MHP Genel Başkanı Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, 2011'den bu yana "derin ve denetimsiz çalkantılarla bocalayan, birbirine eklemlenerek büyüyüp genişleyen dev krizlerle boğulan" Suriye'de 8 Aralık'tan geçerli olmak üzere bambaşka bir siyasi gerçeklik meydana geldiğini ifade etti.
Esed rejiminin, bütün melanet ve musibetiyle çöktüğünü kaydeden Bahçeli, "Nitekim baskıcı ve totaliter Esad rejiminin zulüm ve zilletle iç içe geçen karanlık devri kapanmış, Baas ilkelliği zora ve geniş bir ittifaka dayalı şekilde tasfiye edilmiştir. Suriye halkı pas tutmuş, esaret zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmuş ve yeni bir döneme kucak açmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"Suriye'de yeşeren birlik ve dirlik iradesinin bölgesel barış ve istikrarın destekleyici unsurlarından birisi olarak sivrilmesi hiç kuşku yok ki samimi beklentimizdir." ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin diyalog ve işbirliği telkinlerine sırt çeviren, halkıyla düşman kamplarda mevzilenip ihtilafa düşen zalim Esad'ın ülkeden kaçışıyla birlikte tarih sahnesine çıkan yeni Suriye'nin demokrasiye geçiş süreci inanıyorum ki hızlanacaktır. Muhalif grupların yönetimi devralmasıyla Suriye'de ihtiyatlı ve zamanla daha da somutlaşacak bir bahar havası doğmuştur. Üç ay süreyle görev yapacak geçiş hükümetinin şu ana kadar verdiği mesajlar, yaptığı açıklamalar, gösterdiği olgun yaklaşımlar sevindirici olduğu kadar ülkede yaşayan her kesim için makul, dengeli, dengeleyici ve rahatlatıcıdır."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, dost ve kardeş Suriye halkının memnuniyetinin, yeni yönetimi sahiplenmesinin "şayan-ı dikkati" ayrıca celbettiğini belirterek, "Türkiye 13 yıllık Suriye krizinde doğru yerde durmuş, esasen komşuluk hukukunun ahlak ve ilkelerini titizlikle savunmuş, bununla da kalmayıp her zaman bağlı kalmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Masum insanları katleden, en acımasız işkence metotlarını kullanan, milyonlarca Suriyeliyi yurdundan ve yuvasından koparan Esed'in akıl, şuur, vicdan ve basiret kaybının, Türkiye'ye ters bakışına yol açtığını aktaran Bahçeli, bunun "makus sonu" hazırladığını vurguladı.
Bahçeli, "Suriye'de vasat bulan yeni normalin geçmişten ders çıkarması huzur ve sükunetle perçinlenmiş bir gelecek için kaçınılmaz gerekliliktir." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "siyonist barbarlığın" Suriye topraklarındaki yayılma politikasının kabul edilemez bir istila girişimi olduğunu aktardı.
"İsrail'in, Golan Tepelerinde tesis edilen tampon bölge sınırını aşarak Şam'a doğru ilerleyiş kaydetmesi, farklı zamanlarda hava saldırıları düzenleyerek güç gösteri yapması, ısrarla ve sistematik ölçekte nüfuz alanları oluşturarak Suriye topraklarında hak iddiasında bulunması alçak bir fırsatçılıktır." değerlendirmesini yapan Bahçeli, Türkiye'nin Suriye halkının yanında olduğunu, bu meşru ve dostane tutumun hiç değişmeyeceğini bildirdi.
"Aynı fırsatçılığa bölücü terör örgütünün de teşne olması sonuçsuz kalmaya mahkumdur." diyen Bahçeli, "İsrail'in sabır ve sinir eşiklerini tahrip ve taciz eden müdahalelerine karşı direniş hattı kurulmalıdır. Suriye, Suriyelilerindir, Türkiye'de misafir olan geçici koruma statüsündeki kardeşlerimizin geri dönüşleri ise başlamıştır. Bu ülkenin siyasi ve toprak birliği tartışmaya kapalı bir konudur. Aynı zamanda Türkiye için kırmızı çizgidir." açıklamasını yaptı.
İsrail'in yayılmacı politikalarını devam ettirmesi halinde Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin "kaçınılmaz hale gelebileceğini" vurgulayan Bahçeli, "Şam'a göz dikenlerin Tel Aviv ile Kudüs'te sıkışıp bozgunla yüzleşme ihtimali yabana atılmamalıdır. Suriye'de barış, huzur ve kardeşlik ikliminin filizlenmesine tahammül edemeyen mihrakların sürekli savaş ve çatışma ortamı için ikmal yapmasına, tehlikeli senaryoları devreye sokma arayışlarına Türkiye'nin yanında ümit ederim ki, bölge halkları da müsaade etmeyecektir." görüşünü paylaştı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Terör örgütlerinin Suriye topraklarından sökülüp atılmasından başka seçenek de kalmamıştır. PKK/YPG'nin Suriye'de tutunması geldiğimiz bu aşamada muhal bir hayaldir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin güney sınırında terör devleti kurma hedefini gündeminde tutanların hayal kırıklığına uğrayacağını kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ve bölge ülkelerinin güvenliğine, geleceğine, insan ve toprak bütünlüğüne azami tehdit saçan terör örgütlerinin yuvalandığı alanlardan çıkarılarak ya imha ya da teslim alınması muhakkak sağlanmalıdır. Güney sınırlarımızın sıfır noktasından başlamak suretiyle derinlemesine veya koridor biçimiyle bir terör devleti kurma hedefini gündeminde tutanlar hayal kırıklığı yaşamaya mecburdur. Ne Türkiye'nin ne de Suriye'nin geleceğinde terör örgütleri olamayacaktır. Suriye'deki yeni yönetimin PKK/YPG ile Kürt kardeşlerimizi tefrik etmesi, ayrı ayrı değerlendirmesi, dahası terör örgütlerinin varlığını reddetmesi takdirle karşıladığımız müspet bir adımdır. Üstelik silahlı tüm grupların dağıtılma kararı da iyimserliğimizi kamçılamıştır. Parçalanmış Suriye'ye yatırım yapan küresel ve bölgesel aktörlerin kukla olarak sahaya sürdüğü terör örgütlerine hayat hakkı yoktur."
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "PKK/YPG'nin Fırat'ın batısından çıkarılmasından sonra doğusundan da temizlenmesi mukadder bir sorumluluktur." görüşünü paylaştı.
Suriye'nin, bütün Suriyelilerin bir ve beraber ülkelerine sahip çıkmalarıyla geçiş döneminin risk ve sancılarını kısa zamanda atlatacağını ifade eden Bahçeli, siyasi sürecin canlandırılmasıyla, yarım kalan anayasa hazırlığının tamamlanıp, demokrasinin işler ve işlevsel hale gelmesinin Suriye'nin gücüne güç katacağını kaydetti.
Bahçeli, Türk milletinin, Suriyeli kardeşlerinin destekçisi olduğunu vurgulayarak, demokrasiye hızla geçilmesi adına yardıma hazır olduğunu bildirdi.
Suriye Türkmenleri kadar Suriyeli Kürtler, Araplar ve diğer kökenleri temsil eden toplumsal grupların ayrılmaz ve bölünmez bir bütün olduğunu aktaran Bahçeli, söz konusu grupların "bağımsız devletlerinin çatısı altında sonsuza kadar yaşayacaklarını" söyledi.
Bahçeli, "Türkiye ve Suriye'de hayat mücadelesi veren Kürt kardeşlerimizin bölücü terör örgütüyle bir ve beraber anılması diye bir şey yoktur. Kürt kardeşlerimizle kavlimiz ve kaderimiz birdir. PKK/YPG ile mücadelemiz tavizsizdir, kıran kırana devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "Öcalan Meclis'e gelsin, konuşsun, sorun çözülsün demek Viking kafasıdır" sözlerine, "Bir cahilin, bir densizin, bir mankurtun tevili olmayan zırvasıdır." karşılığını verdi.
Bahçeli, "Kürt kardeşlerimizle kucaklaşmamızı hazmedemeyen, terör sorununun sonlanma ümitlerini kabullenemeyen CHP, DEM Parti'nin yerine geçmiş, etnik ve mezhep bölücülüğü kulvarında öne çıkmıştır." ifadelerini kullandı.
CHP'nin yalnızca ekseninin kaymadığını, "aynı zamanda siyasi etik ve erdeminin de buharlaşıp kaybolduğunu" belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"CHP Genel Başkanı'nın Viking benzetmesi kimlere özendiği, hangi tarih müktesebatından beslendiği gerçeğini açıkça deşifre etmiştir. Bizim mantığımızın Viking mantığı olduğunu ileri sürmek için hayatın akışına, siyasetin ve hadiselerin iç yüzüne esirleşmiş ve özelleşmiş devşirme gözüyle bakmak yeterlidir. Bizim mantığımız Türk mantığıdır, feyzini millet aklından; fikrini de Türk ahlak, kültür ve tarihinin muazzam birikiminden almaktadır. Özgür Özel'in Viking takıntısı potansiyel hayranlığının dışa vurumu, viran ve virman edilmiş iradesinin acıklı vurgunu, çatlak vazo gibi oturduğu koltuktaki pespaye halinin vaziyetidir. Kürt kardeşlerimizle aramıza girmeye hiç kimsenin nefesi yetmeyecektir. DEM'i istismar eden CHP'nin melun komploları çuvallamaya müstahaktır. Milliyetçi Hareket Partisi düşünce ve görüşlerini tutarlı şekilde muhafaza etmekte ve arkasında durmaktadır."
Devlet Bahçeli, Suriye'deki gelişmelerin ardından yaptığı çağrıya ilişkin haklılığının teyit edildiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin milli ve müteyakkız politikalarıyla Şam Büyükelçiliğimiz açılmış, Türk bayrağı göndere çekilmiş, sahada ve masada yerimiz pekişmiştir. Türkiye'nin siyasi ve stratejik başarılarından rahatsız olan CHP Genel Başkanıyla irili ufaklı diğer partilerin şaşkınlığı ve mağlubiyet psikolojisine kapılmaları nevzuhur Baasçı zihniyetin muhalefet üzerinden ülkemize nasıl bulaştığını göstermesi bakımından ibret vericidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Türk ve Türkiye Yüzyılı'nda huzur, kardeşlik ve barış hakim olacak, Moskova'ya kaçıp sığınan Esad'ın içimize sızan muhalefeti heder olup gidecektir." ifadesini kullanan Bahçeli, Emevi Camisi'nde kılınan cuma namazından keyfi kaçanların, yansıyan fotoğraf karelerinden ürken ve telaşa düşenlerin sonunun fitnenin uçurum dibi olacağını kaydetti.
Devlet Bahçeli, "Türkiye kazandıkça, eli güçlendikçe, askeri, siyasi ve diplomasi başarılarına imza attıkça, varlığını ve iradesini tebliğ ettikçe kayıp histerisi nüksedenler yeni yüzyılda ufkumuzu perdeleme teşebbüslerinde muvaffak olamayacaklar, eninde sonunda tarihin çöplüğünde yerini bulacaklardır. Özgür Özel de Vikinglerle yol yürümek istiyorsa takdir kendisinindir, bizim yolumuz Türk milletinin yoludur, Türk devrinin yoludur, Türkiye Yüzyılı'nın yoludur." ifadelerini kullandı.