24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu, Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan oldu.
Ailenin önemine vurgu yapan Necmettin Nursaçan, "Çocukken merhum babamla camiye giderdim o teravih namazları kılardı. Çocuklukta camiye gitmek meğer ne kadar önemliymiş. Aile çok önemli, İlk mektep ailedir. Benim annem okuma yazma bilmezdi ama melekti, mübarek bir insandı. Babam okuma yazmayı asker ocağında öğrenmiş. Ama ne güzel, dürüst insanlardı. Beni bu yola onlar yönlendirdi. Hâlbuki okuma yazma yok ama almışlar bir yerlerden dini terbiyelerini. Burcu burcu hanemizde iman tüterdi, İslam tüterdi. Annem, babam bana saygı gösterirlerdi. Bu durumu hatırlayınca utanıyorum. Sanki ben değil de onlar küçüktü, öylesine saygı gösterirlerdi. Allah onlardan razı olsun. Aile çok önemli, ilk mektep ailedir. Asıl ruh orada verilmeli orada terbiye edilmelidir." ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARA CAMİYİ SEVDİRMEK"
Camilerimiz, çocuklar için cazibe merkezi olmalı. Camilerimizi yarın (gelecekte) o çocuklara emanet edeceğiz. Çocuklar camilerde koşsunlar, bağırsınlar, oynasınlar. Bırakın camide eğlensinler.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) çocukları çok severdi, sayardı. Sevgili Peygamberimiz kız çocuklarının hor görüldüğü dönemde torunu Ümame'yi omzuna alıp hutbe minberine çıkıyor. Böyle bir Peygamberin bağlısıyız, ümmetiyiz biz. Yarın çocuklarımıza camileri emanet edeceğiz. Camilerimiz, çocuklar için cazibe merkezi olmalı. Çocuklar camilerde koşsunlar, bağırsınlar, oynasınlar. Bırakın camide eğlensinler. Çocukları azarlamanın bir anlamı yok, öyle olmaz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) 'İN SÜNNETİ BU. Çocukları dövmemiş, azarlamamış bir kötü söz söylememiş.
Almanya'da bir emniyet müdürü vatandaşlarımı toplayıp diyor ki; Çocuklarınızı camilere götürün. Camiye götürdüklerinizden bir sıkıntımız yok. Ama götürmediklerinizden biz de rahatsızız kendileri de rahatsızdır.
Almanya'da bir emniyet müdürü vatandaşlarımı toplayıp diyor ki; Çocuklarınızı camilere götürün. Camiye götürdüklerinizden bir sıkıntımız yok. Ama götürmediklerinizden biz de rahatsızız kendileri de rahatsızdır. Bayı dünyasında böyledir. Camilerimiz onlar için oksijen çadırıdır.
"AHDE VEFA İMANDANDIR"
Sevgili Peygamberimiz Hatice annemizin vefatından sonra, Hz. Aişe annemizle oturuyorlar. Hz. Aişe'nin gönlünden şu geçiyor; "gencim, güzelim, bilgiliyim, dünyanın en değerli erkeğinin nikâhındayım var mı benim gibisi?" O sırada kapı çalıyor ihtiyar bir kadın, içeri alıyorlar. Gelen kişi Hz. Hale, Hz. Hatice'nin kardeşi. Hz. Hatice ile ilgili hatıralar anlatılıyor ve izzet ikram edildikten sonra kadın uğurlanıyor. Hz. Aişe'nin de dili çözülüyor, kıskançlığı tutuyor gibi. Efendimiz diyor ki "Herkes karşımda dururken bana iman eden oydu, servetini benim davam uğrunda kullanan oydu. Hatice benim çocuklarımın anasıdır. O dünyadan ayrıldı diye anısına saygı göstermeyecek miyim? Ahde vefa imandandır."
"ÜSLUP NASIL OLMALI?"
Necmettin Nursaçan: Üslup çok önemli. Ne buyuruyor Ayet-i Kerime: Ey Peygamber Allah'ın lütfu sayesinde sen yumuşak huylu idin, eğer öfke saçan biri olsaydın etrafındaki insanlar dağılır, giderdi.
Rabbimiz her konuda Sevgili peygamberimizi örnek gösteriyor. Üslup çok önemli. Ne buyuruyor Ayet-i Kerime: Ey Peygamber Allah'ın lütfu sayesinde sen yumuşak huylu idin, eğer öfke saçan biri olsaydın etrafındaki insanlar dağılır, giderdi. Kızı Hazreti Zeynep hamileyken Mekkeden Medineye gidiyor. Bir adam ok atışına hedef alıyor ve hazreti Zeynep vefat ediyor. Mekke fethedilince bu adam ele geçiriliyor ve Peygamberimiz bu adamı affediyor. Bu nasıl büyüklük, nasıl şefkat? Son derece hoşgörülü ve nazik.
Dünyanın alayişine bakıp da meftun olmamalıyız. Şeytanın tuzağına düşmemeliyiz.
Dünyanın alayişine bakıp da meftun olmamalıyız. Şeytanın tuzağına düşmemeliyiz. Ebedî yaşayacakmış gibi düşünmemeliliyiz. Hazreti Ebu Bekir kendine kabir değil, kabre kendini hazırla diyor.