Yılanların baş düşmanı! Dünyaya kör olarak geliyor, önüne gelen her şeyi yiyorlar

Sansargiller familyasının Mellivorinae altfamilyasındaki Mellivora cinsine ait tek tür olan bal porsuğu; yılan, akrep, örümcek gibi birçok zehirli hayvan sokmasına karşı oldukça dirençli bir yapıya sahip.

Bal porsukları, Güney Fas'tan Güney Afrika'ya ve Hazar Denizi'nden Hindistan'a kadar uzanan geniş yaşam alanı sayesinde nesli tükenmekte olan türler arasında görülmüyor.

Adının bal porsuğu olarak anılmasının nedeni ise bal yemeyi çok sevdiğinden geliyor. Ama bal porsuğunun sadece bal yediğini düşünmek te doğru değildir.

BAL PORSUKLARI DÜNYAYA KÖR OLARAK GELİYOR

Yılan, akrep, örümcek gibi zehirli ve bir insanı soktuğunda komaya sokacak derce etkili olan hayvanlar bal porsuğunun besin zincirinde yer alan türden sadece birkaçı.

Doğurganlık konusunda ise bal porsukları yavrularına 12 ile 22 arasında bakım ve yiyecek sağlıyor. Erkek bal porsukları ise aileden genelde ayrı yaşar ve yavruya bakımı üstlenmez. Gebelik süreleri ise 1 buçuk aydır. Ayrıca bal porsukları dünyaya doğduklarında görme yetilerini kazanmadan geliyor.

Çorak arazilerde yaşamını sürdüren bal porsuklarının uzunlukları genellikle 55–77 cm aralığında, kuyruk uzunluğu ise 12-30 cm aralığındadır.

DERİLERİ ZEHİRE DİRENÇLİ

Zehirlere karşı dirençli derileri ise çok yumuşak ve kalındır. Derilerinin yumuşak olması hareket kabiliyetinde olumlu yönde etkiliyor.

Derilerinin kalın olmasının bir avantajı da yırtıcı hayvanlara karşı kendilerini savunmada önemli bir kalkandır. Boylarının kısa olması da saldırılara karşı artı yönde bir avantaj sağlıyor. Yaban hayatının şartlarına karşı bacaklarının kısa ve pencerelerinin keskin olması çabuk manevra kabiliyet sağlayarak kendilerini korumada etkilidir.

YILANLAR ANA ÖĞÜNLERİ ARASINDA

On binlerce hayvan ve insanın ölümüne neden olan yılanlar bal porsuklarının vazgeçilmez öğünlerinden birisi arasında yer alıyor. Tabiatı gereği zehirlere karşı kendini koruyabilen bir metabolizmaya sahip bu yaratıklar ekolojik dengeyi sağlamada da önemli rol oynar.

Bilim insanları, bal porsuklarının muhtemelen firavun fareleri gibi diğer zehirlere dayanıklı hayvanların kullandığı savunma gibi bir savunma geliştirdiğini tahmin ediyorlar.

MUTASYON KEŞFEDİLDİ

Solunum için kullanılan kasları felç eden alfa-nörotoksinler adı verilen, kobra zehrindeki nörotoksinler bir kas hücresinin nikotinik asetilkolin reseptörüne yerleşerek hücrenin sinir sisteminin sinyallerini almasını önler. Bilim insanları, bal porsuklarından kan aldıktan sonra DNA'larındaki gen dizisini sıraladılar ve gen içinde reseptörü değiştiren birkaç mutasyon keşfettiler.

Kobra nörotoksini, bu reseptöre de uyuyordu bu nedenle bal porsuğunu felç edemedikleri düşünülüyor. Bilim insanları, bal porsuğunun dirençli reseptöründeki bu moleküler ince ayarların anlaşılmasının daha iyi antivenomlar oluşturmak için yeni yollar önerebileceğini öne sürüyorlar.

Bu yaratıklar ayrıca zehirli böcekleri küçük yaştaki yavrularına da yedirerek yetişkinlik döneminde zehirli yılanlara karşı da direnç oluşturmasını sağlıyor.

Ayrıca bal porsukları, kokarcalar gibi tehlike anına kuyruklarının altında bulunan ter bezlerinden koku salgılarlar.

Star Gazetesi