Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanlığı Müsteşarı Patrick Graichen, Almanya'nın doğal gazdan çıkış yolunun temiz kaynaklardan üretilecek enerjide olduğunu belirterek, "Türkiye'nin sahip olduğu muazzam güneş ve rüzgar enerjisi potansiyelini yeşil hidrojen üretiminde kullanarak, üretilen yeşil hidrojenin Türkiye'den Almanya'ya inşa edilecek boru hatlarıyla taşınması üzerine çalışıyoruz." dedi.
Graichen, AA muhabirine, Türkiye-Almanya arasında hidrojen çalışmaları konusundaki işbirliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünya genelinde rüzgar ve güneşten üretilen elektriğin ucuzladığını, bu alanda yapılan yatırım maliyetinin ise gerilediğini ifade eden Graichen, maliyetlerdeki düşüş eğiliminin devam edeceğini söyledi.
Graichen, yenilenebilir enerji kurulum maliyetlerindeki düşüşün yeşil hidrojen üretimine olumlu yansıdığını ve Avrupa'nın kapsamlı olarak yeşil hidrojen üretimi üzerindeki alternatifleri tartıştığını anlattı.
Enerji sektörü paydaşlarının, Avrupa enerji sisteminin doğal gaza bağımlılığını azaltmak ve temiz enerji dönüşümüne katkı sağlamak amacıyla hidrojen boru hatlarının haritalandırdığı European Hydrogen Backbone İnisiyatifi'ne Türkiye'nin de dahil olması için çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Graichen, şöyle konuştu:
"Haritanın içine Türkiye'nin de alınması için çalışıyoruz. Türkiye'nin dahil olması gereken haritada, İtalya, Libya gibi ülkeler var. Hidrojenin taşınması için bir boru hattı inşa edilmesi durumunda Türkiye'den çıkan hat Avusturya üzerinden Almanya'nın güneyine gelecek. Almanya'nın doğal gazdan çıkış yolu yeşil hidrojenden üretilecek temiz elektrikte. Türkiye'nin sahip olduğu muazzam güneş ve rüzgar enerjisi potansiyelini yeşil hidrojen üretiminde kullanarak, üretilen yeşil hidrojenin Türkiye'den Almanya'ya inşa edilecek boru hatlarıyla taşınması üzerine çalışıyoruz."
Graichen, hidrojen konusunun 2030'a kadar tartışılacağını ancak gerçek bir piyasanın 2030'dan sonra ortaya çıkacağını belirterek, şunları kaydetti:
"İklim değişikliği ile mücadelede birçok hedef konuldu. Bunlardan biri de fosil kaynakların 2035'ten sonra Almanya'da kullanılmayacağı yönünde. Dolayısıyla çalışmalar devam ediyor. Türkiye'de birçok sektör temsilcisi ile konuşuyoruz. Toplantılarda, Türkiye'de bir hidrojen piyasası oluşturma hedefi ana konu oluyor. Teknik olarak hidrojen üretmeyi biliyoruz. Doğal gazla taşıma hakkında da bilgi sahibiyiz. Sadece hidrojenin büyük ölçekte taşınması için çok daha büyük tanklara ve boru hatlarına ihtiyacımız olacak. Şunu biliyoruz ki doğal gaz talebi Avrupa'da azalış gösteriyor. Doğal gaza alternatif olacak teknolojileri geliştirmek ve bunu enerji sisteminde değerlendirmek için çalışıyoruz."
24 Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan bu yana doğal gaz ve petrolün arz yönlü belirsizlikleri enerji piyasalarında dengesizlikleri beraberinde getirmişti.
Bu dönemde iklim değişikliği ile mücadele hedefleri sebebiyle mesafeli yaklaşılan ve kullanımına son verilmesi planlanan kömüre ve nükleer enerjiye geri dönüş savaş ile yaşanan enerji krizi sonrası hızlanırken, bu dönemde yenilenebilir enerji projeleri ve bu alana yapılan yatırımlar artış gösterdi. Aynı zamanda hidrojen teknolojilerine yatırım ve bunların geliştirilmesine yönelik politikaların kapsamı genişletildi.
Bu süreçte, ABD ve AB ülkelerinden Almanya ve Fransa başta olmak üzere, birçok Arap ve Afrika ülkesi ile Avustralya, Kanada arasındaki anlaşmalarla yeşil hidrojen alım ve ihraç girişimleri başladı.