NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu (ADF) devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde, Pakistan Pencab Eyaleti Başbakanı Maryam Nawaz Sharif'in de katılımıyla moderatörlüğünü Maria Ramos'un yaptığı, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Başkanı Jeffrey Sachs ve UNICEF Eğitim ve Ergen Gelişimi Küresel Direktörü Pia Rebello Britto'nun konuşmacı olarak katıldığı "Ayrışan Dünyada Geleceği İnşa Etmek: Eğitimin Dönüştürücü Gücü" paneli düzenlendi.
Tekin, katıldığı uluslararası eğitimle ilgili toplantılarda dünya barışının, dünyadaki insani değerlerin yeniden egemen olması için iletişim kurmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Fakat bunun nasıl olacağına dair maalesef hiçbir ortamda ciddi adımların atılmadığını, Milli Eğitim Bakanı olarak katıldığım bir sürü organizasyonda gördüm. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon çerçevesinde dünyada barışı egemen kılmak için bir iyilik hareketi başlatmak gerektiğine inandık. Bunun için de eğitim programlarımızda hep ıskaladığımız insani değerlerin yeniden programların içerisine giydirilmesi gerektiğini düşündük ve böyle hareket ettik." diye konuştu.
Bunları yaparken dünyada eğitimle ilgili yapay zekadan okullaşma oranlarına kadar her noktada atılması gereken adımları yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli olarak tanımladıkları programlarda öncelediklerini belirten Tekin, dünyanın tamamında değerleri içselleştirecek program oluşturmanın önemli olduğunu kaydetti.
Bakan Tekin, ayrıştırıcı, temel hak ve hürriyetleri sıkıntıya sokacak, dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kişiyi ötekileştirecek bütün ifadeleri eğitim öğretim programlarından çıkardıklarını dile getirdi.
- "ÖRNEK TEŞKİL EDECEK BİR MÜFREDAT SÜRECİNİ BAŞLATTIK"
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin inşasını anlatan Tekin, "Önce biz bir iyilik hareketi başlatalım. Türkiye'de eğitim öğretim sistemimizi buna hizmet edecek şekilde dizayn edelim. Ondan sonra bunu dünyada bu ve benzeri platformlarla tartışarak bunun yaygınlaşmasını sağlayalım. Böylece dünya barışına, dünyada demokrasinin, insan haklarının temel hak ve hürriyetlerin egemen olduğu bir dünyanın kurulmasına hizmet etmek için somut adım atmış olalım." düşüncesiyle hareket ettiklerini söyledi.
Tekin, "Merkezine insanı alan, erdemli, değerlerine saygı gösteren ve bu değerleri hem kendi üzerinde hem ülkesinde hem de dünyada içselleştirmiş bir insan profili oluşturmak gerektiğinden hareketle eğitim programı inşa ettik." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantılarda konuşulan barış, insan hakları gibi söylemlerin havada kalmaması için bir mekanizmanın harekete geçmesi gerektiğini dile getiren Tekin, "Konuşarak, sadece bunlarla ilgili meramımızı anlatarak iyi niyet temennilerinde bulunarak mesafe katedemeyeceğimiz açık. Dolayısıyla biz Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye'de evrensel dünya barışına, dünyada insan haklarının amasız, fakatsız, egemen olmasına yol açacak, örnek teşkil edecek bir müfredat sürecini başlattık." sözlerini sarf etti.
- "TÜRKİYE, NİTELİKLİ ÖĞRETMEN EKSİKLİĞİ YAŞAMAYAN NADİR ÜLKELERDEN BİRİ"
Türkiye'de göçmenlerin de eğitim gördüğünü hatırlatan Tekin, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde hem kendi vatandaşlarına hem de misafir ettiği bu büyük misafir kitleye eğitim öğretim hizmetlerini adil ve eşit bir biçimde sunmak için çaba sarf eden eğitim öğretim sistemimiz var. Bu anlamda oldukça büyük bir yapı." ifadesini kullandı.
Çok farklı etnik ve dini azınlıklara mensup vatandaşların da kendi dini inançları temellerinde sağlıklı şekilde eğitim alması için eğitim-öğretim süreçlerini yürüttüklerini aktaran Tekin, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem vatandaşlarına hem de misafir ettiği kişilere eşit, adil bir eğitim sunmayı kendisine felsefe olarak almış durumda. Uluslararası raporlarda da bütün bu nüfusun içerisinde okullaşma oranının OECD ortalamalarının üzerine eriştiğini son zamanlarda rahatlıkla görebiliriz." diye konuştu.
Uluslararası raporlara göre, Türkiye'nin 20 yılda eğitim alanında önemli yere geldiğine dikkati çeken Tekin, şunları kaydetti:
"20 yılda yaptığımız çalışmalar Türkiye'yi uluslararası göstergeler açısından çok önemli noktaya taşıdı. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısında Türkiye, OECD ortalamalarının hemen hemen üzerine çıkmış durumda. İlkokulda 18, ortaokulda 14, orta öğretimde yani lisedeyse 13'tür. Türkiye, nitelikli öğretmen eksikliği yaşamayan nadir ülkelerden birisi olarak tanımlanıyor. 2022-2023 döneminde 21 OECD ülkesinin 18 ülkesi arasında yapılan araştırmada Türkiye bu anlamda nitelikli öğretmen açığı, eksiği yaşamayan istisna ülkeler arasında tanımlanmış."
Eğitimi, hayırseverler, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve meslek örgütleriyle birlikte yürütülen bir alan haline dönüştürdüklerini anlatan Tekin, "Ulusal eğitim sistemlerinde sadece rakamlara entegre olan sadece rakamlar üzerinden yürüyen, barışın temel hak ve hürriyetlerin yer almadığı, düşmanlıkların, ötekileştirici ifadelerin, ayrıştırıcı unsurların körüklendiği bir eğitim sisteminin dünya barışına hizmet etmeyeceği açıktır." görüşünü paylaştı.