilere destekler sunmak son derece önemli."
Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Tuncay Akkoyun, çiftçilerin devletin destekleri sayesinde tarımı modern tekniklerle ve ekipmanlarla harmanlayarak, dijital tarım uygulamalarıyla toprak analizleri yaptığını, dron teknolojisiyle ilaçlamalar yaparak verimliliği artırdığını söyledi.
Devletin destekleri sayesinde Mardinli üreticilerin artık daha güçlü, bilinçli ve rekabetçi olduğunu dile getiren Akkoyun, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Mardin'imizde son 20 yılda sanayiden tarıma, enerjiden ulaşıma, eğitimden sağlığa, kültürden sanata çok önemli ilerlemeler, çok önemli gelişmeler katettik ve ilerlemeye devam ediyoruz. Ülkemizde ve ilimizde sağlanan güven ve huzur ortamı ile de yatırımın, üretimin, dolayısıyla istihdamın özellikle de sanayi ve sanayiye dayalı tarımın ve sonuç olarak refahın artması bizleri son derece mutlu etmektedir." ifadelerini kullandı.
Kongrede, AK Parti Mardin milletvekilleri Faruk Kılıç ve Muhammed Adak, Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar ve Kızıltepe Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Şahin de konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından kongre, düzenlenen panellerle devam ediyor.