15 Şubat 2025 Cumartesi / 17 Saban 1446

Pozitif imaj algılarına rağmen PKK/YPG, Suriye'de köşeye sıkıştı!

PKK/YPG'nin DEAŞ şantajında rol oynayan uluslararası medyanın terör örgütü için pozitif imaj algısı oluşturmak istediğini dile getiren uzmanlar, terör örgütünün zemin kaybettiğini belirterek, 'Tüm bu propaganda yöntemlerine rağmen Suriye'de terör örgütünün köşeye sıkıştığı bir düzleme geçiş yapmış bulunuyoruz. Yakın gelecekte ABD'nin Suriye'den askerlerini çekmesi ve Türkiye'nin Şam ile koordineli bir şekilde yapacağı harekatla bu sorun iki ülkenin de güvenliği lehine çözülecek. O zamana kadar ise uluslararası basının Suriye'de PKK/YPG propagandası merkezli haberlerinin artarak devam edeceği söylenebilir' ifadelerini kullandı.

AA14 Şubat 2025 Cuma 12:27 - Güncelleme:
Pozitif imaj algılarına rağmen PKK/YPG, Suriye'de köşeye sıkıştı!

Türkiye Araştırmaları Vakfından Ahmet Arda Şensoy, uluslararası medyanın terör örgütü PKK/YPG'nin DEAŞ şantajına nasıl alet olduğunu AA Analiz için kaleme aldı.

***

Suriye'de devrim 8 Aralık itibarıyla tamamlandıktan sonra 13 yıllık iç savaştan kalan birçok siyasi, ekonomik, sosyal ve güvenlik sorunu bulunuyor. Yeni Şam yönetimi ülkede istikrar ve asayişi sağlamak için politikalar üretmeye çalışırken iç savaştan bakiye kalan en büyük sorunun Suriye'nin doğusunda devam eden terör örgütü PKK/YPG işgali olduğu söylenebilir. Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Suriye'den asker çekme gündemi ve Türkiye'nin terörle mücadeledeki kararlı duruşu sürerken terör örgütü ise hayatta kalmak ve Batı başkentlerinden aldığı desteği kalıcı kılmak için çabalamaya devam ediyor. Bu açıdan, uluslararası basında çıkan haberleri incelemek, Avrupalı ve Amerikalı siyasetçilerden gelen açıklamalar kadar önemli bir yer tutuyor.

9 Şubat'ta Natasha Walter'ın the Guardian'da yayınlanan, Suriye'de PKK/YPG terör örgütünün işgali altındaki bölgeden yaptığı haber ve 12 Şubat'ta Engel, Smith ve Omar'ın NBC'de yayınlanan ve Trump'ın uluslararası yardımları kesme kararının Suriye'de terör örgütü DEAŞ'lıların tutulduğu kamplara etkisini ele alan haberi üzerinden konuyu inceleyebiliriz. Bu iki haberle uluslararası medyanın Suriye'de PKK/YPG terörünün Batı başkentleri ve kamuoyu tarafından desteklenmesi için nasıl bir rol oynadığı daha net görülebilecektir.

- SURİYE'DE PKK/YPG TERÖRÜ ÜZERİNDEN İKİ FARKLI PROPAGANDA

ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin PKK/YPG'ye desteği, 13 yıllık Suriye İç Savaşı boyunca DEAŞ ile mücadele kılıfıyla sürdürülürken terör örgütüyle yakın ilişki bu ülkelerin Türkiye'ye yönelik politikaları ve yaklaşımlarında bir kaldıraç olarak kullanıldı. Dolayısıyla, terör örgütüne destek ABD için bu açıdan bir aparat olarak anlam kazanırken Avrupa ülkeleri içinse bunun yanında farklı anlamlar da taşıyor. DEAŞ terör örgütüne katılmak için Suriye'ye giden Avrupa ülkelerinin vatandaşları önemli bir gündem maddesi olmayı sürdürüyor. DEAŞ her ne kadar Suriye ve Irak'taki toprak kontrolünü kaybetmiş olsa da DEAŞ mensuplarının tutulduğu Hol ve Roj kampları Avrupa ülkelerinin başını ağrıtan bir sorun olmayı sürdürüyor. Bu noktada, kendi vatandaşları olan DEAŞ mensuplarını ülkelerine almaktan kaçınan Avrupa ülkeleri, bunun Suriye'nin meselesi olarak kalması ve PKK/YPG terör örgütünün de bu kamplara gardiyanlık yapması politikasında ısrar etmeyi sürdürüyor. Yani, Suriye'de terör örgütünün kontrolünde bulunan Batılı DEAŞ'lıların bulunduğu kamplar, özellikle Avrupa ülkelerinin PKK/YPG'ye karşı zayıf karnını oluşturuyor ve yeni Suriye'ye uygun politikalar üretmekten alıkoyuyor.

Tam da bu noktada DEAŞ terörü, Batılı hükümetlerin PKK/YPG desteğinin devam ettirilmesi ve kamuoyunun gözünde terör örgütünün pozitif imajının korunması için uzun yıllardır olduğu gibi işlevselleştiriliyor. DEAŞ terörünün canlı tutulması ise Batı'da gerçekleşen terör saldırıları kadar uluslararası basının DEAŞ ve PKK/YPG hakkında yaptığı haberlerle de sağlanmaya çalışılıyor. Aslında bu haberler temelde propaganda faaliyetinden öte bir içeriğe de sahip olmuyor.

Öyle ki, NBC'de yayınlanan haberde olduğu gibi Suriye'de terör örgütünün işgal altında tuttuğu bölgelere ve özellikle Hol ve Roj gibi kamplara gidilerek PKK/YPG'ye bu kampların güvenliğinin sağlanması gerektiği üzerinden bir alan açılmaya çalışılıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın uluslararası yardımları kesme sözünün Suriye'de PKK/YPG terör örgütünün kontrolünde olan DEAŞ kamplarının güvenliğini riske atacağını vurgulayan bu haber, DEAŞ'ın bir ordusunun olduğu ve Trump'ın kararının terörün tekrar yükselmesine sebep olacağı imasını taşıyan bir başlığa sahip.[1]Yazının ana temasını, PKK/YPG'ye desteğin devam etmesinin zorunluluğu, yoksa DEAŞ terörünün tıpkı 2014-2016 yılları arasında olduğu gibi Avrupa'da terör saldırıları düzenleyebilecek güce ulaşabileceği korkusu oluşturuyor. DEAŞ terörünün canlı tutulması ise kamuoyunun ve karar vericilerin Suriye'de PKK/YPG terörüne desteği bırakmaması için korku unsuru olarak işlev kazanıyor.

Bu noktada uluslararası medyanın bir diğer yöntemi ise terör örgütü işgalindeki bölgelere giderek bir korku üzerinden değil, pozitif imaj üzerinden desteğin devamını sağlamaya çalışmasıdır. Walter'ın haberinde olduğu gibi, terör örgütünün bölgeyi ne kadar demokratik bir şekilde yönettiği, istikrarı nasıl sağladığı ve özellikle kadın hakları ve feminizm gibi konularda ne kadar ileri olduğu gibi pozitif bir propaganda çabası göze çarpıyor.[2]Tüm bunların ışığında uluslararası basında Suriye'de PKK/YPG işgalinin "demokratik bir yönetime", kadın teröristlerin ise "özgürlük savaşçılarına" nasıl ve neden eşitlenmeye çalışıldığı daha büyük bir anlam kazanacaktır. Suriye'deki iç savaş boyunca "YPG'li kadın savaşçılar" üzerinden uluslararası medyada, kültür-sanat dünyasında ve film-dizi sektöründe aklanmaya çalışılan terörle işbirliğinin, bu romantize etme yöntemi yetmediğinde DEAŞ terörüyle korkutma ve şantajla ayakta tutulmaya çalışıldığı aşikardır.

- TERÖR ÖRGÜTÜ ZEMİN KAYBEDİYOR

Sonuç olarak, terör örgütü PKK/YPG Suriye'de işgal altında tuttuğu bölgelerde kontrolünde bulunan DEAŞ kamplarını Avrupa ve ABD'nin Suriye politikasını yönlendirmede ciddi bir biçimde kullanıyor. Bunun en büyük yöntemi ise uluslararası basının bu kamplara veya terör örgütünün işgali altındaki bölgelere giderek yaptıkları haberler oluyor. Terör örgütüyle işbirliği DEAŞ ile mücadele perdesi altında temize çekilirken aslında Batı başkentlerinin iradesi terör örgütünün elinde bulunan DEAŞ kamplarında esir tutuluyor.

Ancak tüm bu propaganda yöntemlerine rağmen Suriye'de terör örgütünün köşeye sıkıştığı bir düzleme geçiş yapmış bulunuyoruz. Yakın gelecekte ABD'nin Suriye'den askerlerini çekmesi ve Türkiye'nin Şam ile koordineli bir şekilde yapacağı harekatla bu sorun iki ülkenin de güvenliği lehine çözülecek. O zamana kadar ise uluslararası basının Suriye'de PKK/YPG propagandası merkezli haberlerinin artarak devam edeceği söylenebilir.

[1]https://www.nbcnews.com/news/world/isis-islamic-state-syria-prisons-al-hol-camp-trump-assad-hts-rcna188710

[2]https://www.theguardian.com/world/2025/feb/09/woman-life-freedom-the-syrian-feminists-who-forged-a-new-world-in-a-land-of-war

[Ahmet Arda Şensoy, Türkiye Araştırmaları Vakfında araştırmacıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.