Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada, sanık Nevzat Bahtiyar'ın "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan çarptırıldığı 4 yıl 6 ay hapis cezasına karşı Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvurusu yapıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı adına duruşma savcısı Özge Nida Polat tarafından Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yargılamanın yapıldığı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne istinaf dilekçesi sunuldu.
Dilekçede, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Aralık 2024'te görülen karar duruşmasında, Narin Güran'ın cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden komşusu Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan dava açıldığı anımsatılarak, "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldığı belirtildi.
Verilen cezaya karşı olunduğu aktarılan dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Narin Güran'a ait cansız bedenin bulunmasından sonra yapılan araştırmada, Tavşantepe Mahallesi'nin karşı kısmında bulunan çiftliğe ait kamera açısına 21 Ağustos 2024 günü saat 15.41'de şüpheli bir aracın girdiği tespit edilmiştir. Yapılan araştırmada aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi'nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu, kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra dere civarından ayrıldığı, söz konusu aracın fiilen Bahtiyar'ın kullanımında olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine Bahtiyar tutuklanmıştır. Salim Güran ve Bahtiyar'ın kullandığı araçlar üzerinde yapılan detaylı incelemelerde alınan toprak numunelerinin karşılaştırılmasında Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı raporunda, her iki araç içerisinden alınan toprak numunelerinin benzer olduklarının tespit edildiği görülmüştür. Daraltılmış baz raporu, analiz raporu ve ek bilirkişi raporunun Bahtiyar'ın anlatımıyla uyumlu olduğu, Salim Güran'ın, Arif'in evi ve çevresinde bulunduktan sonra eve girdiği, ev ve ahır arasında gidiş gelişlerinin olduğu, Bahtiyar ile birlikte evde bulunduğu, bu sırada evde Yüksel Güran ve Enes Güran'ın bulunduğu hususlarının raporlar ile tespit edildiği belirtilmiştir."
Sanık Bahtiyar'ın tüm aşamalarda farklı beyanlarda bulunduğuna değinilen dilekçede, sanığın beyanlarına göre, bir çocuğun bedeninin gömülmesi teklifini tereddüt etmeden kabul ettiği, büyük bir soğukkanlılıkla bu eylemleri gerçekleştirdiği belirtildi.
Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Sanık, ifadelerinin aksine bu durumdan en ufak bir rahatsızlık dahi duymamış, Narin'in cansız bedenini gömdükten sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmiş ve hiçbir aşamada gerçek bir pişmanlık sergilememiştir. Sanığın salt bir tehditle bu olaya karışmış olma ihtimali bulunmadığından, olayın başından itibaren diğer sanıklarla iştirak iradesiyle öldürme eylemi üzerinde hakimiyet kurmuştur. Narin'in öldürüldüğü tarihten, cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin bulunamaması (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delil bulunmayışına sebebin ise söz konusu cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) karşısındaki bu durum, iştirak iradesini ortaya koyan Nevzat Bahtiyar yönünden iştirak içerisinde konumlandığı yerin adeta bir nişanesi ve göstergesidir."
Sanıklar ağabey Enes, amca Salim ve anne Yüksel Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın olay saatinde Arif Güran'ın evi ve civarında bulundukları konusunun, daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği bildirilen dilekçede, Ulusal Kriminal Bürosu'nun raporu ile de desteklenen ahır ev bölgesinde olay saatinde gerçek canlı hareketleri mevcut olduğu, Narin Güran'ın da ahır ev bölgesine ulaştığının belirlendiği vurgulandı.
Dilekçenin sonuç ve talep kısmında şunlar aktarıldı:
"Bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları belirlendi. Fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle, Narin Güran'ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, 'kasten öldürme' suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin'i boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu 'müşterek fail' olarak işledikleri anlaşılmıştır. Sanık Nevzat Bahtiyar'ın eylemine uyan TCK 37 delaletiyle TCK'nın 82/1-e maddesi kapsamında kalan 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçunu oluşturduğundan bahisle TCK'nın 281/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında istinaf kanun yoluna başvuru hususu hasıl olmuştur. Kararın, usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunduğundan kararın istinafen kaldırılması arz olunur."
Dilekçede, yargılama giderlerine ilişkin ise "Toplam 324 bin 403 lira 84 kuruşun sanıklar Yüksel, Enes, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'dan eşit şekilde tahsiliyle hazineye irat kaydına' şeklinde karar verilmiş ise de söz konusu yargılama giderlerinin ortalama toplam 1 milyon 548 bin 547 lira 76 kuruş olarak tespit edilerek, sanıklardan eşit şekilde tahsiline karar verilmesi gerektiği karşısında istinaf kanun yoluna başvuru hususu hasıl olmuştur." ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Aralık 2024'te görülen karar duruşmasında, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar'a ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, 23 Ocak'ta 944 sayfalık gerekçeli karar açıklanmıştı.