Kazakistan ve Azerbaycan'ın Haziran ayında Hazar Denizi'nde "Hazar Meltemi 2025" adı verilen ortak deniz tatbikatı yapacağını duyurmasına ilişkin Asya basınında çarpıcı bir analiz yazısı kaleme alındı.
Rusya kıyılarına yakın Hazar Denizi'nin kuzey kesiminde yapılması planlanan tatbikatın Moskova'nın gücüne ve nüfuzuna doğrudan bir meydan okuma olduğu savunuldu.
Kremlin'den bazı üst yöneticilerin tatbikata karşılık sınıra askeri yığınak yapma çağrısında bulunduğuna vurgu yapıldı.
Analizde, "Bu endişelerin, Ankara'nın uzun zamandır Kazakistan'ın donanmasını geliştirmesine yardımcı olma konusundaki Türkiye'nin kararlılığıyla yoğunlaşması kesin. Daha da önemlisi, NATO üyesi olan Türkiye'nin dahil olması, bu çabayı bir NATO hamlesi haline getiriyor ve dolayısıyla Moskova için lanetli bir durum" ifadeleri kullanıldı.
Sovyet zamanlarında, Hazar Denizi'nin İran'ın Hazar kıyı şeridine sahip olan diğer tek ülke olması ve nispeten kısa olması nedeniyle, genellikle bir Rus gölü olarak görüldüğü kaydedin analiz yazısında, "Tahran, genel olarak, o denizde kıyı sularının ötesinde güç yansıtmaya ilgi göstermedi. Ancak o zamandan beri durum kökten değişti. İran'a benzer şekilde, deniz yeteneklerini geliştirme konusunda kendi çıkarları olan üç yeni ülke var: Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan. Bir diğer değişiklik de Moskova'nın bölge dışı çatışmalarda Hazar Filosu'nu giderek daha fazla kullanması. Bu eylemler, Rusya'nın bir zamanlar sahip olduğu ezici ateş gücü avantajını daha da azalttı. Sonuç olarak, Rusya'nın Hazar Filosu artık orada önemli olan tek güç değil. Rusya'nın göreceli konumu önemli ölçüde geriledi ve Azerbaycan ve Kazakistan gibi devletler birlikte çalıştıkça daha da gerilemesi muhtemel" ifadeleri yer aldı.
"Hazar Meltemi 2025" tatbikatının ortak karşı operasyonlara odaklanmanın önemli ölçüde genişlediğini gösterdiği dile getirildi.
Azerbaycan'ın katılımının hem Moskova ile yaşadığı son sorunlar hem de Türkiye ile yakın bağları nedeniyle, Rus yetkililerin bu ortak eylemi Rusya için aksi halde olacağından daha önemli görmelerine neden olacağı belirtildi.
Putin'in Rusya sınırlarına yakın bir NATO bağlantısı olan her şeye karşı hassas olduğuna vurgu yapılan analiz yazısında, "Azerbaycan ve Kazakistan'ın donanma kapasitelerini genişletme ve işbirliklerini artırma çabalarından geri adım atacaklarını veya Türkiye'nin her ikisine de verdiği desteği geri çekeceğini düşünmek için çok az neden var. Bu kararlılık nedeniyle, Bakü ve Astana'nın duyurusunun Rusya'nın kuzey-güney ticaret koridorunu genişletme veya ondan uzaklaşan bir bölgede nüfuz kazanma umutlarına ciddi bir gölge düşürmesi muhtemeldir. Azerbaycan ve Kazakistan donanmalarının şu anda planladığı tatbikat, bu bölgenin ve ötesinin jeopolitiğinde ilk bakışta göründüğünden çok daha fazla önem taşıyor" denildi.