24 TV'nin her bölümü ses getiren programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü ve Akşam Gazetesi Yazarı Yaşar Hacısalihoğlu oldu. Star Yazarı Esra Elönü'nün hayata ve gündeme dair sorularını cevaplayan Hacısalihoğlu, "15 Temmuz için 'kontrollü darbe' cümlesini ilk defa kalkışma sonrası ülkeye dönmeyip yakalanamamış FETÖ'cülerin kendilerince hazırladıkları İngilizce raporda duymuştum." ifadelerini kullandı.
"KONTROLLÜ DARBE' KAVRAMI FETÖ'NÜNDÜR"
Mücadele etmediği çok açık. Hangi refleks onu orada tutabildi tartışılır. Bir grup toplantısında 15 Temmuz kontrollü darbedir asıl darbe 20 Temmuz'da olmuştur ve 1 milyon mağduru vardır dedi. Bunu duyduğumda yüreğimin sızladığını hissettim. 15 Temmuz kontrollü darbe cümlesini ilk defa kalkışma sonrası ülkeye dönmeyip yakalanamamış FETÖ'cülerin kendilerince hazırladıkları İngilizce raporda duymuştum. Orada kontrollü darbe olduğu yazıyordu. Bunu Kılıçdaroğlu'nun söylüyor olmasının ızdırabını duydum. Bu kavram FETÖ'nündür. İkinci büyük sorun 20 Temmuz asıl darbedir demesidir. 20 Temmuz OHAL'in ilan edildiği gündür. Devamında 1 milyon mağdur vardır dedi. Yüzlerine bakmaya kıyamadığımız Gölbaşı Özel Harekat Polisi 52 şehidimiz var. Yüksek etkili atılan 2 adet bombalar sonucu yanarak öldüler ve birçoğunun tabutuna taş konuldu ağırlık olsun diye. Bunu yapanlar, meclise bomba atanlar mı mağdur? Burada bile bütünleşemiyorsanız bu kime hizmet eder? Kimi sevindirirsiniz?" dedi.
"BU YAPILANMANIN ANA YERİ HARP OKULU"
"O süreçte haksız tutuklamalar, olmayan şeyleri varmış gibi göstermeler oldu. Radikal ve Taraf diye iki gazete vardı. Bir MİT belgesi ele geçirilmiş bu belgede karargah evleri diye bir yapılanma varmış ve bu yapılanmanın ana yeri Harp Okulu ve özellikle pilotlarından oluşuyormuş. Yapılanmanın sivil ve akademik yapılanması varmış. Akademik kısımda benimde adım varmış. Devletin varlığı benim için çok önemli ve o an üzerime çöktüğünü hissettim. Ertesi gün genelkurmay bir bildiri yayınladı. Ergenekon olayları ile ilgili olmadığını birkaç subayı gözaltına aldıklarını, detaylı inceleme yaptıklarını ve hakikat ile ilgili olmayan bir açıklama olduğunu söyledi. Orada F-16 pilotları vardı ve tasfiye ettiler yerlerine FETÖ'cüleri getirebilmek için. Sonrasında bir kısmı geri döndü bir kısmı dönemedi. FETÖ'cü yargı eliyle ısrar devam edince yargı kuvvetleri soruşturma açmak zorunda kaldı. Ahmet Zeki Üçok başsavcıydı ve soruşturmaya çağırdı. Sonuçta hakikat ortaya çıksın diye uğraştı. Kumpas olduğu ortaya çıktı."
"ILIMLI İSLAM, HRİSTİYAN EMPERYALİZMİN İSLAM DÜNYASINDAKİ MIZRAK UCUDUR"
"15 Temmuz gecesi 6. yılı anma programında bir televizyon kanalında da aktarmıştım, gene zihnime düştü bu olay. Sene 1998, ben ilk defa akademide bir ders esnasında tanık oldum genç bir Akademisyen olarak... Bizden çok kıdemli bir hocamızla birlikte ki orada dersler genellikler birkaç kişi ile birlikte de yapılır. Konu Ortadoğu olunca bu durum daha çok gerçekleşiyordu. Profesör hocamız bir soru üzerine Türk Okullarını sordu. Dedi ki "Yiğitlerim, aslanlarım o okulların teminatları bizleriz. Bizler gittik gördük. Oralarda Türkçe öğretiliyor, her yerde Atatürk'ün fotoğrafları var, Türk Bayrağı dalgalanıyor onun altında Eğitim alıyorlar." Benim tereddütlerimin başladığı bir dönemdi bu. "Ilımlı İslam" kavramının ortaya atıldığı dönem aslında. Ben 2001 Irak İşgalinden sonra bu işi artık yazıya döktüm. Ilımlı İslam, Hristiyan emperyalizmin İslam dünyasındaki mızrak ucudur. Onun da rolü Fetullahçı ekibe verilmiştir."