Orta Akdeniz'de etkili olan Daniel fırtınası, 10 Eylül'de Libya'daki birçok yerleşim yerinin yanı sıra özellikle Derne'de felakete neden oldu.
Geniş bir alanda etkili olan afet için aralarında Türkiye, Rusya, İspanya, İtalya, Tunus, Cezayir ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bulunduğu ülkelerin ekipleri arama kurtarma çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) organizasyonunda Türk Kızılay ile çeşitli sivil toplum kuruluşları da afetzedelerin acılarını hafifletmek adına adeta canla başla çalışıyor.
Çalışmaları koordine eden AFAD Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen, AA muhabirine, Türk ekibinin Libya'da selden en çok etkilenen Derne kentine yurt dışından gelen ilk ekip olduğunu, bu nedenle diğer ülkelerin ekiplerinin koordinasyonunu da yürüttüklerini söyledi.
Afet sonrası vakit kaybetmeden Derne'de olduklarını aktaran Taşdelen, şunları kaydetti:
'Biz uluslararası bir yardım çağrısı olduğunda ona karşılık verirken aslında şunu yapıyoruz; Türkiye'nin kurumları aynı Türkiye'de bir afet olmuşçasına bir koordinasyon içerisinde hareket etmeye başlıyor. En başta kargo uçaklarımızı Milli Savunma Bakanlığımızdan aldık. Cumhurbaşkanlığımızın talimatıyla gerçekleşmiş oldu. Ardından afet yönetiminde ne yapıyorsak, STK'lerimizle diğer kurum ve kuruluşlarımızla, hepsi yine bir oldular ve aynı şekilde Libya için organizasyon gerçekleştirdik. Hem ülkelerin koordinasyonu hem de kendi içimizde büyük bir koordinasyonla sahada çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şu anda burada 516 kişilik ekip var, 16 kişilik ekibimiz daha intikal edecek.'
İHH arama kurtarma ekibinin saha koordinatörü Ömer Ünal da afetin olduğu ikinci gün bölgeye intikal ettiklerini ve alana ilk geldiklerinde büyük şaşkınlık yaşadıklarını söyledi.
Birçok sel felaketinde arama kurtarma faaliyetlerine katıldıklarını ama bu bölgede oluşan afetin diğerlerinden çok farklı olduğunu dile getiren Ünal, şöyle konuştu:
'Adeta bize Kahramanmaraş'ı ve Hatay'ı hatırlattı. Çünkü binalar enkaza dönmüş ve geniş bir alanda etkili. Daha önce yaşadığımız sel afetlerinde belirli bir havzada arama kurtarma yapılırken burada bir kentin tamamında yapılıyor. Bir depremi anımsatıyor bize. Ama depremden daha riskli çünkü sel afetinde canlı bulma ihtimali neredeyse sıfırdır. Şu ana kadar ekibimiz bölgede 25 kişinin cansız bedenine ulaştı. Bizim tahminimiz bölgedeki kayıp oranı 15-20 bin civarında. Dün bir evde çocukla konuştum. 'Aileniz tahliye oldu mu' diye sordum. Aldığımız cevap bizi gerçekten çok etkiledi. 'Abi ailemden 14 kişi kayboldu, bir tek ben sağ kaldım' dedi. Yani bu şekilde binalardaki kayıpları hesap edersek gerçekten 20 bin civarında kayıp var bölgede.'
Kevser Eğitim Vakfı'nın saha koordinatörü Mert Olur ise Türk Kızılay ve AFAD'ın koordinasyonu çerçevesinde bölgeye geldiklerini ve kendilerinden istenen insani yardımları getirdiklerini anlattı.
Olur, 'İlk etapta Kızılayın açtığı aşevine erzak getirip faaliyete geçmesini sağladık. İnşallah devamını da getirmeyi düşünüyoruz. Burası şu anda belki de dünya tarihinde ender görülen bir afet yaşamış. O yüzden burada çalışanların hepsi özveriyle çalışıyor. Gerçekten sıkıntılı bir sahadayız.' diye konuştu.
AFAD verilerine göre bölgede çalışma yürüten kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları şöyle:
'AFAD, AKUT, ANDA, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, Cansuyu Derneği, Çare Derneği, Deniz Feneri, Fetih, HAK Arama Kurtarma, HAY-DER, İHH, İLKSEN-OL, İDDEF, İBAK, JAK, Kurt-Ar, Kevser Eğitim Vakfı, Kızılay, MAG-AME, Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, NAK, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Sadakataşı, PAK, UMKE, TAMGA, Uluslararası Ravza Derneği, Yeryüzü Doktorları.'