Ertuğruloğlu, AA muhabirine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ziyaretiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) sürekli olarak Türk tarafının savunduğu egemen ve eşit uluslararası statüye sahip 2 devlet tezinden geri adım atılmasını istediğini ve İsviçre'nin Crans-Montana kentinde son bulan federasyon temelli görüşmelere geri dönülmesi çağrılarında bulunduğunu hatırlatan Ertuğruloğlu, "Sayın Erdoğan'ın seçim sonrası ilk ziyaretinin KKTC'ye olması Rumlara çok anlamlı bir cevap teşkil etmiştir. Sayın Erdoğan'ın ziyarette düzenlediği basın toplantısında, müzakerelere dönüş şartı için KKTC'nin tanınma şartını koyması da Rumlara şamar niteliğinde bir cevaptır. Tüm bunlar, bizim Sayın Erdoğan'ın seçimi kazanmasından dolayı duyduğumuz mutluluğun ne kadar haklı olduğunu gösteriyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlerden zaferle çıkarak tekrar seçilmesinin, KKTC için Doğu Akdeniz'de dik duruşun ve kararlılığın devamını simgelediğini dile getiren Ertuğruloğlu, Erdoğan liderliğinde ana vatan Türkiye'nin, global bir güç ve aktör haline evirilme sürecinin devam edeceğini söyledi.
Ertuğruloğlu, Erdoğan döneminde Kıbrıs politikasının tamamen değişerek, 60 yıldan beri süren federasyon temelli tezden egemen ve eşit uluslararası statüye sahip 2 devlet tezine geçildiğini hatırlatarak, "Hiçbir zaman başarı şansı olmayan federasyon temelli müzakerelerde yıllarımızı harcadık. Neticede Crans-Montana'da sürecin çöküşünü yaşadık ve olay orada kapandı." ifadelerini kullandı.
Federasyon temelli görüşmelere geri dönüşün söz konusu olmadığını vurgulayan Ertuğruloğlu, Rum tarafının bunu ne kadar erken anlarsa o kadar çabuk huzur bulacağını kaydetti.
Türkiye dışındaki ülkelerin GKRY'yi saf bir 'Kıbrıs Cumhuriyeti' olarak tanıdıklarına dikkat çeken Ertuğruloğlu, KKTC'nin bu yanlışa katılmayacağını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Dünyanın altı üstüne gelse bizim Rum yönetimini 'Kıbrıs Cumhuriyeti' olarak tanıma durumumuz söz konusu değildir. GKRY ile bir federasyon sürecine girmemiz söz konusu olamaz. Bundan sonra onlar ya bu gerçeklerle yüzleşirler ya da yalan ve sahtekarlıkla yollarına devam ederler. Biz ana vatanımız Türkiye ile kendi yolumuza gideceğiz."
KKTC'nin ortaya koyduğu egemen ve eşit uluslararası statüye sahip 2 devletli çözümden asla geri adım atmayacaklarına dikkati çeken Ertuğruloğlu, "Salt bir Rum devletinin adına 'Kıbrıs Cumhuriyeti' diyorlar. Kıbrıs Türk halkının sahip olduğu devlet KKTC'dir. Türk halkı, adına 'Kıbrıs Cumhuriyeti' denilen Rum devletinin bir toplumu değildir. Bunları iyice anlamadan ortaya atılan iddia ve fikirlerin bir anlamı yoktur." diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, GKRY'nin 1960'ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti ile hiçbir alakasının olmadığını belirterek, Kıbrıs'ın bir ada adı olduğunu ve burada 2 devletin varlığından söz edilebileceğini kaydetti.
Gelecekte Ada'daki 2 devletin yan yana yaşaması ve tercihen de iyi komşuluk ilişkilerine sahip olması gerektiğinin altını çizen Ertuğruloğlu, "Bunun dışında bir vizyon veya olasılık söz konusu değildir." dedi.
Ertuğruloğlu, temelde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Kıbrıs ile ilgili aldığı kararların sorunun temelini teşkil etiğini, kararların tavsiye niteliğinde olduğunu ve bir bağlayıcılığının bulunmadığını söyledi.
KKTC'nin, benimsediği 2 devletli çözümle yeni bir sayfa açtığını fakat dünyanın henüz bu yeni sayfaya ayak uydurma noktasında olmadığını gösterdiğini dile getiren Ertuğruloğlu, "BM Güvenlik Konseyi kararları Kıbrıs sorununu yaratmıştır. BMGK'nin daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin, Kıbrıs konusunu kendi çıkarları için kullanmaktadırlar. Çıkarları bu şekilde olduğu için etki ettikleri devletlere de bunu empoze ediyorlar. Bu sebepten dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyor. Evet dünya 5'ten büyüktür. Dünya bunun farkına vardığında bizim mutluluğumuz tarif edilemez hale gelecek." dedi.