Eide, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
İsrail'in Filistin'e saldırılarının küresel ölçekteki etkilerine ilişkin konuşan Eide, ülkesinin İsrail-Filistin meselesiyle ilgili hiçbir zaman sessiz kalmadığına işaret etti.
Eide, Norveç'in ateşkes çağrısı yapan ilk ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, "'İsrail'in 7 Ekim saldırılarına gösterdiği tepki, uluslararası insan hakları kanunlarının veya orantısallığın çok ötesine geçti.' diyen ilk ülkelerden biriyiz." dedi.
Bu konuda tutarlı olmanın son derece önemli olduğunu belirten Eide, "Uluslararası insan haklarını, kanunlarını, hukukunu savunmamız gerekiyor. Bu kuralların her noktada uygulanması gerektiğine inanıyoruz." diye konuştu.
Eide, İsrail'in yaptığı ihlalleri "son derece aşırı ve endişe verici" şeklinde tanımlayarak, "Çünkü Filistin halkında birçok gereksiz acıya yol açıyor." ifadesini kullandı.
Ülkesinin hem Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) hem de Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) üyeliğini kullanarak belli hususları gündeme getirdiğini aktaran Eide, "Gazze'de bir ateşkesin olması gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Eide, tek çözümün "iki devletli çözüm" olduğunu düşündüğünü ifade ederek, "Bunun tek alternatifi ilelebet şiddettir. Bu da çok kötü bir durum. İsrail için de bu kötü. Bu durum onların komşularıyla ilişkilerini de etkileyecek bir durum." şeklinde konuştu.
Bakan Eide, İsrail'in Filistin'e saldırılarında sessiz kalan ülkelere ilişkin, "Başkalarının sessizliği beni de endişelendiriyor. Batı'daki birçok mevkidaşımın net biçimde görüşlerini ortaya koymayarak kritik hata yaptıklarına inanıyorum." açıklamasında bulundu.
Görüşmenin "son derece yararlı, yapıcı ve verimli" olduğunu aktaran Eide, "İkili ilişkilerimiz gerçekten güçlü ve gelişmeye devam ediyor." diye konuştu.
Eide, Rusya-Ukrayna savaşının önemli bir noktada olduğuna işaret ederek, ülkesi ve Türkiye'nin kalıcı bir barış anlaşması yapılması yönünde aynı fikirde olduğuna dikkati çekti.
Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği konusunda iki ülkenin hemfikir olduğuna değinen Eide, "Bu korkunç bir savaş. Rusya'nın saldırılarıyla gerçekleşti. Dolayısıyla burada tabii ki Ukrayna'nın da gelecekte kendi tercihlerini yapması ve bu konuda özgür olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Eide, müzakere sürecine ilişkin, "ABD'nin bu sürece daha az katılacağı bir durum görürsek, ki bu ümit ettiğimiz bir şey değil, bu bizim geri kalanımızın daha fazla adım atması gerektiğini ortaya koyuyor. Daha fazla siyasi, ekonomik sorumluluğu bu anlamda üstlenmemiz gerekecek." dedi.
"SURİYE'DE YENİ HÜKÜMETİN KURULMASI ÜMİT VERİCİ BİR GELİŞME"
Suriye'de yeni hükümetin kurulmasının "ümit verici bir gelişme" olduğunu belirten Eide, sözlerine şöyle devam etti:
"Ocak ayının başında Şam'a gittim. Bu bölgeyi ziyaret eden ilk ziyaretçilerden biri oldum. Şu anda Cumhurbaşkanı olan Sayın (Ahmed) Şara'yı ziyaret ettim. Biz bu ziyaret sırasında Suriye'nin bir araya gelmesi, bu ülkenin aslında bölünmeden bir bütün olarak ortaya çıkması, bir milli birliğin ve bütünlüğün oluşması gerektiğinin altını çizdik."
Eide, Suriye'de milli birlik ve bütünlüğün sağlanması için gerekli önemin verilmesi ve herkesin bu konuda bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.
Ülkesinin, Filistin devletini tanımasına ilişkin konuşan Eide, şunları kaydetti:
"Özellikle Filistin'deki halkı iki devletli bir çözümün mümkün olacağını inandırma konusunda bu tanımanın önemli olduğunu gördük. Çünkü burada iki alternatif çözüm yok. Gerçek çözüme, iki devletli çözüme doğru ilerlemeliyiz. Bu anlamda Türkiye ile çok yakın çalışıyor olmaktan son derece memnunum."
Eide, ülkesinin, Sudan ve Afrika Boynuzu'yla ilgili olarak birçok farklı süreçte yer aldığını söyleyerek "Bizler birçok anlamda farklı ülkeleriz ama her iki ülke de şuna inanıyor: Bizim burada oynamamız gereken önemli bir rol var. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirebiliriz." dedi.
"AB İLE GÜVENLİK VE SAVUNMA ALANINDA STRATEJİK BAZI ANLAŞMALAR İMZALADIK"
Bakan Eide, ülkesinin ve Türkiye'nin birer NATO ülkesi olduğunu belirterek "Gerçekten güçlü ordularımız var. Soğuk Savaş zamanında aslında NATO'nun Sovyetler Birliği'yle sınırı olan iki ülkeydi Türkiye ve Norveç." diye konuştu.
Ülkesinin AB üyesi olmadığını ancak AB ile yakın olduğunu dile getiren Eide, "Bu çerçevede Paris ve Londra arasında gerçekleşen bazı toplantılar var. Türkiye, Birleşik Krallık ve Norveç bunlara davet edildi. Hatta bazı toplantılara Kanada bile katıldı. Dolayısıyla gayriresmi bir format gelişiyor. Daha fazla dahil oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Eide, ülkesinin AB ile güvenlik ve savunma alanında stratejik bazı anlaşmalar imzaladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz burada kolektif savunmamızın NATO'da olması gerektiğini ifade ettik. Ancak burada silahlanma girişimleri veya başka girişimler olursa Avrupa ailesi için bunlara da katılabileceğimizi ifade ettik. Bu sebeple zaten şu anda bu yeni Avrupa inisiyatiflerine katılabiliyoruz. Avrupa'nın 2030 yılına kadar savunmayla ilgili hazırlık inisiyatiflerine katılıyoruz. Benzer bir gelişmenin Türkiye ile yapılması da son derece önemli diye düşünüyorum"
Eide, gelişmelere tüm Avrupa ve NATO ülkelerinin katılmasının son derece önemli olduğunu söyleyerek "AB'nin bu konuya daha fazla ilgi göstermesi bizim için önemli ve bunu hoş karşılıyoruz. Ama bunun açık olması gerekiyor ve bazı gelişmeler olsa bile yapılacak çok çalışma var." dedi.