Karaismailoğlu, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda düzenlenen "Lojistik, Mobilite ve Dijitalleşme Ekseninde Türkiye'nin Ulaşım Vizyonu" konferansında, son 20 yılda yaptıkları işlerle çok büyük aşamaları geride bıraktıklarını söyledi.
Dünyanın gelişmiş en büyük 10 ekonomisi arasına girecek Türkiye'nin altyapı taşlarını yerine koyduklarını belirten Karaismailoğlu, Türkiye'nin artık geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini anlattı.
Karaismailoğlu, geçen cumartesi Cumhuriyet'in 99. yılının kutlandığını anımsatarak, şöyle konuştu:
"Ülkemizin otomobili, yerli, milli otomobilimiz Togg ile birlikte Cumhuriyetimizin 99. yılını kutlamak aslında Türkiye Cumhuriyetine yakışır bir kutlama bu demektir. Biz 29 Ekimleri hep coşkuyla kutladık. 2018'de İstanbul Havalimanı'nı açarak kutladık. Ayrı bir 29 Ekim'de Marmaray'ı açarak kutladık. Hakikaten bunlar muhteşem eserler. Bunlar önümüzdeki yüzyılda Türkiye'nin önünü açacak projeler. Bunları usanmadan açmaya da devam edeceğiz. Sonucunda kim kazanıyor? Türkiye kazanıyor, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kazanıyor ve dünya Türkiye'yi artık seyretmeye başladı. Artık 'Türkiye ne diyor' diye bakan bir dünya var."
Yaklaşık 60 yıl önce Devrim otomobilinin üretildiğini anımsatan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarının mühendisleri tarafından Devrim otomobili üretildi ve çalışır vaziyette teslim edildi. Maalesef kendi vatandaşını, kendi vatanını hor gören zihniyet o günkü algı operasyonlarıyla o Devrim otomobilini, başarılı bir şekilde yürüyen bir aracı o algı operasyonlarıyla maalesef yarıda bıraktılar ve Türkiye 60 yıldır başka türlü oyunlarla bu vaziyete geldi. Bugün artık Türkiye eski Türkiye değil. Bugün yerli otomobil, önümüzdeki günlerde Türkiye kendi hızlı trenleriyle birlikte dünyaya artık ses getiriyor. İnşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde de kendi fabrikalarımızda ürettiğimiz 160 kilometre hıza sahip trenlerimizle birlikte artık bizi, yerli ve milli demir yolu araçlarımızla demir yollarında da göreceksiniz."
Karaismailoğlu, bir bölgeye bir birimlik bir ulaştırma yatırımı yapıldığında üretime 10, milli gelire 6 kat etki ettiğini dile getirdi.
Lojistiğin ve küresel ticaretin yüzde 90'ına yakının denizlerden taşındığını vurgulayan Karaismailoğlu, "Süveyş Kanalı yılda 5,61 milyar dolarlık bir gelir sağlıyor, kanaldan geçen 22 bin gemiden. Bizler İstanbul Boğazı'nda 40 binin üzerinde bir gemi trafiği sağlıyoruz ama 5,6 milyar doların yanında bizim kazandığımız para yok denecek kadar az. Geçtiğimiz aylarda yaptığımız bir tarife değişikliğiyle biraz daha aldığımız ücretleri artırdık ama önümüzdeki yıllarda hem küresel ticaretin artması, hareketliliğinin artması ve buradaki tarifelerde düzenlemelerle biz İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı'yla birlikte buradan çok çok daha fazla kazanmak zorundayız. O yüzden burada farklı politikalar geliştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesine de değinerek, şunları kaydetti:
"Kanal İstanbul hangi ihtiyaçtan doğdu? Biraz önce dediğim gibi yani bu küresel ticaretteki artışlar, dünya ticareti hacmindeki artışlar bugün 40 bin civarında olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi geçişleri yarın 60-70 binlere çıktığında ne Marmara Denizi buna cevap verebilir ne İstanbul Boğazı. İstanbul Boğazı'nda geçmişte yaşanmış olan olağanüstü üzüntülü kazalar ve onlarca kişinin ölümü, o çevreye yansıttıkları kirlilikler ve bunların tedbirlerini almak zorundayız. Bunun için artan lojistik hareketlere verilecek cevaplar ve İstanbul Boğazı'ndaki tehlikelerin azaltılması nedeniyle Kanal İstanbul projelendirildi."
Kanal İstanbul'un dünyanın en büyük altyapı projelerinden olduğunun altını çizen Bakan Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yani bu dünyanın en büyük altyapı projesini bizim genel bütçemize hiç etki etmeden buraya yük vurmadan sadece Kanal İstanbul kendi gelirleriyle kendi yapım maliyetini karşılayacak şekilde projelendirildi. Kendi gelirleriyle kendini finanse eden bir model olarak da Kanal İstanbul yapımı başlandı. Tabi bu dünyanın en büyük altyapı projesi, birkaç yılda bitebilecek bir proje değildir. İnşallah bu da bu önümüzdeki yıllardaki trafiği ve bugünden o yaşanabilecek sıkıntıları nasıl biz Kuzey Marmara Otoyolu gibi İstanbul-İzmir Otoyolu gibi bu hareketliliğin önündeki sınırları kaldırmak için bu yatırımları yapmışsak bu da ülkemizin bu küresel süper güç olma hedefi ve dünya ticaret hacimlerindeki nedeniyle yaşayacağımız sorunları ortadan kaldırmak için planladığımız ve yapımına başladığımız bir projedir."
Son 20 yıldır kara yolu altyapısındaki eksikliği önemli oranda giderdiklerini belirten Karaismailoğlu, artık demir yollarına daha çok önem vermeye başladıklarını kaydetti.
Karaismailoğlu, 13 bin 22 kilometre olan demiryolu ağını yapacakları yatırımlarla 28 bin kilometreye çıkaracaklarını anlatarak, "İçinde Bandırma ve Balıkesir'in de olduğu 52 ilimize demir yolu hızlı treni ulaştıracağız. Şu anda 8 ilimiz demir yolu hızlı trende seyahat ediyor. Dediğim gibi 52 ile ulaştırmak için tüm planlamalarımızı yaptık." dedi.
1915 Çanakkale Köprüsü başta olmak üzere Bakanlığın diğer yatırımlarını da slaytlarla anlatan Karaismailoğlu, "Türkiye'de çıtayı öyle bir yükselttik ki oradan aşağı inmemiz mümkün değil. Artık oradan daha da yukarı çıkacağız. O yüzden iyi bir planlama yapıyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda alt yapıyı bugünden planlıyoruz." ifadesini kullandı.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir de üniversitenin yaptığı projeleri anlattı.
Konferansa, Balıkesir Valisi Hasan Şıldak, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Yavuz Subaşı, Adil Çelik, Mustafa Canbey, AK Parti İl Başkanı Ekrem Başaran, akademisyen ve öğrenciler katıldı.