Birlik içinde çokluk: Mardin

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan'ın hafta sonunda baba ocağı Mardin'de gerçekleştirdiği bir dizi ziyaret bölgenin terörden temizlenince açığa çıkan potansiyelini gözler önüne seriyor. Sadece tarım ve turizm değil sanayisi ve ticari potansiyeliyle de Mardin yeni bir döneme hazırlanıyor. Taşın nakış gibi işlendiği kadim şehir geleceğe de aynı sağlamlık ve incelikle bakıyor.

Bakan Işıkhan bu amaçla Mardin'in iş insanları ve sivil toplum örgütlenmeleriyle şehrin kalkınması için sıklıkla bir araya geliyor. AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç'ın da eşlik ettiği programda kan davasını sonlandıran bir barış yemeği, Mardinli bir şehidimizi anmak için düzenlenen mevlit programı da vardı.

Mardin Valisi Tuncay Akkoyun da teröre karşı verilen başarılı mücadele sayesinde şehrin merkezi gibi kırsalında da huzur ve barışın hakim olduğunu, terör örgütünün kandırıp dağa kaçıracak çocuk bulmadığını, terör örgütüne müzavir siyasi yapıların sokak çağrılarına kimsenin uymadığını anlatıyor.

Huzur ortamı şehirde hemen fark ediliyor zaten. Nitekim Mezopotamya'nın "altın üçgeni" içinde yer alan, tarihi kadar gastronomisiyle büyüleyen Mardin yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı konumunda. 2023 yılında 650 bini konaklamalı 2 milyon 150 kişi turist gelmiş şehre.

ÇOKLUK İÇİNDE BİR OLMAK

Bakan Işıkhan'ın açılışıyla başlayan 3. Uluslararası Midyat Kültür ve Sanat Festivali şehirdeki zenginliği ortaya serecek nitelikteydi. Festival alanı, şehrin sokakları, meydanları dini, mezhebi, ırki farklılıklara rağmen nasıl asırlarca bir arada ve kardeşçe yaşandığını da gösteriyor.

Aynı sokakta yan yana dizilen evlerden birinde Arapça, birinde Süryanice, birinde Türkçe, birinde Kürtçe anadili olarak konuşulurken aynı vatanın evlatları olmanın gereği ve onuru en güzel şekilde Mardin'de vücut buluyor. Kiminle konuşsanız bir arada oluşun güzelliğini kendi doğallığı içinde ifade ediyor.

Bu "çoklukta birlik" hali tam da ırkçılığın, ötekileştirmenin, İslam düşmanlığının arttığı, aşırı sağın yükseldiği Avrupa için kıymetli bir "model" niteliği taşıyor. Türkiye'de de toplumu ayrıştırmak, farklı toplum kesimlerini birbirine düşürmek için çalışanlar olduğu düşünüldüğünde Mardin örneği tam bir "fitne savar" gibi.

EZİDİ ÖNDER: TÜRKİYE BİZİM BABAMIZDIR

Nitekim açılışını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan'ın yaptığı 3. Midyat Uluslararası Festivalinde Midyat Müftüsü Ergün Bulunmaz, Ezidi Kanaat Önderi Binno Demir, Süryani Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakus Ergün peş peşe birer konuşma yaptılar. Konuşmaların özünü Midyat'ın, Mardin'in kültürel çokluğu ve vatan sevgisi oluşturuyordu. Bilhassa Ezidi Kanaat Önderi Binno Demir'in "Türkiye büyük bir babadır. Hepimizin babasıdır. Bu devletin uğrunda can vermeye hazırız. Allah şehitlere rahmet, gazilere sağlık versin. Toprak namusumuzdur. Bayrak şerefimizdir. Türkiye'yi bölmeye kalkanlar bunu başaramayacak. Bunu böyle bilsinler" sözleri hınca hınç dolu Midyat festival alanında coşkuyla alkışlandı.

ŞEHİR OLMAYI BEKLEYEN MİDYAT

Tarihi, nüfusu, ekonomik varlığı ve turizm potansiyeliyle Midyat bölgenin en büyük cazibe merkezi. Midyat'ta şehir olmakla ilgili büyük bir beklenti var. Sokakta çocukların bile gündemi.

Büyük bir atılım içinde Midyat. İkinci kez seçilen AK Parti Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin vizyoner bir bakış açısına, sorun çözücü bir iş yapma tarzına sahip. İlçede istihdamı artırmak, ekonomiyi ve turizm potansiyelini büyütmek için onlarca farklı projeyi hayata geçirmenin telaşı içinde. Festival açılışında yaptığı konuşma özellikle dikkat çekiciydi. Her sene Midyat'a ziyaret amacıyla dünyanın değişik bölgelerinden ve İstanbul'dan "turist" olarak gelen Süryanilere "memleketinize dönün" çağrısı yaptı Veysi Şahin.

SÜRYANİLERE ÇAĞRI: EVİNİZE DÖNÜN

Mardin gibi Midyat'ta da Süryani kiliseleri açık ve Süryaniler özgürce ibadetlerini yapıyorlar. Midyat'taki Mor Gabriel Manastırı ile Mardin merkeze yakın Deyrulzafaran Manastırı öğrenci yetiştirmeye devam ediyor.

Mezopotamya'nın en eski halklarından olan Süryaniler Hıristiyanlığın da ilk temsilcilerinden. Asırlarca çeşitli medeniyetlerle sorunsuz şekilde bir arada yaşayan Süryaniler Osmanlı Devleti millet sisteminde yer alıyordu. Cumhuriyetin kuruluşuyla "azınlık" değil "asli unsur" olarak kabul

edildiler. Ama 1960'larda ekonomik sorunlar, 80 sonrası PKK terörü nedeniyle çok sayıda Süryani yurt dışına çıktı ve ne yazık ki gittikleri ülkelerde çeşitli "Ermeniler gibi soykırım iddiasında bulunun" türü "operasyonlara" maruz kaldılar.

MEDENİYETLER BEŞİĞİ MİDYAT

Fırat ve Dicle arasında, ilk medeniyetlerin beşiği Midyat. İnsanlık tarihinin en eski yerleşim merkezlerinden biri. Haliyle iç içe geçmiş pek çok medeniyetin kalıntılarını taşıyor. Sümer, Asur, Pers, Roma, Artuklu ve Osmanlı dönemlerinin şahidi kiliselerle, manastırlarla, camilerle dnatılmış vaziyette.

Yerin üstündekiler kadar yer altı da zengin. Yeraltı şehirleri ve açığa çıkarılmayı bekleyen zenginlikleriyle Midyat tam bir hazine.

Unesco tescilli susuz yetiştirilen meyveleri, leziz yemekleri ve hayran bırakan mimari yapılarıyla görülmeye değer.

Fotoğraflar: Nuh Albayrak