Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihin en büyük sağlık krizlerinden birisi olan salgın sürecinde, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere uluslararası toplum iyi bir sınav verememiştir. Salgın, özellikle küresel sistemin çeperindeki ülkelerde çok ciddi insani krizlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Uluslararası güvenlik mimarisinin yanı sıra sosyal, beşeri ve ekonomik hayatta da daha adil bir düzenin kurulması gerektiği ortaya çıkmıştır." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası İş Birliği Platformu tarafından düzenlenen 12. Boğaziçi Zirvesi'ne gönderdiği mesajda, "Daha İyi Bir Dünya İçin Çalışmak" temasıyla düzenlenen zirveye fikirleriyle katkı sunacak katılımcılara şükranlarını sundu.
Erdoğan, son 2 yıldır bütün insanlıkla beraber Türkiye'yi de etkileyen koronavirüs salgınının küresel sistemdeki adaletsizlikleri bir kez daha gösterdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Tarihin en büyük sağlık krizlerinden birisi olan salgın sürecinde, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere uluslararası toplum iyi bir sınav verememiştir. Salgın, özellikle küresel sistemin çeperindeki ülkelerde çok ciddi insani krizlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Uluslararası güvenlik mimarisinin yanı sıra sosyal, beşeri ve ekonomik hayatta da daha adil bir düzenin kurulması gerektiği ortaya çıkmıştır. Bu süreçte gördük ki büyük insanlık ailesinin tek bir ferdi dahi güvende değilse, hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. İçe kapanarak, hudutlarımızı tel örgülerle donatarak, sınırlarımız dışında olan bitene sırtımızı dönerek sorunlardan kaçamayız. Bu acı gerçek, başta düzensiz göç ve terörle mücadele olmak üzere ekonomiden güvenliğe, eğitimden sağlığa kadar pek çok alanda kendisini dayatmaktadır.
Türkiye olarak bu anlayışla uzun bir süredir 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek küresel sistemdeki adalet ve reform talebine dikkat çekiyoruz. İnsanlığın kaderinin sadece 5 ülkenin insafına terk edilmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Sadece eleştirmekle kalmıyor, 'Daha adil bir dünya mümkün' inancıyla sorunlara yönelik çözüm önerilerimizi de ortaya koyuyoruz. Son dönemde ekonomide verdiğimiz mücadeleyi de bunun tamamlayıcı bir parçası olarak görüyoruz. Faize dayalı anlayış yerine yatırım, istihdam, üretim ve ihracat temelli yeni bir ekonomi modeliyle kalkınmayı, refahı, gelir adaletini ve sürdürülebilir büyümeyi daha iyi hayata geçireceğimize inanıyoruz. Gerek son 19 yılda altyapıya yaptığımız büyük yatırımlar gerekse salgın sürecinin ülkemizin önünde açtığı fırsatlar, bu hedeflere ulaşma konusunda hiç olmadığı kadar bizi cesaretlendirmektedir. Küresel ölçekte önemli değişimlerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşen 12. Boğaziçi Zirvesi'nin bizlere yeni ufuklar açacağını düşünüyorum. Kıymetli fikirleriyle zirveye katkı sunan tüm uzmanlara, siyasetçilere, akademisyenlere ve iş dünyasının temsilcilerine tekrar teşekkür ediyorum. Zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum."