29 Nisan 2025 Salı / 2 Zilkade 1446

İki rakibini alan Bimeks yurtdışında şirket bakıyor

Türkiye’de faksın bile yeni kullanıldığı dönemlerde Kadıköy’de bilgisayar satışıyla sektöre giren Bimeks’in patronu Murat Akgiray, bugün 140 mağazalık bir zincirin sahibi. Akgiray, Electroworld ve Darty’den sonra şimdi de yurtdışında şirket bakıyor.

Kaan Zenginli6 Haziran 2016 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
İki rakibini alan Bimeks yurtdışında şirket bakıyor

Türkiye’nin ilk teknoloji perakendecisi Bimeks’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akgiray’ı bu hafta Patron Katı’na konuk olarak aldık. Kadıköy’de 150 metrekarede başlayan Bimeks’in hikayesini ve geldiği noktayı konuştuk. İnşaat yüksek mühendisi iken, bilgisayarlar ve yazılımlara merak saran Murat Akgiray’ın sektöre girmesi Türkiye’de bulamadığı ve Amerika’dan aldığı bilgisayar ile başlıyor. Faksın bile yeni yeni kullanılmaya başlandığı 1980’lerde Amerika’da hocalık yapan kardeşi Vedat Akgiray’ın yanına giden Murat Akgiray, Türkiye’de 20 bin dolara getirilebilen bir bilgisayarı 7 bin dolara alıyor. Ardından pazardaki boşluğu ve insanların ihtiyaçlarını fark eden Akgiray, Kadıköy’de 150 metrekare bir dükkan tutarak, bilgisayar ithal etmeye başlıyor. Bimeks bugün 140 mağazası bulunan ve sektörde pazar payı en yüksek şirketlerden biri... Akgiray’ın yatırım dosyasında yabancı bir markayı satın alma planı da var. 

Sektöre nasıl girdiniz?

İletişimin bu kadar güçlü olmadığı bir dönemdeydik, internet yoktu, faks yeni çıkmıştı. 1980’lerin ortası... Ben aslında inşaat yüksek mühendisiyim. Ama bilgisayar programcılığına bir tutkum vardı. Bilgisayar edinmek o zamanlar çok pahalıydı. Kardeşim Vedat 1985’li yıllarda Amerika’da hocalık yapıyordu. Bende Türkiye’de bilgisayar edinmek istiyordum. Çok büyük paralar o zaman... Ancak fuarlarda görebiliyorsun. Amerika’ya gittim ve bilgisayar kullanımının çok daha fazla olduğunu gördüm. O dönemde burada bilgisayar 20 bin dolarsa, Amerika’da 7 bin dolardı. Neredeyse 3’te 1 fiyatına bilgisayar aldım. Türkiye’de ihtiyaç olduğuna karar vererek bu işe girdik. Kadıköy’de 1989 senesinde 150 metrekare bir dükkan kiraladık. O zaman Bimeks’i kurduk. Sadece bilgisayar değil, printer, kartuş, yazılım gibi birçok ürün satıyorduk.  

Zincirleşme süreci nasıl gelişti? 

1995 yılında Türkiye’de alışveriş merkezleri açılmaya başladı. Biz de buralarda yatırım yapmaya başladık. AVM’lerin büzüm büyümemize katkısı oldu. Teknoloji perakendeciliği Türkiye’de bir anda büyüdü. 2006 senesinde bütün yabancı firmalar Türkiye pazarına girdi. 30’a yakın mağazamız vardı. 300 kişi çalışıyorduk. Rekabet artınca iki alternatifimiz vardı. Ya biz de büyüyeceğiz, ya da satacağız.  Büyüme kararı verdik. Dünya ticaret merkezinde büyük formatlı bir mağaza açtık. 6 bin metrekare bir mağazaydı. O zaman Türkiye’nin en büyüğüydü. 1 yıl içinde o mağaza 8 milyon dolar ciro yaptı. Türkiye’nin rekorunu kırdık. 10 kasa çalışıyor, içinde akvaryum var, sahne var. O dönemde çok eğlenceli bir yer yaptık. 

Electroworld ve Darty’i almanız nasıl gerçekleşti? 

2008 krizi patlak verince, mağazalarda satışlarımız iyi gitmemeye başladı. Cirolarımız düştü. Zarar eden mağazalarımızı kapattık. Franchise modeline geçtik. Ardından hızla bir büyüme başladı. Baktık ki rakiplerimiz hızla büyümeye başladı. Rekabet ortamında bizim pazar payımız yüzde 7’lere geriledi. Büyüme stratejimiz çerçevesinde 2013-2014 yıllarında Darty ve Electroworld’ü aldık. pazar payımız birden yüzde 14’e çıktı. 

PERSONELİMİZE CEP TELEFONU SATTIRAMIYORDUK

Bu iki şirket size ne kattı?

Biz İT kökenli bir firmayız. Cep telefonları çıktığı zaman biz personelimize telefon sattırmak için dükkanda ikna turlarına çıkıyorduk. Personel teknoloji ürünü olmayan bu ürünlerimi satacağız diye burun kıvırıyordu. Bir kaç yıl sürdü bu ikna süreci. 2007 yılından beri beyaz eşyayı mağazalarımızda deniyoruz ama başarılı olamıyorduk. Electroworld ve Dart’nin ekibi bizim bu alandaki eksiklerimizi kapadı.  

HALKA ARZDA NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK 

Halka arza nasıl karar verdiniz?

2011’deki halka arzımız başarılı ve düzgündü. Fakat hissedar olarak bizi de mağdur etti açıkçası. Bugün biz hisselerimizin değerini çok düşük görüyoruz. Gerek yurt içi gerek yurt dışındaki yatırımcılardan 10 misli talep geldi. Halka arzda koyduğumuz büyüme hedefinin hepsini gerçekleştirdik. Ne söz verdiysek yaptık. Ama dönüp tahtada ne oluyor diye bakmadık.

Piyasa hâlâ kalabalık verimlilik sağlayamayan firma ayakta kalamaz

Sektörü nasıl görüyorsunuz?

Piyasada şimdi 4 oyuncu var. Piyasa hâlâ kalabalık sayılır. Yeni iş modelleri üreten ve verimlilik yaratan şirketler ayakta kalacak. Artık şirketler eskisi gibi kar edemiyor. Şirket içinde geliştirdiğimiz yapay zeka ile daha verimli çalışmayı başardık. Bu ticareti biz 10 sene önceki gibi yapıyor olsak 6 ayda bayrağı çekeriz. Bizim şirketin arka tarafından devasa bir makine çalışıyor.

Avrupa ve Afrika hedef pazar Alman bir firma ile görüşmedeyiz

Yeni yatırım planları var mı?

Türkiye’de artık bir satın alma düşünmüyoruz. Ama görüştüğümüz yabancı markalar var.  Afrika ve Avrupa potansiyel pazarlar. Avrupa’da nüfus yaşlı ve pazar büyümüyor ama zengin ülke. Afrika’da ise ihtiyaç var. Almanya’da bir şirket ile ilgileniyoruz. Türkiye’de coğrafi yayılmamamızı tamamladık. Dolayısıyla yurt dışı bundan sonraki süreçte genişleme alanımız olacak.