27 Aralık 2024 Cuma / 26 CemaziyelAhir 1446

EYT yine bir umut bekleyişte!

Başkan Erdoğan'ın yaptığı açıklama ile EYT için son noktayı koyarken, gündemde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hala bir umud olabileceği düşüncesi ile araştırılan konular arasında yer almaya devam ediyor.

20 Ekim 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
EYT yine bir umut bekleyişte!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında emeklilikte yaşa takılanlar konusuna değindi. Erdoğan, "Erken emekliliği sosyal güvenlik sistemimizde tasvip etmiyoruz ama siyasette bu yol her zaman için açıktır. Dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur." dedi.

Sosyal güvenlik mevzuatına göre emekli olabilmek için sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş olarak 3 ayrı hususa bakılması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Emeklilik için 1999 yılına kadar yalnızca hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı yeterliydi. Bu tarihte yapılan bir düzenlemeyle kademeli olarak yaş şartı da getirildi. Son günlerde emeklilikte yaşa takılanlar başlığı altında yürütülen kampanyanın özünde işte bu uygulama vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Emeklilikte yaşa takılanlar başlığı altında bir de dernek kurulduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu derneğin başındaki kişinin durumu dahi tek başına sosyal güvenlik sistemimizin nasıl bir felakete itilmeye çalışıldığının en büyük ispatıdır. Bu derneğin başındaki hanımefendi, 1992 yılında sigortalı olarak sosyal güvenlik sistemimize dahil olmuş. Şayet eski sistem devam etseydi bu hanımefendi 2012 yılında, 38 yaşında emekli olacaktı. Halihazırdaki sistemdeki kademeli yaş uygulaması sebebiyle bu hanımefendi 2022 yılında yani 48 yaşında emekli aylığı almaya başlayabilecek. Esasen bu kişi zaten emeklilik hakkını kazanmış durumda. Sadece emekli maaşı alabilmesi için bu yaşı beklemesi gerekiyor."

"BUNA HİÇBİR ÜLKENİN SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ DAYANMAZ"

Dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama olmadığını vurgulayan Erdoğan, "20 yıl çalışıp 38 yaşında emekli olacak bir kişi 40 yıl çalışmadan devletten maaş ve sağlık sigortası hizmeti alacaktır demektir. Böyle şey olur mu? Buna dünyanın hiçbir ülkesinin sosyal güvenlik sistemi dayanamaz. Zaten oralarda da böyle bir uygulama yok. Ortalama insan ömrünün 60 yaşı dahi bulmadığı dönemlerde 40'lı yaşlarda emekli olmanın belki bir izahı vardı ama bugün ülkemizde ortalama insan ömrü 78'i geride bıraktı." açıklamasını yaptı.

48 yaşında emekli olan bir kişinin bile yaklaşık 30 yıl sistemde kalacağını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52'dir. Bu rakam Avrupa ülkelerinde 65'tir. Türkiye kademeli olarak henüz yeni yeni 65 yaş sınırına doğru çıkmaya çalışıyor. Ülkemizde ortalama sigortalılık süresi 26 yılken emeklilikte geçen ömür 27 ile 31 yıl arasındadır. Avrupa'da sigortalılık ortalama süresi 35 yılken emeklilikte geçen süre de genellikle 20 yılın altındadır. Ülkemizde bir emekli tüm çalışma hayatı boyunca ödediği primi 6 yılda emekli maaşı olarak geri almaktadır. Görüldüğü gibi mevcut durumda dahi emeklilik sistemimiz içler acısı bir haldedir.

Sosyal Güvenlik Kurumunun hesaplamalarına göre emeklilikte yaşa takılanlar denilen gruba giren 6,3 milyon kişi bulunuyor. Bunların 1 milyon kadarı devlet memuruyken kalanları hizmet akdiyle veya kendi hesabına çalışanlardan oluşuyor. Bunlardan 1,3 milyonu hemen emekli olabilecek durumda, kalanları da peyderpey emekliliğini talep edebilecektir. Bu teklifin ülkemize yıllık ilave maliyeti 26 milyar lira. Erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında bu rakam toplamda 750 milyar lirayı buluyor. Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz böyle bir dönemde, böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı, diye milletime soruyorum."



 

"ÜLKENİN TÜM DENGELERİNİN BOZULMASINA GÖNLÜMÜZ RIZA GÖSTERMEZ"

Yaşa takılanların emekli olması halinde bu kişilerin bir taraftan devletten maaşa alacağını diğer taraftan da kendine göre iş yapmaya devam edeceğini anlatan Erdoğan, "Yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz. Buna hak, adalet denmez. Bugün batı dünyası yaşta emekliliği tırmandırıyor. 65 yaşın altına eyvallah etmiyor. Niye? Ülkeye maliyetleri çok çok fazla da onun için. Eskiden İskandinav ülkelerinde erken emeklilik olurdu. Şimdi İskandinav ülkeleri bile bunun bedelini ödeyemez duruma düşünce emeklilik yaşını onlar da yukarı doğru tırmandırmaya başladılar." dedi.

Erdoğan, anlattıklarının yanlış anlaşılmamasını isteyerek, "kimsenin hakkında hukukunda gözlerinin olmadığını" vurguladı.

Türkiye'de AK Parti kadar insanların hakkını koruyan, refah seviyesini yükselten, sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getiren bir başka partinin olmadığının altını çizen Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

"Emeklilerimiz konusunda en büyük hizmetleri yine biz getirdik. Biz göreve geldiğimizde bu ülkede 68 lira emekli maaşı vardı. Bugün asgari ücretin altında neredeyse emekli maaşı kalmadı. Nereden nereye... Tüm emeklilerimize ayrıca ramazan ve kurban bayramlarında biner lira ikramiye veriyoruz. Sağlık hizmetlerinde dünyada örneği olmayan bir şekilde sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında hiç kimseyi bırakmadık. Ülkemizin imkanları arttıkça tüm vatandaşlarımızla birlikte emeklilerimizin de durumlarını iyileştirmeyi sürdüreceğiz. Bir kesimi memnun etmek adına ülkenin tüm dengelerinin bozulmasına da gönlümüz rıza gösteremez. Kaldı ki bu adım ya da bu kampanya bir siyasi ranta dönüştürülmemelidir. Bu olursa bedeli ülkemize çok ağır olur.

Şu gerçeği hepimiz gayet iyi biliyoruz, bugün emeklilikte yaşa takılanlar diyerek kampanya yürütenlerden önemli bir bölümü emekli maaşı almaya başladıktan sonra da resmi ya da gayri resmi olarak çalışmayı sürdürecektir. Bir yandan devletten maaş alacak diğer yandan yine işlerine güçlerine bakacaklar. Hakikat bu iken göz göre göre sosyal güvenlik sistemimizi yeni bir batağın, yeni bir felaketin içine niye sürükleyelim. Mecliste bu konuyu gündeme getiren partileri bu gerçekler ışığında yeniden bir durum değerlendirmesi yapmaya davet ediyorum. Türkiye geçmişte popülist politikalardan hesapsız kitapsız atılan adımlardan çok çekti. Gelin yeniden bu tehlikeli alışkanlığı hortlatmayalım."

EMEKLİLİKTE ŞARTLAR NELERDİR?

Ülkemizde çalışan kişilerin emekli olabilmeleri için kanunların belirlediği iki şartı yerine getirmesi gerekir. Bu şartların birincisi; öncelikle çalışanın prim günü sayısını doldurması gerektiğidir. Yeni işe başlayan kişilerde bu prim sayısı 7200 olarak bilinmektedir. İkinci şart ise yaş sorunudur. Yani kişinin sadece prim gününü doldurması yetmez. Bunun yanında kişinin emeklilik yaşını da doldurması gerekiyor. Her ne kadar amaçları aynı olsa bile işleyiş ve ücret bakımından iki konu birbirinden farklılık gösteriyor. Yani yalnızca bir şart ile emeklilik söz konusu olamıyor.

En çok bilinen sigorta kurumları SSK ve Bağ-Kur' dur. Bu iki sigorta kurumları kişinin emekli olabilmesi için oldukça çok imkan sağlar ve kişi adına geleceğe yatırım yapar. Ancak SSK'lı olmak isteyen bir kişinin bir kurum ya da kuruluşta işe başlaması ve iş verenini kendi adına bu primlerinin ödemesi gerekmektedir. Kişi bu şekilde hizmet yılını doldurarak emekli olabilir.