20'den fazla başkan ve başbakan, 50'nin üstünde dışişleri bakanı ve yaklaşık 60 üst düzey yabancı kuruluş temsilcisi katıldığı 4. Antalya Diplomasi Forumu'na (ADF). Cuma günü başlayan diplomasi trafiği dünkü kapanışla sona erdi. 4. düzenlenen ADF, uluslararası ilişkiler, ekonomi ve güvenlikle ilgili küresel ve bölgesel strateji ve sorunların konuşulduğu sadece ufuk açıcı değil belirleyici, yön verici bir misyona da kavuştu diyebiliriz.
Medyadan takip edenlerin teneffüs edemedikleri bir atmosferde geçti ADF. Koridorlarda her yaştan ve konumdan diplomasini alanında yetişen yeni jenerasyonun üst düzey isimlerle de ayaküstü konuşabildiği adeta bir okul gibi. Başta Dışişleri Bakanlığı temsilcileri olmak üzere emeği geçen tüm kurum ve yöneticilerin vizyonunu da gözler önüne seren emek ve fikir yoğun bir iş çıktı ortaya.
ADF Türkiye'ye değer katan bir Türkiye markası oldu diyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın güçlü ifadeleriyle ve hemen hemen tüm katılımcıların katkılarıyla ADF, Filistin halkının, Gazze'nin gördüğü büyük zulmün ve İsrail'in uyguladığı soykırımın dünyaya bir kez daha en yüksek sesle iletildiği yer oldu.
ADF süresince Cumhurbaşkanımızın hitapları ve mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerin yanı sıra çok sayıda oturum icra edildi. En çok ilgi görenler üst düzey siyasetçilerin sunumları ve soru cevapları oldu. Küresel planda bir taraftan liberal düzenin sona erişine şahitlik ederken diğer taraftan gelecek olanın belirsizliğinin yol açtığı riskler herkesin birincil odağını oluşturuyordu. Ve tabii ki bölgesel gelişmelerin bölge ve Türkiye özelinde taşıdığı imkanlar ve riskler. Bir yerde fırsat varsa mutlaka risk de vardır!

AYRIŞAN DÜNYADA EĞİTİMİN GÜCÜ
ADF süresince gerçekleşen tüm oturumları izleme imkanınız olmuyor. Eş zamanlı çok sayıda oturum var; ancak ilginizi en çok çekenleri takip edebiliyorsunuz. İzlediğim tüm oturumları burada paylaşmam mümkün değil lakin elbette bence artık Türkiye çapında değil dünya çapında da diplomasinin Fist Lady'si konumunda olan Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayeleri ve Türkiye Maarif Vakfı'nın ev sahipliğinde gerçekleşen "Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü" başlıklı program ve panelden bahsetmek isterim.
Programa Sayın Emine Erdoğan'ın davetlisi olarak çok sayıda başkan ve başbakan eşi ve Pakistan Pencab Eyaleti Başbakanı Maryam Nawaz Sharif'in katıldı. Emine Erdoğan konuşmasında Türkiye Maarif Vakfı okullarının çaba ve misyonunu; "Anadolu'da bir söz vardır, 'Arı kovanından çıkmazsa bal yapamaz.' denir. İşte Türkiye Maarif Vakfı, gittiği her yere Türkiye'nin adil, kucaklayıcı ve barışçıl yaklaşımını da beraberinde götürüyor. İlmin, ruhu, aklı ve vicdanı besleyen balını, hiçbir fark gözetmeden tüm insanlığa sunuyor ki dünya herkesin rahat nefes aldığı bir yer olsun. İmkansızlıklar içindeki çocukları eğitim hakkına kavuşturarak onların da her çocuk gibi gelecek hayalleri kurabilmelerini sağlıyor. Biz bu çabayı, eğitimde fırsat eşitliğine olan inancımızın bir ürünü olarak ortaya koyduğumuz gibi insanlığın vicdan aynasını parlatmanın bir fırsatı olarak da görüyoruz. Ve gittiğimiz ülkelerde, sunduğumuz eğitim modelini oranın yerel değerleriyle buluşturuyoruz. İnsanları belli bir düşünceye ya da ideolojiye asimile eden, tek tip bir eğitim anlayışını icra etmiyoruz. Bilakis farklılıklarımızı zenginliğimizin en önemli kaynağı gören bir yaklaşımı sunuyoruz." sözleriyle anlattı.
Vakıf Başkanı Mahmut Özdil ise 55 ülkede 583 eğitim kurumu ile toplumun her kesiminden 70 binden fazla öğrenciye hizmet veren Maarif Okulları'nın başarısının sırrını şu sözlerle aktardı: "Gerçek büyümenin derin köklere ihtiyacı vardır ve toprağın birçok farklı kaynaktan beslenmesi gerekir. Bu yüzden toprağa, tarihine, dokusuna, ritmine dikkat etmek çok önemlidir. Bu nedenle faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin sosyal yapısı bizim için çok önemli."
Maarif Vakfı Okullarından öğrencilerin Fransızca, İngilizce ve Türkçe seslendirdiği şarkıların ardından Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Jeffrey Sachs ve UNICEF Eğitim ve Ergen Gelişimi Küresel Direktörü Pia RebelloBritto, "Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü" başlıklı panelde söz aldılar.
Eğitim öyle bir şey ki bugünün dünyasında ihtiyaçlar hiyerarşisinin ilk basamağında. Savaş ve açlıkla sınanan ülkelerde bile ikinci plana itilemeyecek en temel ihtiyaç. Çünkü en önemli dönüştürücü unsur eğitim.
Tam da bu yüzden eğitim ulusal değil uluslararası bir konu. Dayanışmayı gerektiren bir başlık.
Dünyanın en önemli sorunu neslin yenilenmesi ve iyi eğitim.
Türkiye artık eğitim alanında da küresel bir markaya sahip; Türkiye Maarif Vakfı Okulları