Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu'nun da katılımıyla video konferans toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda, Katar, Somali, Bosna Hersek ve Kosova ile Libya'daki Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanlığı, NATO Karargahı'ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC'deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanının yanı sıra Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi.
Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve koronavirüsle mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı toplantıda talimat veren Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti.
Terörle mücadele operasyonlarının kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Akar, görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayarak, "İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız" diye konuştu.
Bakan Akar, Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, "Kimsenin hakkında, hukukunda gözümüz yok. Biz iyi komşuluk ilişkilerinden, diyalogdan, problemlere siyasi çözümler bulunmasından yanayız" dedi.
Bunu sonuna kadar desteklediklerini de vurgulayan Akar, "Her türlü görüşmeye 'evet' dedik. İstikşafi görüşmeler, güvenlik artırıcı önlemler, Sayın NATO Genel Sekreteri ile karşılıklı etkileşime meydan vermemeye yönelik yapılması gerekenlerin ele alındığı görüşmeler, bunların hepsine 'evet' dedik. Fakat bunlara rağmen gerekli karşılığı bulabildik mi? Maalesef bulamadık. Fakat bulmayı hala umut ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin dostluktan, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olmasının yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Akar, şöyle konuştu:
"Bu, hiçbir şekilde taviz anlamına gelmez. Bu şekilde yorumlanmamalı, yanlış anlaşılmamalı. Bu konuda son derece azimli, kararlı ve buna muktediriz. Ölürsek şehit, kalırsak gazi, çok açık ve net. Buna göre hakkımızı, hukukumuzu savunmak için Ege'de, Akdeniz'de yapılması gereken ne varsa bunları yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Devletimizin, ilgili bakanlıklarımızın alacağı kararlar çerçevesinde teknik, bilimsel çalışmalara arama, inceleme, araştırmalara biz refakat ve güvenlik sağlama konusunda hazırlıklıyız. Bunu da sağlayacağız, orada araştırma gemilerimizin desteklenmesi bakımından."
Son dönemde sıklıkla gündeme gelen Navtex konusuna da değinen Akar, şunları kaydetti:
"Bu konu da komşumuz tarafından son derece istismar edilmekte. Üç ayda onlarca NAVTEX ilan edilmiş, bunlardan sadece ikisi kullanılmış diğerleri kullanılmamış. Bu tacizden başka bir şey değil. İyi komşuluk ilişkilerine son derece aykırı bir şey. Bunun muhataplarımız tarafından bilinmesini, anlaşılmasını istiyoruz. Madem iyi komşuluk diyoruz, bunları makul ve mantıklı seviyede tutmamız lazım. Bunun anlaşılması lazım. Bu maalesef hem toplumların huzurlarını bozuyor hem yeni bir takım tartışma konuları ortaya çıkarıyor. Bu konuda da biz yine komşumuzu aklıselime, makul, mantıklı olmaya davet ediyoruz."
- "Başka kapılardan medet umuyorlar"
Doğu Akdeniz'de çok taraflı konferans konusundaki çalışmaları desteklediklerini belirten Akar, "Yunanistan, Güney Kıbrıs ile hiç yakışıksız birtakım işler yapmaya çalışıyorlar. Herhangi bir amacı da kazançları da yok. Fakat tekrar tekrar birtakım ülkeleri oraya davet etmek, onlarla beraber görülmek suretiyle sanki bir şeyler kazanabileceklerini zannediyorlar ama biz bu konuda kararlıyız. Ne olursa olsun Kıbrıslı kardeşlerimizin hakkını yedirmeyeceğiz, orada herhangi bir oldubittiye izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
Bunun iyi anlaşılması gerektiğini dile getiren Akar, "Hala gelip de Türkiye ile oturup konuşup görüşüp problemlerimize, sorunlarımıza makul ve mantıklı siyasi çözümler bulmak yerine arazide, gemilerle uçaklarla bir yerlere varmaya çalışıyorlar. Bunların beyhude gayretler olduğunu birçok kez söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Çünkü onlar AB'ye sırtını dayıyorlar. Muhatapları olan Türkiye ile görüşerek bir yerlere varmak yerine AB'den, başka kapılardan medet umuyorlar. Bunların çıkmaz yol olduğunu da görmüş olmaları lazım. Fakat maalesef anlamıyorlar" ifadelerini kullandı.
Akar, Türkiye'nin uzun menzilli bölgesel hava ve füze savunma sistemine ihtiyacı olduğunu belirterek, bununla ilgili çalışmaların 90'lı yıllardan itibaren yapılmaya başlandığını anımsattı.
Bu konudaki çalışmalara ilişkin de bilgi veren Akar, Türkiye'nin taleplerine olumlu yanıt veren Rusya'dan S-400 sisteminin alındığını söyledi. Akar, şunları kaydetti:
"S-400'lerin F-35 ile olan etkileşimi ne ise bunu çözmek için biz ABD'lilerle NATO'nun da dahil olduğu ortamlarda konuşmaya, görüşmeye bu sorunları çözmeye hazır olduğumuzu tekrar tekrar söyledik, söylemeye de devam ediyoruz. S-400'lerle alakalı siyasi, ekonomik, teknolojik, uluslararası hukuk bakımından bazı faktörler var. Bütün bunların hepsini ortaya koyuyoruz, bunların hepsini değerlendirip yaptığımız planlarımız var. Bu planlar çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Herhangi bir tedarik sürecinde kontroller ve muayeneler vardır. Dolayısıyla biz kontrol ve muayenelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Türkiye'nin ortağı olduğu F-35'lerle ilgili kararın doğru, makul, mantıklı, uluslararası hukuka, ekonomik ve ticari kurallara uygun olmadığını da tekrar söylüyoruz. Umuyorum, dostlarımız, müttefiklerimiz bu yanlışlarından döneceklerdir."
Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Hulusi Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır" ifadelerini kullandı.