Haaretz'e konuşan İsrail ordusu kaynakları, Suriye'de orduya ait silahların Baas rejimini deviren grupların eline geçmemesi için adımlar atıldığını söyledi.
Ordu kaynakları, "İsrail güçlerinin son günlerde, İsrail'e tehdit oluşturan mühimmatları ve isyancılar tarafından ele geçirilme riski altında olan Suriye hava savunma sistemlerini hedef aldığını" duyurdu.
Ayrıca kaynaklar, ordunun İsrail'e yönelik açık bir tehdit olmadığı sürece Suriye'ye saldırı düzenlemeyi düşünmediğini de öne sürerken, Suriyelilerin sınıra yaklaşması durumunda gerekirse herkese ateş açmaları talimatı verildiğinin altını çizdi.
Suriye ordusunun çöküşünün aşırılıkçıların İsrail ile tampon bölgeye girmesine yol açabileceğinden endişe duyulduğunu ve bu nedenle İsrail güçlerinin bölgeye konuşlandırıldığını öne süren kaynaklara göre, ordu, yedek güçlerin gerekebileceği senaryoya da hazırlanıyor.
Öte yandan kaynaklar, İran güçlerinin Suriye'den ayrılmaya başladığını ancak Rus güçlerinin kaldığını öne sürdü.
İsrail basını son günlerde, Tel Aviv yönetiminin Suriye'de 61 yıldır süren Baas rejiminin devrilmesinin ardından başta kimyasal silahlar olmak üzere kilit öneme sahip silahların kontrolünün Baas rejimini deviren grupların eline geçmesinden endişe ettiğine yönelik haberlere yer veriliyor.
The Jerusalem Post gazetesinde bugün çıkan editoryal yazıda da, Tel Aviv yönetiminin Suriye'de dikkatli olması gereken iki senaryo olduğunun altı çizilirken bunlardan ilkinin Suriye'deki kimyasal silah depolarının Baas rejimini deviren grupların eline geçmesi olduğu belirtilmişti.
Ayrıca yazıda, "İsrail'in amansız düşmanı olan Suriye'yi İran tehditleri ve Hizbullah'a silah transferi için bir sahaya dönüştüren Esad'ın düşüşü, İsrail'in yasını tutacağı bir şey değil." ifadelerine yer verildi.
Esed rejimi karşısındaki silahlı grupların birleşmesinin ise İsrail'in alkışlayabileceği bir ittifak olmadığının altı çizildi.
Suriye'deki gelişmelerin büyük ölçüde İsrail için olumlu olduğunu ancak beraberinde bir takım komplikasyonları da getirdiği öne sürüldü.
- İSRAİLLİ BAKAN, SURİYE'DEKİ OLAYLARIN "KUTLAMA SEBEBİ" OLMADIĞINI VURGULADI
İsrail'de Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesinin ardından, işgal altında tuttukları Golan Tepelerindeki tampon bölgenin İsrail kontrolüne girmesi gerektiğini öne sürdü.
Bakan Chikli, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'deki olayların "kutlama sebebi olmaktan çok uzak olduğunu" savunarak, İsrail açısından sevindirici haberin "Kürtlerin güçlenmesi ve ülkenin kuzeydoğusundaki yönetimlerinin genişlemesi" olduğunu söyledi.
Chikli, İsrail'in, işgal altında tuttuğu Golan Tepelerinde bulunan, Suriye sınırındaki Hermon (Şeyh) Dağı'nda "kontrolünü yenilemesi ve 1974 çekilme hattı temelinde yeni bir savunma hattı oluşturması gerektiğini," öne sürerek, rejim karşıtı grupların İsrail yakınına yerleşmesine izin verilmemesi gerektiğini ileri sürdü.
Ülkedeki ana muhalefetteki Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi lideri Yair Lapid, X hesabından yaptığı paylaşımda, Esed rejiminin devrilmesinden doğabilecek zorluklarla yüzleşmek adına bölgesel bir ittifak kurulması çağrısında bulundu.
Lapid, "Suriye'deki olaylar karşısında, bölgesel istikrarsızlıkla başa çıkmak için Suudi Arabistan ve İbrahim Anlaşmaları'na katılan ülkelerle güçlü bir bölgesel ittifak kurmak her zamankinden daha önemli hale geldi." açıklamasında bulundu.
Öte yandan Raam (Birleşik Liste) partisinden yapılan yazılı açıklamada, Beşar Esad'ın "diktatörlük rejiminin" çöküşünün memnuniyetle karşılandığını belirtildi.
Açıklamada, Esed rejiminin devrilmesinin "Suriye halkının yolculuğunda tarihi bir dönüm noktası" olduğu vurgulandı.
Yedioth Ahronot gazetesinin haberinde, Likud Partisi'nden bakanlara ve milletvekillerine Suriye'de Esed rejiminin devrilmesine ilişkin Başbakanlık Ofisi'nin izni olmaksızın basına konuşmamaları talimatı gittiği öne sürüldü.