Suriyeliler, 8 Aralık'ta sadece asker, polis ve mafya zulmünün sona ermediğini aynı zamanda ekonomik hayatta da yeni bir dönemin başladığını belirtiyor.
Suriye'de Esed rejimi yönetiminde döviz alım-satımı 7 yıla varan hapis cezasının yanı sıra para cezasına çarptırılıyordu. Yeni yönetim, döviz alım satımındaki yasağı ve cezayı kaldırdı.
Aynı şekilde, Suriye'deki yeni yönetim ihracat ve ithalata getirilen kısıtlamaları serbestleştirdi, kamu çalışanlarının maaşlarında yüzde 300 artış yapıldığını duyurdu.
Şam'da bankalar açıldı, para çekme makinelerinin önünde kuyruklar oluştuğu görüldü.
Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında 8 Aralık'tan itibaren düşüş yaşandığı belirtiliyor.
Öncesinde Esed rejimi askerlerinin 35 dolarlık maaşlarıyla geçinemedikleri için mafya gibi hareket ettiği, esnaf ve halktan haraç toplayarak geçimlerini sağladığı aktarılıyor.
Rejimin üst kademelerindeki kişilerin de kısıtlanan ithalat, temel ihtiyaç maddelerinde tekelleşme ile tüccarı ve halkı sömürdüğü paylaşılıyor.
Geçmişte gerek yaptırımlar gerek devrik rejimin ithalata getirdiği kısıtlamalar nedeniyle temel ihtiyaç maddelerinin karaborsadan elde edildiği, Esed rejimi unsurlarının aldığı rüşvet ve haraçların fiyatların sürekli artmasına yol açtığı ifade ediliyor.
Suriye'deki yeni yönetimin döviz rejimini ve ithalatı serbest bırakması, rüşvet ve haracın ortadan kalkmasıyla piyasanın canlandığı, fiyatların düştüğü gözlemleniyor.
Şam'ın en işlek noktalarından Osmanlı döneminde inşa edilen sembolik Hamidiye Çarşısı'nda çok sayıda dükkanın camında 'dolar, Avro, Türk lirası' bozdurulabileceği yazıyor. Bunun yanı sıra sokakta 'çantacı' diye isimlendirilen kişiler 'döviz bozulur' diye bağırıyor.
Suriyeliler, devrik rejim döneminde döviz taşımanın hapis riski doğurduğunu, döviz alım-satımı yapmak isteyenlerin suç işler gibi korku içinde, gözden uzak köşelere kaçtığını anlatıyor.
Başkentin tarihi çarşısında Suriye'nin kurtuluşuna övgü içeren, 'İran ve Suriye'deki yabancı unsurların terörünün sona ermesine' ilişkin bir pankart dikkati çekiyor.
Şam'ın Eski Şehir bölgesinin gerek çarşıları gerekse sokaklarındaki yoğun hareketlilik göze çarparken bölgenin Hristiyan mahallelerinde Noel süslemeleri, Hristiyanların bayram kıyafetleriyle kiliselerden ayrılması renkli görüntüler oluşturuyor.
Hamidiye çarşısındaki, Orta Doğu'nun ve Şam'ın en eski dondurmacısı diye bilinen 1895'ten itibaren Suriyelilerin favori işletmeleri arasında yer alan Bektaş Dondurmacısı'nda yoğunluk dikkati çekiyor.
Dondurma havanlarının başındaki çalışanlar, ellerindeki tokmaklarla dondurmayı karıştırırken ritim tutarak devrim şarkıları söylüyor. Dondurma yemeye gelenlerse bu şarkılara eşlik ediyor, bu coşkulu ortamı cep telefonlarıyla kaydediyor.
Bektaş Dondurmacısı Müdürü, üçüncü kuşak işletmecisi Visam Bektaş, AA muhabirine, rejim dönemindeki ticarete ilişkin, 'Durum kötüydü. Satışlarımız çok düşmüştü. Ekonomi kötüydü. Dışarıdan gelen bir ürün yoktu. İnsanların temel ihtiyaç maddelerine erişimi bile çok zordu.' diye konuştu.
8 Aralık'tan itibaren 'piyasadaki durumun 180 derece değiştiğini' vurgulayan Bektaş, 'İnsanlar mutlu olduğunda alışveriş yapıyor, satın alıyor ama korkan insan almak istemiyor. Halk büyük ölçüde rahatladı. Ekonomi, insanların emniyeti hepsi değişti, insanların yüzleri değişti. İnsanlar hep somurtuyordu, şimdi yüzleri gülüyor.' ifadelerini kullandı.
Bektaş, döviz rejimindeki değişikliğin ilk günden fiyatlara yansıdığını vurgulayarak şunları kaydetti:
'Bizim açımızdan temel ihtiyaç maddelerinde büyük sıkıntı vardı. İthalat rejiminde büyük bir sıkıntı vardı. Şeker, salep bunların fiyatları 8 Aralık'ta düşmeye başladı. Sadece biz Bektaş Dondurmacısı için değil halk için de geçerli. Temel ihtiyaç malzemeleri, un, şeker, benzin, mazot, doğal gaz, halkın ihtiyaçlarının tamamı rejimin adamlarının tekelindeydi ve halkı sömürüyorlardı.
Her bölgede rejimin bir adamı vardı, temel ihtiyaç maddeleri bu adamın tekelindeydi. İstediği fiyatı çekiyordu. Kendi ülkemizdeki ürettiğimiz şekeri ihraç ediyorlardı, başka ülkeden şekeri sırf kendileri satabilsin diye ithal ediyorlardı. Şam'ın tüccarlarını, halkını sömürmek için buna başvuruyorlardı.'
Fiyatların yavaş yavaş düştüğünü aktaran Bektaş, döviz kurlarının yatay seyrinin ardından fiyatların daha da düşmesinin beklediğini aktardı.
Şam'da serbest piyasada 1 Türk lirası yaklaşık 400 Suriye lirasından işlem görüyor. Piyasadaki en büyük Suriye banknotu 5000 Suriye lirası ancak bu banknotla anca marketten yarım litrelik su alınabiliyor.
Bankalar ve banka kartları ülkede çalışıyor ancak para bankada tutulduğunda kesilen ücretler nedeniyle Suriyeliler bundan kaçındığını aktarıyor.
Bu nedenle Suriyeliler alışveriş yapmak istediklerinde sürekli tomarla para taşımak zorunda kalıyor.
Küçük, büyük tüm esnafta hatta işportacılarda dahi para sayma makinelerine rastlamak mümkün. Dört kişilik aile dondurma yediğinde, restoranda yemek yediğinde çok sayıda banknotla hesap ödemek zorunda kalıyor.
Türkiye'de kredi ve banka kartının yaygınlaşmasının ardından masalara hesap ödemek için gelen pos cihazlarının aksine Suriye'de bir işletmede hesap ödenirken masaya para sayma makinesi geliyor.
Suriyeliler, Esed rejiminin devrilmesiyle yeni dönemde özgürlüğün ekonomiye de yansıdığını, gelecekten de ümitli olduğunu vurguluyor.