İkinci tur öncesi, 'Halil İbrahim Sofrası'nı büyütmek istediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, masadakilerin de onayı ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüşmüştü. Özdağ, yapılan protokol sonrası ikinci turda Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı almıştı. Özdağ, Kılıçdaroğlu'na, İçişleri Bakanlığı dahil 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı karşılığında destek verdiklerini açıklayınca paramparça olan muhalefet bu kez de birbirine girdi.
6'lı masadakiler bu protokolden haberleri olmadığını söylerken, Kılıçdaroğlu da, 'Faik Öztrak bile bilmiyordu, Özdağ ile ikimizin namusuna emanetti." ifadeleri ile bu süreci doğruladı. Ancak Ümit Özdağ'dan flaş bir çıkış geldi. Özdağ, "Haberimiz yok' diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener'in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok." dedi.
Seçim hezimeti sonrası açıklamalarda bulunan Özdağ, seçimin kazanılması durumunda kendilerine İçişleri Bakanlığı ve 2 bakanlık daha verileceğini, ayrıca MİT Başkanlığı'nın da Zafer Partisi'nde olacağını söyledi. Bu açıklamalar sonrası deyim yerindeyse kızılca kıyamet koptu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ümit Özdağ'ın iddialarına nasıl yanıt vereceği merak konusuydu. Katıldığı bir canlı yayında bu soru Kılıçdaroğlu'nun kendisine soruldu. Kılıçdaroğlu, "İkimizin namusuna emanet bir anlaşmaydı. Faik Öztrak bile bilmiyordu." dedi. Açıklamanın ardından 6'lı masadaki partilerden Kılıçdaroğlu'na sert tepkiler geldi.
Gelecek Partisinden yapılan yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın seçimler öncesinde yedi maddelik işbirliği protokolünü kamuoyuyla paylaştığı anımsatıldı.
Bu protokolün herhangi bir şekilde yönetime katılımı öngörmediği belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı: "Öte yandan bilgimiz ve onayımız dışında kişiler arasında mahfuz tutulan herhangi bir protokolün bizim açımızdan siyasi ve ahlaki değeri yoktur. Sayın Özdağ'ın 17 Temmuz günü aralarında İçişleri Bakanlığının da bulunduğu üç bakanlık ve MİT başkanlığı ile ilgili hususları da kapsayan gizli bir protokol konusunda ortaya attığı iddiaları asla kabul edilemez gördüğümüz için Sayın Genel Başkanımız, Sayın Kılıçdaroğlu'nu arayarak düşüncelerini ve önerilerini her zaman olduğu gibi samimi, açık ve dürüst bir şekilde kendisine iletmiştir."
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yapılan gizli protokole ilişkin, "Biz en başından bu yana şeffaflık ilkesini ayakta tutmak için büyük mücadele verdik. Sayın Genel Başkanımız seçim öncesinde de seçim sonrasında da bu ilişki biçimini, bu ilkeye sağdık kalarak büyük bir özveri ile yürüttü. Hatta 2 Mart'taki toplantıda, öncelikle Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çünkü aksi durumda bunun bir pazarlık gibi anlaşılabileceğini, bunun da İYİ Parti'nin ilkelerine uymadığı yönünde iradesini ortaya koydu. Biz en başından bu yana şu ilkeyi ayakta tutmaya çalıştık; seçim sonuçlarını göreceğiz, milletimiz bize ne söyleyecek? Oy oranları ortaya çıktıktan sonra da eğer ülke yönetimi ittifaka verilmiş ise seçilecek cumhurbaşkanı başkanlığında bu oy oranında hangi partilere hangi sayıda hangi bakanlıkların düşeceği konusundaki yol haritamızı ortaya koymuştuk. Bunun altını çizelim. Bu merkezde Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon programında kullandığı 'İki kişinin namusuna emanet edildi' ifadesi de önemlidir. Bunun özellikle kamuoyumuz tarafından hassasiyetle irdelenmesi gereken bir ifade olduğunu söylemek isterim. Bu bizim dışımızda bir olaydır. Ama bu cümle gerçekten Türk siyasetinin bugünü ve yarınları için önemli bir ifadedir" dedi.
Gelen sert tepkiler sonrası Ümit Özdağ, Gelecek, DEVA ve İYİ Parti'ye tepki gösterdi. Özdağ, görüşmede konuşulanlardan herkesin haberi olduğunu belirtti.
Özdağ şunları söyledi:
'Haberimiz yok' diyemezler, hepsinin haberi var. Hele Meral Akşener'in böyle bir şey söylemeye hiç hakkı yok. Televizyon kameralarının önünde, 28'inden önce çıktı, tek tek tek açıkladı. Neden açıkladı onu bilemem ama açıkladığını biliyoruz. Ben bile Twitter hesabımdan bu açıklamayı paylaştım. Özetle, Kemal Bey'in yapmış olduğu hamle, yani Zafer Partisi ile bu ittifak çerçevesinde Zafer Partisine İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlığın verilmesi bütün bir seçim kampanyası boyunca yapılmış en doğru harekettir. Tabanda da böyle bir karşılık gördü zaten.
Özdağ, 2 sayfalık bir protokol olduğunu, bunun ilk sayfasını duyurduklarını, ikinci sayfanın ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun ricası nedeniyle seçim döneminde öne çıkarılmadığını belirtti.
Özdağ o süreci şöyle özetledi:
İki sayfası var, biz birinci sayfaları açıkladık. İkinci sayfaları da 28'inden sonra açıklamak üzere elimizde tuttuk. 28'inde Kemal Kılıçdaroğlu kazansaydı bu protokol yaşama geçmeyecek miydi, geçecekti. Peki neyin gizliliği? Gizlilik sadece ve sadece, ayın 28'indeki seçimlere kadar çok ön plana çıkartılmaması doğrultusunda Kemal Bey'in ricası üzerine gerçekleşti. Çünkü Kemal Bey'e yönelik DEVA'dan ve Gelecek'ten bazı serzenişler gelmiş. Mesele bundan ibarettir."
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Cumhurbaşkanı seçimi ikinci turu öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında imzalanan protokolü "gizli protokol" olarak nitelendirerek, "Bir kez daha ifade etmek isteriz ki bizim bu gizli protokolden bilgimiz bulunmamaktadır." dedi.
Zorlu, AA muhabirine, Özdağ'ın protokolden "İYİ Parti ve Genel Başkanı Meral Akşener'in haberi olduğu" yönündeki iddiasına ilişkin açıklama yaptı.
Kürşad Zorlu, 24 Mayıs 2023 tarihli 7 maddeden oluşan mutabakat metniyle ilgili bilgileri olduğunu, buna ilişkin olumsuz düşüncelerinin bulunmadığını ve bu kapsamda Özdağ ile bir görüşmenin yapılabileceğini kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, "iki kişinin namusuna teslim edilen bir protokol" sözünü hatırlatan Zorlu, şunları kaydetti:
"Söyler misiniz, iki kişinin namusuna emanet edilen bir gizli protokolü kim nasıl önceden bilebilir? Neden böyle bir ifade kullanılmış, bu husus iyi irdelensin dedik. Üstelik o süreçte bizim açımızdan bakanlıkların hangisinin hangi partiye, kime verileceği konusu, seçim sonuçlarına bırakılmış bir konudur. Dolayısıyla bir kez daha ifade etmek isteriz ki bizim bu gizli protokolden bilgimiz bulunmamaktadır."