
Türkiye ve dünya gündemi sebebiyle ne yazık ki köşe yazılarımızda ağır meselelerden kaçamıyoruz.
Ancak Bu kez yüzünüzde küçük bir tebessüm oluşturacak kısa bir fıkra anlatacağım...
Rusya-Ukrayna Barışı
Azerbaycan-Ermenistan Barışı
Suriye'nin imar, ihya ve güvenliğinin sağlanması
AB'den Türkiye'ye Brüksel daveti.
Paris'teki Güvenlik Zirvesi'ndeyiz.
Bir çırpıda aklıma gelenler.
Hepsi bu hafta oldu.
Hepsinde Türkiye bir şekilde masada...
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu: Endişe verici en önemli konu biz Suriye'de masayı kuran devlet olmamız gerekirken kurulan masalarda sandalye ayrılmayan duruma gelmiş durumdayız.
Haftaya yansıyanları paylaşmaya devam edelim.
Preveze denizaltısından "atmaca" güdümlü mermisi atıldı.
Drone avcısı, Çelik Kubbe'nin lazer silahı Gökberk testleri başarıyla geçti.
Akıncı TİHA 100 bin saat uçuşu geride bıraktı.
Üstelik yerli ve milli Murad AESA radarıyla ile uçmaya başladı.
Bayraktar DİHA eş zamanlı uçuş testini gerçekleştirdi...
Bayraktar Kızılelma aerodinamik sistem tanımlama testini geçti.
Avrupa Eurofighter savaş uçaklarının satışı için teklifini yolladı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu, "100 m2'lik kent lokantası onların mega projelerini tuş etti" açıklaması yaptı.
Özetle bir yanda çeyrek asırlık vizyonuyla Türkiye'yi omuzlayan Erdoğan, diğer yanda şaibeli diploma soruşturmasıyla mağduriyet algısı peşinde koşup, kent lokantası ile zafer kazanma planı yapan İmamoğlu...
Fıkra bu kadar...
Takdir milletin elbette.

ERKEKLERİN AYARLARIYLA OYNAMAYIN
Sosyal medyada bir video izledim.
Sokak röportajı yapmışlar, kadınlar erkeklerin prenses gibi davranmasından duydukları rahatsızlığı anlatıyor.
"Evlenmek istemiyorlar, sorumluluktan kaçıyorlar, trip atıyorlar" diye serzenişler söz konusu...
Kimse kimseye fazla emek vermek istemiyor.
Erkekler o olmazsa bu olur kafasıyla ilişkilere yaklaşıyor.
Kırılganlık artmış vaziyette diye yorumlar paylaşılıyor.
O sırada aklıma şöyle bir ifade geldi.
"Siz de erkeklerin ayarlarıyla bu kadar oynamayın"
Özellikle sosyal medya etkisi, LGBT lobilerinin faaliyetleri, rol model insanlardaki değişim, rahat yaşamlar erkekleri değiştirdi.
Yakın çevremizde de yaşı 30'un üstünde çok sayıda bekar erkek ve kadın var. Bazıları evlilik defterini çoktan kapatmış bile...
Ancak aile toplumun çelikten çekirdeği ve özellikle evliliklerin geç yaşlara ertelenmesi, evlenenlerin sayısının azalması üstüne bir de tek çocuklu aileler Türkiye için de alarm zillerinin çaldığını gösteriyor.
Eskiler "erkek için evin direği", "Yuvayı dişi kuş yapar" derdi.
Şimdi roller çok karışık hale geldi.
Erkekler ağır sorumluluklar üstlenmek istemiyor,
Kadınlar evliliğin getirdiği sorumlulukları yük olarak görüyor.
Doğum oranları düşüyor. Yaşlı nüfus artıyor...
Türkiye'de yaşlı nüfus son 5 yılda yüzde 20,7 arttı.
9 milyon kişiyi geçti.
Avrupa'nın hastalığı bize de bulaşmış gibi görünüyor.
Avrupa demişken Bulgaristan bu sorunu çok derinden yaşıyor.
Bulgaristan'da 1985'te 9 milyona kadar çıkan nüfus, son 40 yılda düşük doğum oranları ve artan göç nedeniyle sürekli gerileyerek 6,4 milyona düştü. Yani nüfus yüzde 30 eridi... Üstelik hükümetlerin bu trendi tersine çevirme çabaları ise sonuçsuz kaldı.
Benzer krizlerle karşı karşıya kalmak istemiyorsak...
Bu meseleye daha çok kafa yormamız gerekiyor.
Hükümetin doğum ve bebek yardımlarını olumlu bulmakla birlikte özellikle çalışan annelerin iş yerine yakın kreşlerin artırılması gibi önlemler de gündeme alınmalı... Ama anne babalara da önemli görevler düşüyor. Özellikle erkek çocuklarını bu kadar çok korumacı yetiştirmemek hayatla yüzleşmeleri için fırsatlar ve sınamalar sunmak gerekiyor.

SOSYAL MEDYADA SALLARKEN
İbretlik bir meseleyi sizinle paylaşacağım...
Rüştü Karataş, elinde bir limon "32 dönüm limon bahçem var. Limonun kilosu 50 kuruş etmiyor" diye sosyal medyadan video çekip paylaştı. Buraya kadar her şey normal; ancak bundan sonra tam bir yalancının mumu yatsıya kadar durumu söz konusu...
Zira Ticaret Bakanlığı Karataş'ı buldu...
Şimdi sıkı durun.
Kendisi çiftçi değil.
Hal kayıt sistemine kayıtlı değil.
32 dönüm bahçesi yok
Limonun kilosu da 50 kuruş değil 10-15 TL aralığında...
Yani videonun her saniyesi yalan...
Şimdi eskiden Rüştü Karataş gibi manipülasyon yapanların yaptığı yanına kar kalırdı. Ama artık yasal düzenlemeler var.
Bu yapılan açık bir suç...
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, konunun takipçisi olacaklarını söyledi. Ve sosyal medyadan sallamasyon video çeken sözde çiftçi Karataş hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Şimdi "halkta kin ve nefret uyandırmaya yönelik yanlış bilgi ve paylaşımlar yapmak suçlamasıyla karşı karşıya" derdini de artık hakime anlatacak...