Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda, partisinin ana kademe, kadın ve gençlik kolları Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleriyle iftarda bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, gelecek hafta idrak edilecek Kadir Gecesi'ni ve yaklaşan Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.
Ramazan aylarının manevi hasılasının yanında milletle olan gönül bağını güçlendirme vesilesi olduğunu dile getiren Erdoğan, gündüzünü, iftarını, teravihini, sahurunu ayrı değerlendirdikleri bu mübarek günlerin şevkinin, yılın diğer günlerindeki çalışmaları da olumlu yönde etkilediğini belirtti.
Milletin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu kutlu ayı, zehirlemek isteyenlerin de çıktığını anlatan Erdoğan, "Kimi zaman provokasyonla kimi zaman milletin inancına hakaret ederek kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de ramazanın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanlar olduğunun farkındayız. Ancak ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah'a hamdolsun artık komedi seviyesinde bile makes bulmuyor." diye konuştu.
İnsanların milli ve manevi değerlerinin sembollerine samimiyetle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de hoşgörüyle karşıladığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
#CANLI Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni ne inancı ne mezhebi ne meşrebi sebebi ile ötekileştirilmediği bir iklimi hamdolsun tesis ettikhttps://t.co/ISzMNlmkAm pic.twitter.com/jEn2NGUYeI
— Star Gazetesi (@stargazete) March 17, 2025
"Bilhassa ramazan ayında şu hakikate hep beraber şahitlik ediyoruz, Türkiye'nin beşeri zenginliği, küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen hala en büyük dayanağımız, güç ve güven kaynağımızdır. Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır. Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni ne inancı ne mezhebi ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eşgüdüm içinde yürüttüğümüz Terörsüz Türkiye girişimimizle Türkiye'nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık. Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük. İnsanı, merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti esas alan politikalarımızla bölgemiz başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere giriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek programı başarıyla uyguluyoruz. Bu yılı daha disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra gelecek seneden itibaren bilhassa sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız." dedi.
"İç siyasette, özellikle ana muhalefet cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl sorunlarından uzaklaştırmasına asla izin vermiyoruz." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitlerini 3 yıl sonrasının seçimine hasrederek kendilerince bir illüzyon peşinde koşuyorlar. Halbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün son olarak da sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor. 'Daha kötü ne olabilir' dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha fazlası, daha yüz kızartıcı olanı ortaya saçılıyor.
Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan petrol tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar, ne ararsan istisnasız hepsi var. Öyle ki bilhassa belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. Demokrasimizi zehirleyen, toksik muhalefet bu anlayışın tüm belirtilerine ana muhalefet cephesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz."
Gündemlerinin belli olduğunu, deprem, sağlık, tarım, enerji, ekonomi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraştıklarını belirten Erdoğan, Türkiye'ye geçen 23 yılda kazandırdıklarını taçlandıracak daha büyük başarılar, daha kıymetli kazanımlar ortaya koymayı millete borç olarak gördüklerini söyledi.
Erdoğan, AK Parti'yi bir asırlık Cumhuriyet tarihindeki diğer tüm siyasi partilerden farklı kılan ve bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayanın bu anlayış ve bu pratik olduğunu vurguladı.
Elde ettikleri başarılarda, kuruluşundan bugüne AK Parti'ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Çünkü biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz. Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum." dedi.
#CANLI Cumhurbaşkanı Erdoğan: AK Parti'nin en önemli vasfı hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdırhttps://t.co/ISzMNlmkAm pic.twitter.com/bu2QNUsS83
— Star Gazetesi (@stargazete) March 17, 2025
AK Parti'nin en önemli vasfının hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olması olduğunu belirten Erdoğan, eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralanların, partiyi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacağını, bunun yanında Cumhuriyet'in ikinci asrını kucaklayacak Türkiye Yüzyılı vizyonunu da inşa edeceklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesten birikimiyle, üretkenliğiyle, emeğiyle, ekip ruhuyla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmasını isteyerek, "Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum." ifadesini kullandı.
Genel merkezinden, il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almak demenin, ülkenin ve milletin hizmetkarı olmak anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hizmetkarlık makamı, ne kibri ne rüyayı ne tembelliği ne de başka herhangi bir süfli tavır ve davranışı kaldırır. Nasrettin Hoca kıssasıyla meramımı somutlaştırmak istiyorum. Hocaya sormuşlar, 'Kimsin?' Hoca 'hiç' demiş. Hoca hiç kimseyim. Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce sormuş hoca 'Sen kimsin?" 'Mutasarrıfım' demiş adam kabara kabara.' Sonra ne olacaksın?' diye sormuş. Nasrettin Hoca, 'Herhalde vali olurum' diye cevaplamış adam. Daha sonra diye üstelemiş hoca. 'Vezir' demiş adam. 'Daha da sonra ne olacaksın?' 'Bir ihtimal sadrazam olabilirim' 'Peki ondan sonra?' Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp 'hiç' demiş. Daha 'Niye kabarıyorsun?' adam demiş hoca. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.
#CANLI Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bize düşen vazife hiçlik makamını en başta kabullenmek, Rıza-ı İlahiye ram olmak, ülkemiz ile bütünleşmek, milletimiz ile tek yürek haline gelmektirhttps://t.co/ISzMNlmkAm pic.twitter.com/usCFhcwIZ8
— Star Gazetesi (@stargazete) March 17, 2025
Bize düşen vazife hiçlik makamını en başta kabullenmek, rıza-i ilahiye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek haline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053'e kadar da 2071'e kadar da Allah'ın izniyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınamada yardan aşağı yuvarlanmamız mukadderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok Türkiye'nin 90'lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur."
Erdoğan, AK Parti'ye ömür biçenlerin hepsinin ömrünün bittiğini ama dimdik ayakta olduklarını vurguladı.
Sıkıntı çektikleri hususların hiçbirinin diğerlerinin daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmadığını ifade eden Erdoğan, hepsinin kendi eksikliklerinin, hatalarının mahsulü olduğunu, yapmaları gerekenin bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletle muhabbeti güçlendirmek olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetin sahada yapılacağına, gönüllere sahada girileceğine ve seçimlerin sahada kazanılacağına vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar hepsi beyhudedir. Biz sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda isterse 7 düvel bir araya gelsin, hiçbir anlam ifade etmez. Rabbim, 'İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.' buyuruyor. Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden, sadece yarısı yalan, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak, akıbetimiz de onlar gibi olur. Biz çalışacağız, çok çalışacağız, bilinçli çalışacağız, verimli çalışacağız, hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini Rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin hayırlı olduğunu ancak Rabbimiz bilir. Ramazan Bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma dönemine girmemiz şarttır. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki böyle bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu hususta ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum."