FETÖ'nün 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirdiği hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. Demokrasiye sahip çıkmak için sokağa çıkan Musa İlhan da darbeye karşı duranlardandı. AKOM'da hainlerin açtığı ateş sonrası yaralanan İlhan, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesini tekrar yaşayarak anlattı:
"Benim niyetim havalimanına gitmekti. Düşündüğümde Cumhurbaşkanımız gelse gelse Atatürk Havalimanı'na gelir dedim. Lojistik Destek Merkezi'nde askerler, evimize gitmemizi istedi. Dediler ki; 'askerler yönetime el koydu.' Nasıl el konulur, burası bizim kendi mahallemiz, iş yerimiz. Orada büyük bir arbede yaşandı. Tabiri caizse, bir kahramanlık yaptıysak orada yaptık. Orada askerlerin elinden silahını aldık ve araçlarına bindirerek çıkardık. Asker bizim askerimiz, alkışlarla uğurladık. En büyük asker, bizim asker diye bağırdık. Oradaki askerler biraz daha ılımlıydı."
AKŞAM Gazetesi 15 Temmuz özel ekinde yer alan habere göre, İlhan, "Az ileri gittiğimizde askerlerin durduğunu gördük. Geri döneceklerini söylediler. Komutanım 'neden döneceksiniz' diye sorduk. Bir tane asker kaybolmuş. Biz, 'siz dönmeyin alıp geliriz' dedik. Orada bulunan motosiklet sürücüsü, 'ben bakıp geleceğim, eğer bir asker varsa alıp getireceğim' dedi. 15 dakika bekledik. Şu anki Alibeyköy Cep Otogarı'nın oradaydık. Motosikletin arkasında bir asker getirdi. Asker gerçekten orada kalmış. O kadar korkmuş ki kendisini kilere saklamış. Gözleri kan çanağı, ağlamıştı. Bu şekilde askeri, araca bindirdiler ve devam ettiler" dedi.
Afet Koordinasyon Merkezi'nin işgal edildiğini öğrenince oraya yöneldiğini ifade eden İlhan, "Girer girmez ayaklarımıza doğru bir ateş açıldı. Tabii önce bir korktuk çünkü ateş açılmasını beklemiyorduk. Yanımda hocam vardı. Sonra o bahsetti. 'O kadar gözün dönmüştü ki ne yaptığını bilmiyordun' dedi. Asker bana, 'gelme vururum' diye bağırıyormuş. Ben de, 'geleceğim vuracaksan vur' diyormuşum. Vurulduğumu hatırlıyorum. Kurşun göğsüme geldi."
Musa İhlan, "Vücudumdaki kurşun benim ahiret nişanem" dedi.
Hastane sürecini anlatan İlhan, "Sonrasında beni yoğun bakıma kaldırmışlar. Uyandığımda tabii hiçbir şeyden haberim yok. Hemşireye, 'Cumhurbaşkanı yaşıyor mu' diye sordum. O da bana yaşadığını ve doktorların bir araya gelse kurşunu oraya koymalarının imkansız olduğunu söyledi. Kurşun kalbimin 2 milimetre altında kalmış. 2 milimetre yukarı gelse kalbime isabet edecekti. Sonra rahat bir nefes aldım ve ülke selamete ermiş dedim. 2 ay boyunca tedavim evde devam etti. 4 gün yoğun bakımda kaldım. Sonrasında evde istirahat ettim. Hamd olsun. Rabbim gaziliğin ecrini ahirette, gururunu da bu dünyada yaşamayı nasip etsin. 8 yıl oldu kurşun vücudumun bir parçası. Bunu ahiret nişanesi olarak taşıyorum. Allah tekrar böyle acı olayları bize yaşatmasın. Bizler Türk milletiyiz, asla vatansız yaşayamayız. Bizler ne olursa olsun, vatanımızı asla böldürmeyiz. Allah kimseye böyle durumlar yaşatmasın. Vatan demek, namus demek, bayrak demek. Vatan demek, can demek. Namusumuza da, bayrağımıza da, vatanımıza da sahip çıktığımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'10-15 dakika boyunca yerde yattığını ifade eden İlhan, "Arkadaşlardan birisi tampon yaptı. Bir yandan da omzumun kenarından kendini saklıyordu. Çünkü sürekli ateş ediliyordu. AKOM'un çatısına makineli tüfek kurulmuştu. Ölüm insanın aklına geliyor. Kanın aktığını hissettim. Benim için 'öldü' dediklerini duydum. O an aklıma 'Allah bize şehitliği nasip edecek' diye düşündüm. 6-7 ay önce Hacca gittiğimde, hoca demişti ki; 'Kabe'yi gördüğünüzde aklınıza ne dua geliyorsa onu edin.' Kol kola girdik, gözlerimiz kapalı ama heyecandan aklıma dua gelmedi. O an, 'Rabbim bana şehitliği nasip eyle' demiştim. Onlar aklıma geliyordu" açıklamasında bulundu.