Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) tarafından 'Uluslararası Farkındalık Zirvesi' programının ikincisi gerçekleştirildi. Programa Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar Koca, MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, OPET Yönetim Kurulu Kurucu Başkanı Fikret Öztürk, Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Burcu Özsoy ve Yıldız Holding Kadın Platformu Başkanı Begüm Mutuş katıldı. Program Kur'an-ı Kerim Tilaveti ile başlayıp, Bize Fark Etmez filmi ile devam etti. Programda konuşan Göktaş, "Bu zirveyi, kadınların potansiyelini ortaya çıkarmaya, onlara destek olma ve farkındalığı artırma yolunda atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Bugün burada, paylaşılacak bilgi ve deneyimlerin, hepimize yeni ufuklar açacağına ve geleceğe dair umutlarımızı pekiştireceğine ben yürekten inanıyorum. 30 yılı aşkın süredir faaliyetlerini yürüten MÜSİAD, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına büyük katkılar sunmaktadır. MÜSİAD Kadın ise bu çabayı daha ileri taşımak ve kadın girişimciliğinin önünü açmak adına önemli çalışmalar yürütmektedir" dedi.
"HEDEFLERİMİZİ YÜKSELTMEYİ PLANLIYORUZ"
Mahinur Özdemir Göktaş, 'MÜSİAD Kadın'ın, başarıyla hayata geçirdiği her bir projeyle sadece Türkiye'de değil, uluslararası arenada da büyük bir fark ortaya koyduğunu görmek, bizleri son derece mutlu ediyor. Kadın girişimciliği ve istihdamı alanlarında yürütülen çalışmalar, her geçen gün daha fazla farkındalık yaratıyor ve güçlü bir etki oluşturuyor. Kadınların çalışma hayatına katılımı, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünün yanı sıra sosyal ve kültürel gelişimini de etkileyen son derece kritik bir konudur. Bu anlamda, Bakanlık olarak, kadının iş gücüne katılımının ve istihdamının artırılması, kadın girişimciliğinin ve kooperatifçiliğinin desteklenmesi önceliklerimiz arasında yer alıyor. Aldığımız tedbirler, uyguladığımız teşvikler ve yürüttüğümüz politikalarla bu konuda önemli bir mesafe kat ettik. Atılan güçlü adımlarla kadın istihdam oranı yüzde 32,9'a, kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 37,3'e çıkardık. Nitekim, 12. Kalkınma Planımızla, 2028 yılı sonuna kadar kadının iş gücüne katılma oranını yüzde 40,1'e, istihdam oranını ise yüzde 36,2'ye yükseltmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
GÜÇLÜ KADIN MESAJI
Bakan Göktaş, "Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye demektir. Kadınların, iş dünyasındaki varlığını, ekonomik çeşitliliği artırmak, yeniliği ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek açısından kritik bir öneme sahiptir. Çünkü girişimcilik, sadece yeni işletmelerin kurulması anlamına gelmez. Aynı zamanda mevcut organizasyonlarda ve sektörlerde inovasyonu tetikler. Bu anlamda girişimci ruha sahip olan kadınların, kendi işlerini kurması demek, ekonomiye değer katmanın yanı sıra diğer kadınlara ilham kaynağı olması demektir. Ayrıca, istihdam oluşturma potansiyelleriyle çevrelerini ve toplumu önemli şekilde ve olumlu bir şekilde etkilemek demektir. Dolayısıyla Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomisine katkı sağlayan kadın girişimcilerin sayısını artırmak, var olan kadın girişimcileri güçlendirmek büyük bir önem arz ediyor. TÜİK verilerine göre bugün, işveren ve kendi hesabına çalışanlar içindeki kadın oranı yüzde 17,8'dir. Bu oranı artırmak hepimizin sorumluluğudur. Ve bu sorumluluğu ise ancak ve ancak el birliğiyle, sizlerle beraber MÜSİAD gibi güçlü kurumlarla beraber gerçekleştirmek mümkün olacaktır" dedi.
'ÜLKEMİZİN REFAHINI ARTTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'
Göktaş, "12. Kalkınma Planımızda da yer alan İş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalara hız verilecektir. Yeni hizmet modelleri geliştiriyoruz. Bu konuda en çok önemsediğimiz hizmetlerden birisi ise 0-3 yaş grubunu kapsayacak şekilde mahalle tipi kreş modelinin yaygınlaştırılmasıdır. Böylece kadınların iş ve ev arasında bir tercih yapmak zorunda olmalarının önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra 'Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi Seminerleri' ile kadınların ekonomik destekler, teşvikler ve başvuru mekanizmalarına daha kolay ulaşmalarına imkân sağlıyoruz. 'Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi' ile kadınların ekonomik ve sosyal hayata daha etkin katılımlarını teşvik ediyoruz. Proje kapsamında, mevcut kooperatiflere katılımı artırmak, kadınların kapasitelerini geliştirmek ve istihdam artırmak adına eğitim, danışmanlık ve farkındalık çalışmaları yürütüyoruz. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalarla, kadınların gücünü ve potansiyelini doğru bir şekilde yönlendirerek ülkemizin refahını artıracağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
RİSK HARİTALARI ÇIKARILACAK
Şiddetle mücadelede bugün yeni bir hizmet modelini hayata geçirdiklerini belirten Göktaş, "Böylece koruyucu-önleyici mekanizmaları hayata geçirmek için risklerin erkenden tespit edilmesini sağlayacağız. Bu kapsamda 81 ilimiz ve 922 ilçemizde de sosyal risk haritalarını çıkarmak için çalışmalarımızı başlattık. Sosyal risk haritaları ile ne yapacağız; kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı, bağımlılık gibi sosyal olguları bütüncül olarak ele alabileceğiz ve bunları görebileceğiz. Elde edeceğimiz bulgularla her bir şehre, ilçeye, mahalleye hatta aileye özgü olarak koruyucu ve önleyici faaliyetler belirleyebileceğiz. Bunun yanı sıra, Bakanlık olarak, 'Aile Rehberi Sistemi'ni başlatıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz Aile Rehberi Sistemi ile, talep eden haneleri yakından takip ederek, sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulmayı hedefliyoruz. Bu yolda attığımız her adımla, koruduğumuz her hayatla, sağladığımız her destekle, geleceğe umutla bakacağız" dedi.
SOYKIRIMCI İSRAİL'İN SALDIRILARINA TEPKİ
Bakan Göktaş, "Burada en temel hakları olan yaşama hakkı için mücadele eden Filistinli kadın ve çocuklara özellikle dikkat çekmek istiyorum. İsrail'in tam bir yıldır devam eden soykırımı nedeniyle hayatını kaybeden masum insan sayısı 42 bini aştı. Bugün Gazelli çocuklar, hiç büyüyemeden, çocukluklarını yaşayamadan, acılarını, haykırışlarını, gözyaşlarını kimseye duyuramadan bu dünyadan ayrılıyor. Akıl almaz zulümlere maruz kalan, her gün hayatla ölüm arasında yaşayan Filistinli kadınlar unutulmaz yaralar alıyor. İsrail yönetiminin Filistin halkına, özellikle kadınlar ve çocuklara yönelttiği zulüm asla kabul edilemez. Tüm dünyada direnişin sembolü olan Filistinli kadınlar, çocuklarını yaşatmak, vatanlarını korumak için insanüstü bir çaba sarf ediyor. Her ne olursa olsun, cesaretleriyle verdikleri mücadeleden asla ödün vermiyorlar. Sergiledikleri bu dik duruşla, dünyada milyonlarca insanı adalet ve özgürlük için ayağa kaldırıyor. Kadınların ve çocukların geleceklerini şekillendirmede aktif rol alacakları bir hayata sahip olmalarını savunmayı sürdüreceğiz. Güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamaları için bütün dünyadaki mazlumların sesi olmaya biz Türkiye olarak devam edeceğiz" şeklinde konuştu.