TBMM Başkanı Şentop: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdim

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, parlamento muhabirleriyle bir araya geldiği toplantıda, 2022 yılını değerlendirdi. Şentop, erken seçim iddialarıyla ilgili, "Seçimlerin normal tarihi 18 Haziran. Seçime yönelik bir karar alınsa bile bunun süresi 60 gündür. Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili karar yetkisi hem Meclis'te hem Cumhurbaşkanlığı'nda var. 6 Nisan'dan önce seçim kararı alınmasını beklemiyorum" diye konuştu.

Şentop, iki ve üzeri cumhurbaşkanı seçilebilme durumuna ilişkin soru üzerine, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hangi hükme göre 2 defa seçilmiş? Anayasa'da bir 101'inci madde var. O 101'e göre 1 kere seçilmiş 2014'te fakat o 101, Nisan 2018'de yürürlükten kalkmış; ona göre 2'nci defa seçilmemiş yani. Yeni bir 101'inci madde yürürlüğe girmiş Nisan 2018'de. O da diyor ki '2 defa seçilir'. O da burada 1 kere seçilmiş dolayısıyla 2 farklı Anayasa hükmüne göre 1'er defa seçilmiş. Dolayısıyla hükümde 2 defa seçilme hakkı tanındığı için teknik olarak hiçbir sorun yok. Anayasa'ya göre cumhurbaşkanının 2'nci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesi kararı alınırsa o zaman 3'üncü defa aday olma imkanı olabilir" dedi.

'TÜRKİYE DOĞAL GAZ KONUSUNDA MERKEZ'

2022 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şentop, "En önemli olayların başında Rusya-Ukrayna savaşı geliyor. Türkiye'yi, bölgemizi ve dünyayı etkiledi daha da etkileyecek. Savaş, arkasından göç ve gıda ile enerji krizi etkileri yavaş yavaş görülüyor ve bundan sonra da biraz daha fazla hissedilecek. Türkiye bakımından doğal gaz rezervleri ile ilgili keşifler önemli. Burada önceden beri bulunduğu var sayılıyor. Önemli bir rezerv ifade ediliyor. Bu, dahasının da olabileceğini gösteriyor. Ayrıca Türkiye doğal gaz konusunda merkez haline geldi. Aralık başında Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ziyaretinde imzalanan Türkmenistan gazı ilgili anlaşma. Türkmenistan dünyada 4'üncü büyük doğal gaz rezervine sahip ülke. Rusya'nın Avrupa'ya gaz vermesiyle ilgili sıkıntılar var ve bir süre daha devam edecek" diye konuştu.

'TÜRKİYE İLE VARDIKLARI MUTABAKATI YERİNE GETİRMEK İSTİYORLAR'

17-18 Ocak 2023'te İsveç ve Finlandiya meclis başkanlarıyla yapacağı görüşmeye ilişkin de konuşan Şentop, "İkisi beraber gelecekler. Ben İsveç meclis başkanı ile 2 defa, Finlandiya meclis başkanıyla da 1 defa görüştüm. Benim gördüğüm, iki ülke de prensip olarak Türkiye ile vardıkları mutabakatı yerine getirmek istiyorlar hatta İsveç başbakanı geldiğinde beni de ziyaret etti. Çok ilginç bir şey söyledi. Dedi ki 'Biz İsveç açısından güvenlik riski dediğimizde aklımıza Rusya geliyor. Türkiye açısından güvenlik riski nedir, diye hiç düşünmemişiz bugüne kadar' dedi. Şimdi bu konuyu yeniden düşünmeye başladıklarını söyledi" dedi.

'NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ İÇİN BENİM BAŞVURUM VAR'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2022 yılında yaptıklarıyla Nobel barış ödülü alması için teşebbüsleri olduğunu kaydeden Şentop, "Rusya-Ukrayna arasındaki barış çabaları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Nobel barış ödülüne aday gösterdim. Benim bir başvurum var. Başka ülkelerden de başvurular olacak" diye konuştu.

Başörtüsüne ilişkin anayasa düzenlemesi ile ilgili soruyu da yanıtlayan Şentop, 400'ün üzerinde oy ile düzenlemenin Meclis'ten geçeceğini düşündüğünü, böylece referanduma gerek kalmayacağını söyledi. CHP'nin İstanbul ve Yalova için seçim çağrısını da değerlendiren Şentop, belli seçimlerin yenilenmesiyle özel 1 ile ya da 2 ile mahsus anayasa değişikliği yaparak, anayasaya geçici hüküm koymanın mantıklı olmadığını ve bunu doğru bulmadığını söyledi.

Meclis Başkanı Şentop, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesine ilişkin ise "Bu hafta içinde açıklanır. Meclis'e bu hafta veya önümüzdeki hafta gelir. Ocak ayı içinde de Meclis'te değerlendirilir" dedi.

'MİLLETVEKİLLİĞİNİ İSTİSMAR ETMEK GİBİ BİR YAKLAŞIM VAR'

Meclis'teki fezlekeleri de değerlendiren Şentop, "Bunların önemli kısmı milletvekili seçilmeden önceki soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili. Şimdi dokunulmazlığı bir zırh gibi kullanmak suretiyle birtakım suçlardan milletvekillerini korumak üzere yargılanmasını engellemek veya ceza almasını engellemek, milletvekilliğini istismar etmek gibi bir yaklaşım var. Dosya sayısı bunu ortaya koyuyor. Milletvekillerinin bu tür dosyalarla anılmaması gerekir. Bahsedilen milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması süreci varken meclise devam etmeme durumu var. Anayasa ve iç tüzük bir durum öngörmüş. Bundan hareketle durum gerçekleşti. Milletvekillerinin bazı hassasiyetler içerisinde olması gerekir" diye konuştu.