Türkiye'de 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.' kuralını devlet yönetimine yerleştiren ve demokrasiyi taçlandıran cumhuriyetin ilanının üzerinden 96 yıl geçti.
1
/
35
Türkiye'de 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.' kuralını devlet yönetimine yerleştiren ve demokrasiyi taçlandıran cumhuriyetin ilanının üzerinden 96 yıl geçti.
2
/
35
3
/
35
4
/
35
Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Mustafa Kemal Atatürk, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.
5
/
35
- 'Cumhurbaşkanı, devletin başkanıdır. Bu sıfatla gerekli gördükçe Meclis ve Bakanlar Kuruluna başkanlık eder.'
6
/
35
Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
7
/
35
- 'Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir.'
8
/
35
Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, konuşmasını 'Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.' sözüyle tamamladı.
9
/
35
- Tartışmalara son verildi
10
/
35
25 Ekim 1923'te ise hükümetin istifasıyla bir bunalım ortaya çıktı. Bu olay Atatürk'e, cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı verdi.
28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarına 'Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.' diyerek fikrini açıkladı.
11
/
35
Ankara'nın Türkiye devletinin hükümet merkezi olmasının ardından mevcut rejimin isminin de bütün açıklığıyla konulması, yeni devletin başkanının da seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar devlet başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı olarak Atatürk tarafından yürütülmüştü.
12
/
35
29 Ekim 1923'te parti grubunda görüşe sunulan tasarıda yer alan bazı hükümler şunlardı:
13
/
35
Aynı gün Mecliste görüşülen tasarı, yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi.
Cumhuriyetin ilanı 'Yaşasın cumhuriyet' sesleri ve alkışlarla karşılandı.
14
/
35
Bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyorlardı. Bu sıralarda İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve Meclisin güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil çözüm gerektirdi.
15
/
35
Buna göre; Cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.
16
/
35
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.
17
/
35
TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana 'Milli Bayram' olarak kutlanmaya başlandı.
18
/
35
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü cumhuriyetin ilanını kutladı.
19
/
35
20
/
35
21
/
35
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi.
22
/
35
23
/
35
24
/
35
25
/
35
(AA)
26
/
35
27
/
35
Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı.
28
/
35
Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının ardından Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, yeni Türk devletinin yüzünü çağdaşlaşma ve demokrasiye çevirdi.
29
/
35
- 'Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir.'
30
/
35
26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile cumhuriyetin ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.
31
/
35
Atatürk o gece, İsmet İnönü ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını da hazırladı.
32
/
35
Bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi.
33
/
35
Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
34
/
35
- 'Türkiye Devleti, yönetim birimlerini Bakanlar Kurulu aracılığıyla yönetir.'