Tatar, KKTC Meclisinde yaklaşık 4 saat süren kapalı oturuma katılarak, milletvekillerini Kıbrıs meselesine ilişkin son gelişmeler hakkında bilgilendirdi.
Meclis oturumunun ardından basına yaptığı açıklamada, Kıbrıs meselesinin hassasiyeti gereği meclis oturumlarının kapalı yapıldığını ifade eden Tatar, "Kapalı oturumu belki televizyon göstermez ama buradaki görüşmeler bütün şeffaflığıyla devam eder. Bugün de böyle olmuştur." dedi.
Tatar, 50 yılı aşkın süredir müzakerelerden sonuç alınamadığını belirterek, ortak zemin yoklaması yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar ile temaslarına ilişkin de şunları söyledi:
"Biz görüşmeye hazırız ancak görünen o ki müzakere sürecinin başlayabilmesi için gereken ortak zemin yok. Çünkü karşı taraf egemenliğimizi kabul etmiyor. Egemenliğimizi kabul etmeyen bir tarafla müzakere sürecine oturmanın hiçbir anlamı yok."
"BİZİM MÜCADELEMİZ KKTC'Yİ TANITMAKTIR"
Sabırlı olunması ve Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesi tavsiyesinde bulunan Tatar, "Türkiye'nin de desteğiyle dünya Kıbrıs'ın gerçeklerini bir kez daha öğrendi." diye konuştu.
Tatar, "Kıbrıs'ta 2 ayrı halk, 2 ayrı devlet, 2 ayrı demokrasi vardır ve bu halkların mücadelesi vardır. Yaşananlardan sonra bizim mücadelemiz KKTC'yi tanıtmaktır. KKTC tanınmalı ve Kıbrıs Türk halkının kendi devlet çatısı altında, bu topraklarda barış, huzur ve güven içerisinde yaşadığı kabul edilmelidir. Başka bir temelimiz ve emelimiz yoktur." ifadelerini kullandı.
Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de egemenlik hakkı olduğunu vurgulayan Tatar, geçmişten gelen bu egemenlik haklarının uluslararası anlaşmalara dayandığına işaret etti.
Sosyal medyada meclis oturumunun kapalı olmasına ilişkin yapılan eleştirelere değinen Tatar, "İddia edildiği gibi kapalı oturumu isteyen ben değilim. Cumhurbaşkanı olarak burada kapalı oturum olsun diye ne bir talebim, ne de telkinim oldu. Bu gibi konular her zaman kapalı oturumda ele alındı." değerlendirmesinde bulundu.