Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, BM Genel Kurul görüşmeleri için ABD'nin New York kentinde basın mensuplarına röportaj verdi. Bakan Bayraktar röportajında Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye büyük önem verdiğini ifade ederek, enerjide üç tane çok önemli konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini söyledi. 3 konu hakkında konuşan Bayraktar, ABD'deki ve çeşitli görüşmeleri sonucunda bu alanlara yabancı yatırımcıdan yoğun bir ilgi olduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu çerçevesinde New York'ta temaslarını sürdüren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İhlas Haber Ajansı'na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Bakan Bayraktar, Türkiye'nin enerji alanındaki vizyonunu ve geleceğe yönelik yatırımlarını detaylandırdı. Bakan Bayraktar, geçtiğimiz hafta Houston'da önemli bir enerji anlaşmasına imza attıklarını belirterek, "Türkiye için önemli bir anlaşmaya imza attık. Uzun dönemli bir sıvılaştırılmış doğal gaz anlaşmasına 10 yıl boyunca Türkiye'ye yaklaşık 1,6 milyar metrekare küp her yıl gaz getirecek bir anlaşmaya imzası atmıştık Houston'da. Daha sonra da Cumhurbaşkanımızla beraber tekrar buraya geldik. New York'ta şimdi Birleşmiş Milletler haftasında yine gerek ikili görüşmeler, gerek yatırım konferans kapsamında çalışmalarımızı yürütüyoruz" dedi.
Türkiye'nin yenilenebilir enerjiye büyük önem verdiğini ifade eden Bayraktar, "Biz Türkiye olarak enerjide üç tane çok önemli konuyla ilgili çalışma yürütüyoruz ve bunlarla ilgili birçok yatırım fırsatı olduğunu açıkçası buradaki yatırımcılarla, finansal kuruluşlarla paylaştık. Bu alanlardan bir tanesi Türkiye'nin enerji piyasası büyüyen bir piyasa. Bizim talebimiz artıyor, nüfusumuz büyüyor, ekonomimiz büyüyor, ihracatımız, üretimimiz artıyor, şehirleşme artıyor. Dolayısıyla bütün bunların etkisiyle Türkiye'nin artan bir talebi var. Bu artan talep için de yatırım ihtiyacımız artarak devam ediyor. Yani özellikle buradaki yatırımcılar Türkiye'nin büyüyen bir piyasa olması, istikrarlı gelişen bir piyasa olmasını çok önemsiyorlar. Vurgulamak istediğim hususlardan bir tanesi bu. İkincisi, Türkiye'nin bu enerjideki dışa bağımlılığı bizim yerli ve yenilebilir kaynaklarımızı çok daha hızlı bir şekilde devreye almamızı gerektiriyor. Dünyada da büyüyen bir trend, artan bir yönelim, yenilenebilir enerjiye çok ciddi bir ilgi vardı. Birçok yatırımcıdan, uluslararası bankalardan, yatırım bankalarından, private equity firmalarından bütün bunlar Türkiye'deki önümüzdeki süreçte oluşabilecek yatırım fırsatlarına baktıklarını ifade ettiler. Biz de yenilenebilir enerjide her yıl 5 bin megavat yeni güneş ve rüzgar devreye almak istediğimiz ifade ediyoruz. Dolayısıyla bu bir önemli alan Amerika'daki yatırımcılar için. Bir diğer alanda Türkiye'nin önemli bir nükleer enerjiden elektrik üretme programı var. Biz 2050 yılında 20 bin megavat güce ulaşmak istiyoruz. Burada hem büyük ölçekli santralden hem de özellikle küçük modüler reaktörlerde de bir yatırım fırsatı var. Bunu da bu haftaki bütün görüşmelerimizle muhataplarımızla konuştuk. Orada da ciddi bir ilgi olduğunu ve önümüzdeki süreçte bu anlamda Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımın artarak devam edeceğini enerji alanında söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
Bayraktar, Sakarya gaz sahasında Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfinin yapıldığını hatırlatarak, "Biz yine 2016-2017'de başladığımız bu Türkiye'nin aramacılığında farklı bir modele biliyorsunuz geçmiştik ve kendi gemilerimizle, kendi mühendislerimizle, kendi jeologlarımızla bu aramaları yapacağız demiştik. Akdeniz'den sonra Karadeniz bize keşfin geldiği yer oldu. Sakarya gaz sahasında Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfini yaptık. Şu anda oradan üretimimiz devam ediyor. Üretimimizi arttırarak devam ediyoruz. İlk etapta 10 milyon metreküplük üretime inşallah birkaç ay içerisinde çıkmış olacağız. Bu sayede de 4 milyon üzerinde hanenin doğal gazını kendimiz karşılıyor olacağız. Dolayısıyla dışarıdan bu ithalatı azaltmış oluyoruz. Yine geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen Çanakkale'de şu anda aktivasyon çalışmaları devam eden yüzer üretim platformumuz geldi. Onunla da bir 10 milyon metreküp bir 4 milyon hane halkına da oradan işlediğimiz gazı vereceğiz, dolayısıyla Türkiye'nin yaklaşık 8-8,5 milyon hanesine doğal gazımızı kendimiz üretmiş olacağız inşallah 2026 yılına geldiğimizde. Ama daha çok ihtiyacımız var. Daha çok eve gaz götürüyoruz. Sanayimizin ihtiyacı var, ticarethanelerin ihtiyacı var" dedi.
Bakan Bayraktar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Türkiye kendi kaynaklarını ararken, bulurken ve üretirken bu faaliyetleri yürütmesi lazım ama aynı zamanda farklı coğrafyalarda da arayışlarımız devam ediyor. Bugüne kadar işte Irak'ta, özellikle Azerbaycan'da, Hazar Denizi'ndeki varlıklara Türkiye'nin ortaklığı söz konusu BOTAŞ'ın, Türkiye Petrollerinin ama şimdi yeni bir faza geçiyoruz. Çok yakında inşallah Oruç Reis sismik gemimizi Somali'ye gönderiyoruz. Çünkü Somali'de 3 tane offshore sahasında lisans almış, ruhsat almış durumdayız ve aramacılığın ilk adımlarından bir tanesi sismik arama. Üç boyutlu sismik arama için kendi gemimiz Oruç Reis'i inşallah birkaç gün içerisinde Somali'ye uğurlayacağız. Bu ay, yani Ekim ayının sonuna doğru oraya varmış olur ve çalışmalarına orada başlayacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayı "tarihi" olarak nitelendiren Bayraktar, "Cumhurbaşkanımızın burada hem Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma hakikaten bana göre çok tarihiydi. Benim kişisel olarak buna yani sizler de öyle buna şahitlik etmemiz gerçekten çok tarihiydi. Ama onun ötesinde birçok ikili görüşme oldu. Biraz önce ben Irak Başbakanı'yla olan görüşmeden Cumhurbaşkanımıza eşlik ettim ve oradan çıktım. Onun dışında yatırımcılarla, finansçılarla buradaki yaptığımız görüşmelerin hepsinde Türkiye'nin özellikle hem ekonomik programına, orta vadeli programına ve tekrar ekonomisinin reformlarla beraber yükselen trendinin bir ivmesini, hareketliliğini hissetmeye başladık. Bu çok önemli. Bunu onlara da hissettirmeye çalışıyoruz açıkçası. Burada da karşılık bulduğunu ve önümüzdeki dönemde inşallah çok somut projelerle bu dış finansmanı Türkiye'ye geleceğine ve ülkemizin bu anlamda ekonomisine de değer katacağına inanıyorum" açıklamasını yaptı.