Kendi adamlarını bile harcadılar! CHP linçte özüne döndü

CHP'deki linç kültüründen kaçmaya çalışan sanatçılar çareyi sosyal medya hesaplarını kapatmakta buluyor. Komedyen Gökhan Ünver'den sonra Cem Yılmaz da X hesabını kapattı. Peki, ama bu kitleden böyle kaçarak kurtulmak mümkün mü? CHP'de çok köklü bir linç kültürü var ve tek çare bu durumla yüzleşmek gibi görünüyor.

İYİ Parti'nin eski Genel Başkanı Meral Akşener, altılı masadan kalktığında CHP'deki karalama ve linç kültürü ile tanışmıştı. Aynı şekilde Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de CHP'den ayrıldığı halde saldırılardan kurtulamamıştı.

Meral Akşener, 2023 yılında CHP'deki köklü linç kültürünü "Masadan kalktığım için üç günde edilen hakaretleri ben ömrüm boyunca duymadım." sözleriyle gözler önüne sermişti.

SESSİZ KALANLARI DAHİ TAŞLADILAR

Helalleşme, normalleşme derken CHP yine kendi kodlarına döndü. Hesaplaşmayı başlattı. Üstelik de İmamoğlu suç örgütüyle ilgili bırakın karşı mahallede olmayı sessiz kalmak dahi bu zihniyet açısından kabul edilemez bir suçtur.

Örneğin komedyen Gökhan Ünver sadece sessiz kalmıştı. Hemen 'salonlarını iptal edin' çağrıları geldi. Önce CHP'li belediyeler sonra Duru Tiyatro devreye girdi.

CEM YILMAZ X HESABINI KAPATTI

Gökhan Ünver, ekmek parası kazandığı sosyal medya hesabını kapattı. Kaçıp kurtulmaya çalıştı. Aynı şekilde komedyen Cem Yılmaz da, şizofren tayfanın radarına takıldı. İmamoğlu suç örgütü soruşturmasında AK Parti'ye yeterince tepki göstermediği tezviratları dolaşıma sokulunca Cem Yılmaz da çareyi X hesabını kapatmakta buldu.

MERT BAŞARAN YÜZLERİNE VURDU

Kimileri hesabını kapatıp gitti. Kimileri Mert Başaran gibi sosyal medya hesabından bu gerçekliği suratlarına çarptı.

Başaran, "AK Parti'ye yakın olan bir kanal ya da kişi ile bir foto çektiğimde inanılmaz saldırı, hakaret trol lafları işitirken muhalif bir kanal ya da kişi ile görüştüğümde asla böyle hakaret yemiyorum." diye yazdı.

MURAT GEZİCİ DE ANLATMIŞTI

Aynı şekilde Murat Gezici de bu şizofren tayfaya tepkisini televizyon ekranından dile getirmişti.

Murat Gezici de "Anketlerimde Murat Kurum önde çıktı ve bunu açıkladım diye, CHP'lilerden linç yedim, sopa gösterildi, tehdit aldım. Bunca yıldır ne Erdoğan'dan ne AK Parti'den böyle bir şey görmedim." dedi.

CAN ATAKLI'YI DAHİ HARCADILAR

Ömrü CHP'ye hizmetle geçen Can Ataklı da bir dönem bu gerçekle yüzleşmişti.

Can Ataklı da CHP'den yediği linçi "30 yıldır yazıyorum, muhalifim. Hiçbir AKP'li benim patronumu arayıp da bu adamı işten at demedi. CHP'liler patronumu arayıp 3-4 kere işten attırdılar." sözleriyle itiraf etti.

CEM KARACA'YA "DÖNEK" DEMİŞLERDİ

Bu arada gençler bilmez. CHP'deki bu linç kültürü, sol şiddet yeni de değildir aslında. Cem Karaca örneğin bu zulümden çok çekmiştir.

Türkiye'ye döndüğü için "döneklikle" suçlanan Karaca "Ben döneksem döndüm diye memleketime / döndüm baba, döndüm işte oh be!" diye tepki göstermişti.

Mehmetçik'e moral ziyaretini giden sanatçıyı sevmez bu kitle. "Erdoğan'ı seviyorsan senden sanatçı olmaz" deyiverir.

"MİLLETİNİ SEVEN SANATÇI OLMAZ!"

Onlara göre sanatçı dediğin körü körüne de olsa muhaliftir. İlle de memleketine milletine hasım gibi davranmalı, bulduğu her platformda milletini, hor görmeli ülkesini aşağılamalıdır.

CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da partisinin çarpık zihniyetini "Yalakadan sanatçı olmaz" diye tescillemişti.

AYŞE BARIM KUCAKLAMASININ ŞARTI

Hele ki uluslararası bir platformda ülkesini hakir görür, demokrasi, insan hakları dilenirse ne ala... O zaman değmeyin keyfine. Uluslararası etkinliklerde ödül alma şansları artar. Şöhretli, zengin olurlar...

Ayşe Barım'lar çıkar onları sarıp sarmalar alır büyütür, yüceltir... Milletin önüne örnek diye sürüverir.

Bu yüzden Whats App gruplarında Erdoğan düşmanlığı için tüm sanatçıları örgütlemeye çalışmaları, katılmayanları tehdit etmeleri şaşırtıcı değildir. Tüm mesele zihinsel işgalle, tarlaların sürülmesiyle ilgilidir. Ve kabul etmek gerekir ki tüm bunlar aslında bir projedir aslında...