Azerbaycan askerleri, Ermenistan'ın 1990'lı yıllarda 3 yılda işgal ettiği toprakları 27 Eylül 2020'de başlayan 2. Karabağ Savaşı'nda 44 günde kurtararak kahramanlık destanı yazdı.
Savaşta, ön saflarda çarpışarak Ermenistan ordusunun savunma hattını yaran ve mevzilerini ele geçiren ekiplerin başında gelen özel kuvvetler, Azerbaycan'ın zaferinde kritik rol oynadı.
Azerbaycanlıların "vatan savaşı" dediği 2. Karabağ Savaşı'na katılan askerler, her gittikleri yerde vatandaşlar tarafından ilgi ve saygıyla karşılanıyor. Azerbaycanlılar, 30 yıllık vatan hasretlerine canlarını ortaya koyarak çarpışan her gaziyi kahraman olarak görüyor.
Bu askerlerden biri de özel kuvvetlerden Gazi Behram Ahmedov, bulunduğu aracın antitank mayının üzerinden geçmesi sonucu yanındaki arkadaşının şehit düşmesinin ve kendisinin ise ağır yaralanarak savaş alanını terk etmek zorunda kalmasının üzüntüsünü yaşasa da zaferde payının olmasının gururunu yaşıyor.
2. Karabağ Savaşı'nda elde edilen zaferin 4. yılında AA muhabirine konuşan Ahmedov, 2003'ten itibaren özel kuvvetlerde görev yaptığını, her zaman savaşa hazır olacak şekilde eğitim aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, toprakların işgalden kurtarılması için verdiği emri sevinçle karşıladıklarını dile getiren Ahmedov, savaşın ilk günlerinde Kelbecer'de stratejik yerleri işgalden kurtardıklarını bildirdi.
Ahmedov, Kelbecer'de görevlerini tamamladıktan sonra Fuzuli, Cebrayıl ve Hadrut bölgelerinin kurtarılması için savaştıklarını belirterek "Hadrut'u işgalden kurtarmıştık. Bunu kabullenmeyen düşman güçleri sürekli karşı saldırıya geçmeye çalışıyordu. Birliklerimizden birine yardım gerekti. Biz de ekip olarak birkaç araçla oraya doğru hareket ettik. Kullandığım araç Ermenistan ordusunun döşediği antitank mayına bastı. Araçta bulunan arkadaşım Yüzbaşı Nurlan Mustafayev şehit oldu, ben ise yaralandım." dedi.
Sonrasında yaşananları hatırlamadığını ve gözünü hastanede açtığını söyleyen Ahmedov, "Yaralı olmamı kabullenmek istemiyordum. Bir an önce arkadaşlarımın yanına dönmek istiyorum. Fakat doktorlar müsaade etmedi. Bir ay tedavi gördüm." değerlendirmesinde bulundu.
Ahmedov, savaştan önce bir dönem özel kuvvetler okulunda eğitmen olarak görevlendirildiğini belirterek şunları söyledi:
"Eğittiğimiz özel kuvvet mensuplarının nasıl savaştığını gözlerimle gördüm. Manevi olarak çok hazırlıklıydılar. Yaralansalar da savaşmaktan vazgeçmiyorlardı. Hepsi son nefesine kadar savaşıyordu. Tüm Azerbaycan askerlerinin tek ideolojisi vardı. Azerbaycan askerleri topraklarının işgal altında bulunmasını kabullenemiyordu. Çok gurur duyulacak sahnelere şahit oldum. Firar eden bir asker bile görmedim. Zafer haberini hastanede aldım ve savaş meydanında olmadığım için üzüldüm. Fakat pencereden sokaklara baktığımda halkımızın coşkusunu gördüm ve göğsüm kabardı. Ne kadar büyük bir zafer elde ettiğimizin farkına vardım."
Azerbaycan özel kuvvetlerinde eğitimin Türkiye'deki gibi hayata geçirdiğini, kendisinin de Türkiye'de eğitimlere katıldığını bildiren Ahmedov, "Türkiye'de aldığımız eğitim, savaşta bize büyük katkı sağladı. Özel kuvvetler mensubu olarak yetişmemizde Türkiye'deki eğitimimizin ve Türk uzmanların bize burada verdiği eğitimlerin büyük rolü var." ifadelerini kullandı.