Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı'nda, katılımcıları selamlarken, toplantıya katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İmalatla istihdamla ihracatla ticaretle ileri teknoloji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkı veren, katma değer üreten sanayicilere ve girişimcilere teşekkür eden Erdoğan, çeşitli sektörlerde başarı hikayesi yazanlara ödüllerinin verildiğini anımsattı.
Erdoğan, savunma sanayisinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine kadar oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlere teşekkür ettiğini aktararak, Türkiye'de teknoloji ekosistemi zenginliğinin en güzel göstergesi olan firmaları tebrik etti.
Erdoğan, onların yanında olmayı sürdüreceklerini dile getirerek, "Yeter ki siz çalışın, üretin, istihdam sağlayın. Yeter ki siz Türkiye'nin üretim kapasitesine güç katın. Allah'ın izniyle bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır. Sermaye düşmanlığı, yatırım karşıtlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz." diye konuştu.
Erdoğan, düzenlenen toplantının bu iradenin, samimiyetin ve ileri teknolojiye atfedilen önemin sembolü olduğunu vurgulayarak, programın hazırlanmasına katkı sunanları kutladı.
"Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye'nin hedefleri açısından çok önemlidir" ifadelerini kullanan Erdoğan, programın doğru zamanda yapılmış fevkalade stratejik bir hamle olduğuna inandığını söyledi.
Erdoğan, bir gerçeği öncelikle vurgulamak istediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"İkinci Dünya Savaşı'nın galiplerinin ekonomik, siyasi, askeri ve diplomatik çıkarlarını korumak amacıyla kurulan mevcut küresel sistem artık miadını doldurmaya başlamıştır. Sistemin sorunlara çözüm üretme kabiliyetini yitirdiğinin işaretlerini uzun zamandır zaten görmekteyiz. Sadece yakın geçmişte yaşanan krizlere bakmak bile sistemin iflas bayrağını çoktan çektiğini göstermeye yeterlidir. Mesela Suriye'deki ihtilaf tam 13 yıldır sürüyor, Ukrayna'daki savaş 2,5 yıldır aralıksız devam ediyor. Yemen henüz istikrara kavuşmadan maalesef Sudan karıştı. Gazze'de 16 bini masum çocuk, 40 bin sivil hayattan koptu, soykırımın önüne yaklaşık 10 aydır geçilemedi. İşte herhalde Amerika'nın kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın çocuk, kadın, yaşlı, bu insanları katledenleri düşünün Temsilciler Meclisi alkışlıyor. Öbür taraftan Temsilciler Meclisinin dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuldu. Bu dünyanın nereye gittiğini gösteriyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim'den beri insanların sinema filmi izler gibi çocukların, kadınların, kuvözdeki bebeklerin öldürülmesini uzaktan seyrettiğini söyledi.
Onların katili olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Amerika'da alkışlandığını dile getiren Erdoğan, "Bu nasıl bir iştir, bunu anlamak mümkün mü? Hani demokrasi, hani özgürlük, hani insan hakları, hani İnsan Hakları Beyannamesi'ndeki o alt alta yazılmış maddeler... Hepsi bir tarafta, orada bir alkış curcunasıdır gidiyor. Bırakın katliamı durdurmayı, elinde 150 bin Gazzelinin kanı olan bir kasabı, kongresinde ağırlayan, bu caniye kürsü veren, bununla yetinmeyip hezeyanlarla dolu konuşmasını büyük bir şevkle 57 kez ayakta alkışlayan bir akıl ve vicdan tutulmasıyla karşı karşıyayız. Lafa gelince tüm dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi verenler, çağımızın Hitler'ini baş tacı ederken zerre miskal utanmıyor. 40 bin insanın katilini kahraman gibi ağırlarken yüzleri kızarmıyor." diye konuştu.
Erdoğan, burada adaletin, hukukun, kuralların, merhametin, şefkatin ve vicdanın olmadığına dikkati çekerek, barış için sorumluluk alınmadığını ve insanlığın umudunu arttıracak hiçbir çabanın olmadığını bildirdi.
Zalimin zulmünden dolayı adeta itibar gördüğü, mazlumun hakkının yok sayıldığı bir cinnet haline hep birlikte şahitlik ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Kıymetli dostlar, tüm bunlar bize şunu gösteriyor: Küresel sistemin kökten sarsıldığı bu kaostan ancak güçlü durabilen, ayakta kalabilen, var olanın üstüne koyabilen, kendi göbeğini, kendi kesebilen ülkeler başarıyla çıkma şansına sahiptir. Türkiye olarak insanlığın gündeminde yer alan meselelere bu zaviyeden bakıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam bağımsız Türkiye hedefiyle Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için her alanda yoğun bir çabanın içinde olduklarını söyledi.
Yatırım, üretim, istihdam, icat ve ihracatla birlikte kalkınma yolculuklarını hız kesmeden sürdürdüklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne etrafımızda yaşanan çatışmalar ne de 6 Şubat depremlerinin 104 milyar doları bulan faturası bizi yolumuzdan alıkoymadı. Elbette sarsıldık, elbette sıkıntılar, zorluklar yaşadık. Elbette fedakarlıklarda bulunmak zorunda kaldık ama şartlar ne olursa olsun hedeflerimizden asla ve asla kopmadık, kopmuyoruz. Küresel ekonomik fırtınada ülkemizin en az şekilde etkilenmesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Türk ekonomisiyle ilgili son dönemde açıklanan veriler hamdolsun doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Sadece kendi iş çevrelerimizin değil, yurt dışındaki piyasa aktörlerinin de Türkiye'ye ve Türk ekonomisine güveni yükseliyor. İnşallah çok daha iyi olacak. İçeride ekonomi programımızı kararlılıkla uygularken yatırım ortamımızın iyileştirilmesi için gereken adımları da atıyoruz. Savunma sanayimizde yakaladığımız ivmeyi yüksek teknolojili diğer alanlara da taşımanın gayretindeyiz."
Ülkenin teknoloji geliştirme kabiliyetinin nişanelerinden olan milli ve yerli elektrikli otomobil Togg'un yollarda olduğunu aktaran Erdoğan, "Yapamazsınız' diyenlere, 'Yapsanız bile satamazsınız' diyenlere, gurur duymak yerine tokat, çamur atanlara rağmen hedefimize ulaştık. Togg'da gösterdiğimiz irade diğer sektörlere de ilham kaynağı olsun. Ayrıca küresel otomotiv firmaları ve diğer büyük ölçekli araç üreticilerinin elektrikli araç yatırımlarını Türkiye'ye yöneltmesinin önünü açtık. Kısa süre önce dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi BYD ile 1 milyar doları aşan bir yatırım sözleşmesi imzaladık. Buna göre BYD ülkemizde üretim tesisi ve AR-GE merkezi kuracak, Manisa'da."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka şirketlerle de görüşmelerinin sürdüğünü belirterek, "Tüm bunlar sadece birer başlangıç. Önümüzdeki dönemde uluslararası doğrudan yatırımlarda daha güçlü bir canlanma göreceğiz. Türkiye Yüzyılı'nı aynı zamanda 'Yatırımın Yüzyılı' yapmayı hedefliyoruz. Bu amaçla hazırladığımız uluslararası doğrudan yatırım stratejisini yakında uygulamaya geçiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan strateji belgemizle yüksek teknolojiye dayalı ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımları daha fazla ülkemize çekmek istiyoruz." dedi.
Daha önce de yatırım taahhütlü avans kredisini devreye aldıklarını, teknolojik ve stratejik yatırımlara 3 yıllık periyotta toplam 300 milyar liralık uygun koşullarda finansman imkanı sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bugüne kadar toplam yatırım büyüklüğü 1 trilyon 258 milyar liraya ulaşan 238 proje için başvuru yapıldı. Sanayimizin verimlilik odaklı dönüşümüne rehberlik eden 10 model fabrikayı kurduk. Önümüzdeki dönemde 4 yeni model fabrika daha ekleyerek inşallah bu sayı 14'e çıkaracağız." diye konuştu.
Erdoğan, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi uygulamalarının sanayiye ket vurmaması için yeni teşvik ve finansman enstrümanlarını devreye aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Dünya Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi ve Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri projesiyle toplam 750 milyon dolarlık finansmanı sanayicilerimize, KOBİ'lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunduk. Katma değerli üretimle, küresel rekabet gücümüzü arttıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek kritik teknolojileri desteklemeye devam edeceğiz. Daha rekabetçi, daha müreffeh, daha üretken ve güçlü bir Türkiye'yi siz sanayicilerimizin, ihracatçılarımızın da katkısıyla inşallah inşa edeceğiz. Bu yolda biraz daha sebat etmemiz, sabırlı olmamız gerekiyor. Türk ekonomisi çok boyutlu bir dönüşüm sürecinden geçiyor, daha doğru bir ifadeyle kabuk değiştiriyor. İş dünyamız şunu çok iyi bilsin: İnşallah bu sürecin sonunda ekonomimiz farklı bir lige yükselecek. Gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı menfi etkileyen sis bulutu dağıldığında Türkiye yeni dönemin forveti olacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün tanıtımını yapmak üzere bir araya geldikleri HIT-30 Programı'nın, çıktıkları bu yolculukta önemli bir kilometre taşı görevi üstleneceğini söyledi.
Yüksek teknolojili yatırımlar için davet ve destek programı ile teknoloji geliştirme ve yüksek katma değerli üretim kapasitesini en üst seviyeye taşıyacak süreci başlattıklarını belirten Erdoğan, "HIT-30 ile yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yeni yatırımlar için Türkiye'nin avantajlarını pekiştirirken ülkemizin 2030 yılına kadar yüksek teknoloji yatırımlarının odak noktası haline gelmesini amaçlıyoruz. Programla yarı iletkenler, mobilite, yeşil enerji, ileri imalat, sağlıklı yaşam, dijital teknolojiler, haberleşme, uzay ve bu alandaki değer zincirlerini geliştirecek 30'un üzerindeki başlıkta yatırımlara nitelikli destekler sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Bu yatırımlarda başlıca 4 nitelik arayacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "Yeni teknolojileri odağa alan bir yatırım olmasına, rekabet için gerekli ekonomik ölçeğe sahip olmasına, teknik yetkinlik ve mali yeterliliğin olmasına, teknolojik kazanım boyutu içermesine bakacağız. Bu şartları taşıyan yatırımlara proje bazlı yatırım teşviklerimizin yanı sıra pazar geliştirme destekleri, cazip finansman imkanları sunacağız." diye konuştu.
Bugün ilk aşamada 6 çağrıyı kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi, ülkemizin otomotiv sektörünün yaşadığı dönüşüme liderlik etmesine fırsat tanıyacak HIT elektrikli araçlar çağrısıdır. Bu alanda üretim kapasitemizi yıllık en az 1 milyon adede çıkarmayı öngören 5 milyar dolarlık teşvik paketini devreye alıyoruz. Amacımız AR-GE ve mühendislik faaliyetlerini kapsayan yüksek yerlilik oranına ve ihracat potansiyeline sahip yeni nesil enerjili araç yatırımlarını ülkemize kazandırmaktır. Bu yatırımlar sayesinde yan sanayisiyle birlikte sektörümüzü geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz. Otomotiv sektörümüzün rekabet gücünü sürdürebilmesi için batarya üretimini bir diğer öncelikli alan olarak belirledik. Batarya çağrımız ile 2030 yılına kadar 80 gigavatsaatlik bir kapasite inşa ederek bölgesel bir üretim üssü olmayı hedefliyoruz. Bu hedef için megavatsaat başına 6 bin dolara kadar sağlayacağımız hibe desteğini de içeren toplamda 4,5 milyar dolarlık teşvik paketini yatırımcıların istifadesine sunuyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel teknoloji yarışının en kıyasıya hissedildiği alanlardan birinin de hiç şüphesiz çip teknolojileri olduğuna işaret etti.
"Yapay zeka başta olmak üzere çip teknolojilerinin stratejik önemi giderek artıyor." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim de teknoloji üretimi hızla artan bir ülke olarak çip tasarlama ve üretme kapasitemizi geliştirmemiz önemli. Ülkemiz, çip tasarımı konusunda büyüyen bir ekosisteme sahiptir. Şimdi endüstriyel boyutta çip üretim kapasitesi inşa etme hedefiyle de HIT-30 Programı çip çağrısını başlatıyoruz. Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasını ülkemize kazandırmak için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketini devreye alıyoruz. Yüzde 40'a varan bir oranda sermaye katkısı ve hibe desteğini içeren güçlü bir desteği bu stratejik alan için sunmaya hazırız."
"Yeşil enerji" başlığının HIT-30 Programı'nın önemli odak alanlarından birini teşkil ettiğini belirten Erdoğan, güneş hücresi ve paneli, rüzgar türbinlerinin kule, kanat ve jeneratör gibi bileşen üretiminde iyi bir konumda olduklarını, ülkede gelecek dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarının artarak devam edeceğini, büyüyen pazar potansiyelini değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi.
HIT-30 Programı'nda güneş ve rüzgar teknolojilerine yönelik iki ayrı çağrı tasarladıklarını anlatan Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Güneş enerjisinde 15 gigavatlık bir kapasitenin tesisine yönelik hücre yatırımlarına megavat başına 8 bin dolara kadar hibe desteği vereceğiz. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor. Rüzgar enerjisinde ise kritik bileşenleri ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatını desteklemeyi ve yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımlar için ise toplamda 1,7 milyar dolarlık kaynak ayırıyoruz. Altıncı ve son çağrımız da büyük teknoloji firmalarının araştırma geliştirme merkezlerini Türkiye'ye kazandıracak cazip ve esnek bir modeli devreye alıyoruz. AR-GE faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk 1000 firmasının ülkemizde kuracağı yeni merkezlerin personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle karşılayacağız. HIT-30 Programı'nın ilk adımını da vakit kaybetmeden atıyoruz. TOGG'un uzun vadede başarısı için kritik öneme sahip TuriTech firması, program kapsamında 10 milyar liranın üzerinde AR-GE yatırımıyla otonom araç teknolojilerini Türkiye'de geliştirecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ilan ettiğimiz bu 6 çağrı ile önemi gittikçe artan teknoloji alanlarında kalkınma yolculuğumuza büyük katkı sağlayacak en az 20 milyar dolarlık özel sektör yatırımını ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz." dedi.
Açıkladıkları 6 çağrının odak alanları arasında öncelikli belirledikleri ilk çağrılar olduğunu vurgulamak istediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunlara ilaveten hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemler olmak üzere 4 başlıkta daha çağrılarımızı çok kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız. Önümüzdeki dönemde ilan edilen diğer başlıklarda da yatırım projelerine kapsamlı destekler sunulmaya devam edilecek. HIT-30 Programı'yla vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz."
Tüm yatırımcıları, HIT-30 Programı'nda yer almaya ve ülkenin teknolojik atılım serüvenine ortak olmaya davet eden Erdoğan, programın hazırlanmasında emeği geçen başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere tüm kurumları tebrik etti.
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, teknoloji yatırımlarına katkı sağlayan firmaların temsilcilerine teşekkür belgelerini verdi.
Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Davut Gül ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de programa katıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, günün anısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın zamanda fırlatılan Türksat 6A uydusunun maketini takdim etti.