- 'BÖLGEDE ARAŞTIRMA YAPILINCA BİRÇOK CANLIYA AİT FOSİL BULACAĞIZ'
DÜ Fen Fakültesi Zooloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencileri Büşra Bektaş'ın bulup, getirdiği fosil ile ilgili bilgi almak için hem kendi üniversitelerinde hem de başka ülkelerdeki fosil bilimcilerle iletişime geçtiklerini söyledi.
Fosilin yapılan incelemede 50 milyon yıllık, 'nummulit' adında deniz canlısına ait olduğunun belirlendiğini dile getiren Satar, 'Daha önce Anadolu dahil birçok yer deniz altındaydı. Anadolu yükseldikçe buralarda fosiller oluşmaya başladı. Bu fosillerin olduğu yerlerde terörden dolayı pek araştırma yapılamıyordu. Bölgede araştırma yapılınca birçok canlının fosilini bulacağız.' dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 'nummulit' canlısına ait fosillere rastlandığına işaret eden Satar, 'nummulit'in çapının genellikle 1,3-5 santimetre arasında değiştiğini belirtti.
- 'O BÖLGELERDE BU CANLILARIN BULUNMASI BİZİ HEYECANLANDIRIYOR'
Fosili bulan Büşra Bektaş da Siirt’in Eruh ilçesindeki Çırav Dağı mevkisinde piknik yaparken çevreyi gözlemlemek istediğini belirterek, bu taşların ilgisini çektiğini aktardı. Bulduğu taşların fosil olduğunu anladığını ve alıp okula getirdiğini dile getiren Bektaş, daha sonra gerekli tespitin yapıldığını ifade etti.
Bektaş, 50 milyon yıllık tek hücreli bir canlıya ait fosilin böyle bir yerde bulunmasından heyecan duyduklarını anlatan Bektaş, 'Orada böyle çok taş var. Oralara gidilip araştırma yapılmasını istiyorum. Çünkü bu bölgeler daha önce denizle kaplıymış. O bölgelerde bu canlıların bulunması bizi heyecanlandırıyor.' diye konuştu.
DÜ Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 1. sınıf öğrencisi Büşra Bektaş, ailesiyle piknik için gittiği Siirt’in Eruh ilçesinin Çırav Dağı mevkisinde bir fosil buldu.
Üniversiteye getirdiği fosilin incelenmesi sonucu 50 milyon yıllık, 'nummulit' adında deniz canlısına ait olduğu tespit edildi.
Fosil, Zooloji Anabilim Dalı Başkanlığınca açılan, nesli tükenmek üzere olan kelaynak, dev kertenkele, Fırat kaplumbağası, leopar sazanı ve 12 endemik türün de bulunduğu fizyolojik ömrünü tamamlamış 2 bine yakın hayvanın tanıtıldığı Zooloji Müzesinde sergileniyor.
Bölgede o dönemde hangi canlıların yaşadığını, hangi türlerin olduğunu bilmenin mutluluk verici olduğunu aktaran Bektaş, böylece geçmişle ilgili bilgi sahibi olduklarını kaydetti.