10 Mart 2025 Pazartesi / 11 Ramazan 1446

Karadeniz'de bol miktarda bulunuyor! 3 kg petrol enerjisine denk

Denizdeki hidrojen sülfürü, hidrojen gazı ve tatlı suya dönüştürecek projeye patent alındı. Hidrojen sülfürünün Karadeniz'de bol miktarda bulunduğuna işaret edilirken, ayrıştırma sonucu elde edilecek 1 kilogram hidrojenin 2 kilogram doğal gaz ve 3 kilogram petrol enerjisine denk olduğuna dikkati çekildi.

AA10 Mart 2025 Pazartesi 13:29 - Güncelleme:
Karadeniz'de bol miktarda bulunuyor! 3 kg petrol enerjisine denk

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Saraç, Saraç'ın babası, emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Teoman Ayhan ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde araştırma görevlisi Bedir Ünver, daha ucuza çevre dostu enerji üretebilmek adına bir araya geldi.

Deniz dibindeki hidrojen sülfürü barındıran balçıklardan gazı ve kirli suyu ayırmayı düşünen akademisyenler, çalışmalarını bir sistem üzerinde projelendirdi.

Akademisyenler, vakumlama yöntemi kullandıkları projede ayrıştırma odasında elde ettikleri ve tatlı sudan arındırılan hidrojen sülfürü, yeniden denizin dibinde depolamayı hedefliyor.

Deniz tabanındaki tankta bekletilecek hidrojen sülfürün, gerektiğinde deniz yüzeyine çıkarılarak hidrojen gazı ve sülfür olarak yeniden ayrıştırılması amaçlanıyor.

Öncelikle KTÜ Teknoloji Transfer Ofisine başvuran akademisyenler, işlemlerin ardından TÜRKPATENT'ten yenilik ve buluş içeren proje kategorisinde tescillendi.

Prof. Dr. Betül Saraç, AA muhabirine, projeye benzer çalışmaların daha önce başka ülkelerde yapıldığını, yüksek maliyetten dolayı sürdürülemediğini söyledi.

Hidrojen sülfürün Karadeniz'de bol miktarda bulunduğuna işaret eden Saraç, ayrıştırma sonucu elde edilecek 1 kilogram hidrojenin 2 kilogram doğal gaz ve 3 kilogram petrol enerjisine denk olduğuna dikkati çekti.

- "3,2 KAT KADAR DAHA UCUZA MAL ETTİĞİMİZİ HESAPLADIK"

Çeşitli yöntemlerle bu ayrışmanın yapılabildiğini dile getiren Saraç, şöyle devam etti:

"Bizim amacımız denizin dibinde bulunan hidrojen sülfürü deniz yüzeyine çıkarıp hidrojen sülfürden hidrojen gazını ayrıştırmak. Hidrojen gazını suyun elementlerine ayrıştırılmasıyla elde etmek çok pahalı. Bu yöntemle hidrojen gazını 3,2 kat kadar daha ucuza mal ettiğimizi hesapladık. Hidrojen gazını elde ettiğimiz zaman yeşil ve temiz bir enerji, bunun yanında sülfür elde edeceğiz. O da endüstriyel olarak kullanılacak ayrıca denizin dibinden suyu çıkardığımız zaman suyu da yoğunlaştırarak temiz su elde edebileceğiz."

Saraç, hidrojen sülfürü deniz tabanından çıkarabilmenin maliyetli olduğunu, bu nedenle çoğu projenin sürdürülemediğini ifade ederek, "Biz de bu patentle bir yöntem ortaya koyduk. Yöntemimizde hidrojen sülfürün basınç değişiminden, basınç farkından dolayı kendiliğinden tabandan deniz seviyesine çıkartılması prensibine dayalı bir proje önerisi." diye konuştu.

Prof. Dr. Betül Saraç, proje maliyetinin yüksek olmasına karşın sahada uygulanabilmesi için Türkiye'deki enerji şirketleri ile görüşmelerde bulunduklarını kaydetti.

Emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan ise deniz tabanındaki balçıklarda yer alan bakterilerin istenmeyen gazlar ürettiğini belirtti.

Bu gazların başında hidrojen sülfürün geldiğine dikkati çeken Ayhan, "Burada deniz suyunun çıkartılmasında kullanılan yöntem, boru ve vakum ortamının yaratılmasıdır. Deniz tabanına uzatılan bir boruyla ve deniz yüzeyinde oluşturulan bir vakum ortamında kirli su ve balçığın içerisinde bulunan sülfür gazı, vakumun içine kendiliğinden hareket edecektir. Bu doğal bir prosestir." değerlendirmesinde bulundu.

Ayhan, ayrışma sonucu bir taraftan tatlı su elde edilirken, diğer taraftan kimyagerler yardımıyla hidrojen ve sülfür üretilebileceğini sözlerine ekledi.