"Bekle gör zamanı değildir"
Hakan Fidan, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı
Herkesin gözü, kulağı bugün Şam'dan gelecek haberlerdeydi. Zamanın 'hızlı' aktığı Orta Doğu coğrafyasında daha da hızlanmanın gerektiği Suriye'nin başkenti Şam'da bir araya gelen Sayın Hakan Fidan ve Ahmet el-Şara tarafından verilecek mesajlar hayatiydi çünkü.
Neydi verilen mesajlar gelin bakalım.
"Harekete geçmeliyiz.
Toprak bütünlüğü tartışılamaz.
İsrail'in Suriye topraklarını gaspına müsaade edilemez.
PKK/YPG'ye Suriye'de yer olmadığını bir kez daha ifade etmek istiyoruz.
PKK/YPG'ye asla yer yoktur. Bu konuda Suriye yönetimi ile tamamen mutabık olduk.
Bugün Türkiye olarak tarihin doğru tarafında yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz."
Mesajlar net, mesajlar derin, mesajlar 'adrese teslim'
En vurucu olan hangisi diye seçim yapmaya çalışsak aralarında, zorlanırız.
Suriye'nin geleceği içinse şu ifade hayatiyet taşıyor: "Türkiye olarak Suriye devletini yeniden yapılandırmaya hazırız"
Neden sorusuna cevabense hep vurguladığımız o mevzuya gelip dayanıyor mesele: Sürdürülebilirlik.
Yani her şey daha yeni başlıyor; asıl bundan sonra destek hiç olmadığı kadar elzem Suriye'de.
Ve bu konuda bir takım paketler' açıklansa da Batı ve Körfez ülkelerince 'yaraya merhem' olmaktan çok 'yara bandı' olma riski taşıyor demek.
Çünkü "Bazı ülkelerin sizi yalnız bırakıp gittiği günleri de unutamam" ifadesinde olduğu gibi geçmiş öyle geçip gitmedi, hala hafızalarda tazeliğini koruyor.
Ve asıl tarih burdan sonra başlıyor: "Yeni Suriye için beraberce çaba göstereceğiz".
Bu, hiç olmadığı kadar gerekli, elzem, zorunlu.
Çünkü "Dost ülke Türkiye, devrimin başından beri Suriye halkının yanında durdu".
Ve "Türk halkı, Türk devleti ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan (Suriye) sizlerin her zaman yanında olacaktır. Bugün Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması, ekonomisinin güçlendirilmesi, terörün sona ermesi ve Suriyelilerin geri dönmesi mümkündür".