Görücü, AA muhabirine, terör örgütü PKK/YPG tarafından Suriye, Irak ve Türkiye'de zorla örgüte alınan çocukları anlattı.
Uluslararası kurumların, aktif çatışmaya giren 18 yaşından küçükleri "çocuk savaşçı" olarak kategorize ettiği bilgisini veren Görücü, terör örgütü PKK/YPG'nin 9 yaşındaki çocukları bile örgüte katarak bunlardan faydalanmaya çalışmasının çocuk istismarı olduğunu belirtti.
Görücü, terör örgütü PKK'nın diğer terör örgütleri ve silahlı aktörlere göre daha fazla "çocuk savaşçı" kullandığını söyleyerek, "Terör örgütü PKK, en çok 'çocuk savaşçı' kullanan örgüttür, terör örgütü DEAŞ'ta bile bu denli yüksek sayılar göremiyoruz. PKK burada çok ayrışıyor." dedi.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre terör örgütü PKK/YPG'nin sadece 2022'de 1200 çocuğu zorla bünyesine kattığını belirten Görücü, bunun çok ciddi rakamlar olduğunu ve uzun yıllardır daha fazlasını kullandığını dile getirdi.
Görücü, özellikle 2011'de başlayan Suriye devrimi sürecinde örgütün insan kaynağı eksikliğini çocuklarla kapatmaya çalıştığına dikkati çekerek, "Terör örgütü PKK/YPG dahi 'çocuk savaşçı' kullandığını kabul etti. Terör örgütü YPG'nin sözde yöneticisi Mazlum Abdi, BM'de buna dair bir sözleşme imzaladı. O yüzden aslında bu PKK'nın da kendi kabul ettiği bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Ama baktığımız zaman bu işin tarihi çok daha öncesine dayanıyor." ifadelerini kullandı.
Terör örgütünün, 1990'lı yıllardan itibaren çocukların zorla dağa götürüldüğünü ifade eden Görücü, örgütün genişlemesi ve geleceği için çocukların kaçırıldığını aktardı.
Terör örgütü PKK/YPG'nin kurulduğu günden bu yana çocuklara ideolojik eğitim vererek ön cephede savaştırdığını ve bu insan hakları ihlalini sistematik olarak bugüne kadar sürdürdüğünü vurgulayan Görücü, örgütün genellikle Kürt ailelerin çocuklarını kaçırdığını bildirerek, şöyle devam etti:
"Örgüt, muhafazakar bir yaşantısı olan Kürt ailelerden çocukları kopartıp erken yaşta onları sol radikal fikirlerin bir parçası haline getirmeye ve örgütün kademelerinin hizmetine sunmaya çalışıyor. Yani 1990'lı yıllardan itibaren PKK çocukları dağlara kaçırarak burada birtakım indoktrine ediyor, eğitimler veriyor, askeri veya siyasi olarak bu gençleri yetiştirmeye çalışıyor kendi düşünce dünyasına göre. Neden peki çocukları sisteme entegre etmeye çalışıyorlar, örgüte katmaya çalışıyorlar? Bir, eleman ihtiyacını karşılamak. İki, Leninist, Marksist radikal sol fikirlere belli bir yaşın üstündeki genci kolay kolay entegre edemezsiniz ama çocukların temiz beyinleri buna müsait."
Terör örgütü PKK'nın Suriye kolu YPG/SDG'nin de ülkedeki Arap çocuklarını kaçırdığını vurgulayan Görücü, bu çocukları, kontrol ettikleri alanlarda, ailelerin örgüte isyan etmemesi için rehine olarak bile kullandıklarına işaret etti.
Görücü, terör örgütü YPG/SDG'nin siyasi şantaj yapmak adına Suriye'deki Arap aşiretlerinin çocuklarını kaçırdığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Örgüt içerisinde kız ve erkek çocukların istismar edildiğine dair birçok itirafçı beyanatlarda bulundu. Bunu saha kaynaklarıyla yaptığımız görüşmelerde de görebiliyoruz. Biz özellikle bir dönem YPG'nin yaptığı insan hakları ihlallerine yönelik SETA'da bir rapor yayımlamıştık. Burada da bu suç türleri çok ciddi manada yer alıyordu."
Terör örgütünün üniversite ve gençlik yapılanmasına önem verdiğinden bahseden Görücü, çocuk yaşta devşiremediği çocukları gençlik çağında örgüte katmak için çok ciddi propaganda yaptığı uyarısında bulundu.
- "ÇOCUKLARI ZORLA SİLAH ALTINA ALMAK SAVAŞ SUÇU"
Terör örgütü PKK/YPG'nin çocukları zorla silah altına almasının uluslararası hukuka göre suç teşkil ettiğini kaydeden Görücü, çocukların kullanılmasının direkt savaş suçu sayıldığını hatırlattı.
Görücü, çocukları kendi rızası olmadan ailelerinden koparılmasının da Birleşmiş Milletler'e göre suç olduğuna dikkati çekerek, "Bir çocuğun hürriyetinden yoksun edilmesi, ailesinden koparılması insanlığa karşı suç kapsamına giriyor. Bunun çok sayıda örneğini gördük. Diyarbakır annelerinde de bunu görüyoruz. Yani yüzlerce, binlerce çocuğun PKK tarafından alıkonulduğunu biz müşahede ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Terör örgütü PKK/YPG'nin özellikle kız çocuklarını kurulduğu günden bu yana sistematik olarak kaçırdığına değinen Görücü, Türkiye, Suriye ve Irak'ta kaçırılan çocukların ailelerinin yaptıkları eylemlerin uluslararası kuruluşların raporlarına işlendiğinden bahsetti.
Görücü, çatışma bölgeleri hakkında rapor hazırlayan bağımsız kuruluşların Suriye'de terör örgütü PKK/YPG'nin aktif olarak çocukları kullandığını açık bir şekilde gördüğünün ve raporladığının altını çizerek, "Maalesef özellikle ABD ve Batı medyası PKK'yı desteklediği için özellikle Suriye sahasında bunları görmezden gelmeye devam ediyor." dedi.
Terör örgütü PKK/YPG'nin uluslararası mekanizmalara çocukları kullanmayacaklarına dair güvence verdiklerini ama bunun sadece sözde kaldığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"PKK, Suriye devrimi öncesinde de Kandil kadroları, 'çocuk savaşçı' kullanmayacaklarına dair güvenceler veriyorlardı ama bunlar tamamen retorik anlamda üretilen propaganda işleriydi. Fakat PKK/YPG çocukları aktif olarak kullanmaya devam ediyor. O yüzden açıkçası ben ne BM'nin ne de uluslararası hukukun bu anlamda bir yaptırım gücü olduğunu düşünmüyorum. Evet bir hukuki karşılıkları var ancak savaş sahalarında güç konuşuyor. PKK varlığı bitirilmeden de bu savaş suçları işlenmeye devam edecek öyle görünüyor."