Sanki halihazırda var olan tehditlerden yeterince kaygılanmıyormuşuz gibi durmadan kuyruğa yenileri ekleniyor.
Dünya Orta Doğu'yla, Suriye'yle ve Ukrayna'yla uğraşırken asıl 'bomba' haberler Pasifik Okyanusu'ndan birbiri peşi sıra gelmeye devam ediyor.
Japonya ordusu Tayvan yakınlarında Rus denizaltısı tespit etti.
Japonya Savunma Bakanlığı Rus denizaltılarının Japon adaları yakınlarında görüldüğünü açıkladı.
Bitti mi, biter mi hiç.
Güney Kore'de 1 saat içerisinde yaşananlar 'noluyo' dedirten cinstendi. Güney Kore'de sıkı yönetim ilan edilirken ordu hazır durumda bekletildiği haberi düştü.
Yetmedi. Ülkede sıkı yönetim ilan edildi ve siyasi parti faaliyetleri yasaklanırken medya sıkıyönetim kontrolüne girdi.
Rusya ve Çin donanmasına ait gemilerin Asya-Pasifik bölgesinde ortak denizaltı savunma harbi eğitimi icra ettiği bilgisini düşününce insan sorguluyor: Peki son dönemde artan bu 'denizaltı' konsantrasyon neden?
Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya-Güney Kore-Tayvan ve Filipinler hattında Çin'e karşı kurduğu deniz duvarını savunabileceği en uygun platformların nükleer denizaltılar olduğu bilgisine rastlıyoruz biraz araştırınca. Dolayısıyla Rus ve Çin donanmalarının an itibarıyla bu 'nükleer denizaltı' tehdidine karşı ortak tatbikat yapması, ortak karakol faaliyeti icrası düşündürmüyor değil.
Şu bilgiyi de paylaşalım. Amerika Birleşik Devletleri artık denizlerin güvenliğinin sağlanmasını üstlenmeyi bıraktığını açıkladı ve bu 'görevi' finansal ve yetkinlik anlamında devralabilecek ikinci bir güç yok; yani denizlerin güvenliği şansa kalmış.
Ha tabii Rus donanmasının, Çin donanmasına 'tecrübe ve bilgi aktarımı' neye yol açar o da ayrı bir mevzu.
Kuzey Kore'nin de uzun yıllardır yapmaya çalıştığı yeni taktik nükleer saldırı denizaltısını hizmete aldığını da hatırlatalım.
Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri AUKUS (Avustralya, İngiltere, ABD) Paktı ile Japonya, Filipinler, Tayvan ve Güney Kore'den sonra Çin'i hapsedilir hamlelerini sıklaştırıyor. ABD Avustralya'ya nükleer denizaltı vereceğini açıklamıştı, şimdi de devasa bir hava üssü inşa ettiği görülüyor. Beş Göz ile bunun 'istihbarat' ayağı olduğunu da hatırlatalım.
Avustralya'nın yeni konsepti nükleer denizaltı üretmesini, hava kuvvetlerinin kıtanın kuzeyine taşınmasını, uzun menzilli hava gücünün oluşturulmasını, Hindistan'ın da olduğu QUAD-Quadrilateral Security Dialogue-QSD yani ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya'dan müteşekkil Dörtlü Güvenlik Diyaloğu'nun etkinleştirilmesini ve ayrıca Japonya-ABD-Güney Kore ile daha sıkı askeri işbirliği oluşturulmasını öngörüyor.
Neydi o meşhur söz: Barış zamanında geliştirilen birlikte çalışabilirlik yeteneği, savaş zamanı müttefik olmak için olmazsa olmaz şartlardan biridir.