Uraloğlu, 10. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı Eurasia Rail'in açılışında yaptığı konuşmada, demir yolu endüstrisinin uluslararası otoritelerini İstanbul'da bir araya getiren fuara katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Fuarın; ABD, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Japonya ve Rusya gibi 30 farklı ülkeden 200'ün üzerinde yerli ve yabancı katılımcı ile binlerce ziyaretçiyi bir araya getirdiğini bildiren Uraloğlu, fuarda sürdürülebilirlik, enerji, inovasyon ve global iş birlikleri gibi konuların ele alınacağını, özel sektör, kamu kurumları, sivil toplum örgütleri ve yabancı otoritelerin buluşacağını, sektördeki en son yeniliklerin tanıtılacağını ve yeni kontakların kurulacağını anlattı.
Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde demir yollarını 2003'ten itibaren başlattıkları gelişim hamleleriyle devlet politikası olarak ele aldıklarını ve öncelikli sektör olarak belirlediklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören ülkemizin coğrafi konumunun sağladığı fırsatların ekonomik ve ticari avantajlara dönüşebilmesi için demir yollarında yeni bir atılım başlattık. Demir yolu hatlarımızın limanlara, havaalanlarına, lojistik merkezlere bağlantısını sağlayarak demir yollarımızı kombine taşımacılığa uygun yeni bir anlayışla ele aldık. Projelerimizle sadece doğu-batı hattında değil, kuzey-güney kıyılarımız arasında da demir yolu ulaşımını ekonomiye katkı sağlar hale getirmeyi planladık."
Abdulkadir Uraloğlu, 2003-2023 yıllarında demir yollarında ciddi yatırım, iyileştirme, yenileme ve kalkınma hamleleri gerçekleştirdiklerini belirterek, "Son 21 yılda demir yollarına yaklaşık 880 milyar lira yatırım yaptık. 'Ana yurdumuzun demir ağlarla örülmesi' vizyonuna sahip çıktık. Demir yollarımızın tamamını elden geçirdik ve yeniledik." dedi.
Tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasını amaçlayan "Tek Yol Tek Kuşak" girişiminin en önemli halkasını oluşturan Bakü-Tiflis-Kars hattını inşa ettiklerini anımsatan Uraloğlu, bu sayede Asya ile Avrupa kıtaları arasında kesintisiz demir yolu ulaşımını mümkün hale getiren Marmaray sayesinde Londra'dan Pekin'e kadar en güvenli, kısa ve ekonomik uluslararası demir yolu koridorunu oluşturduklarını anlattı.
Uraloğlu, 2003 yılında yaklaşık 11 bin kilometre olan demir yolu uzunluğunun 14 bin kilometreye yükseldiğini belirterek, "Hatlarımızın 8 bin kilometreyle yüzde 60'ını sinyalli, yarısını elektrikli hale getirdik. Şu anda 555 kilometre elektrifikasyon ve 1.460 kilometre sinyalizasyon çalışmalarına devam ediyoruz." dedi.
Yüksek hızlı tren yatırımlarından bahseden Uraloğlu, Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya ve Ankara-İstanbul hatlarının ardından 26 Nisan'da Ankara-Sivas hattının açılmasıyla 11 ilin birbirine hızlı tren ağıyla bağlandığını anımsattı.
Uraloğlu, "2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ve Yol Haritamızla hızlı tren hizmeti alan il sayımızı; Ankara-İzmir, Mersin-Adana-Gaziantep, Halkalı-Kapıkule gibi tüm hızlı tren projelerimizi tamamladığımızda 52'ye çıkartacağız. Demir yolu hat uzunluğumuzu da 28 bin 590 kilometreye yükselteceğiz." dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, hayata geçirdikleri tüm projelerde yerlilik ve millilik hususlarını ön planda tuttuklarını belirterek, demir yolu ulaşım ağlarını geliştirirken dünyadaki gelişmeleri takip ettiklerini ve yeni teknolojilerle donatılmış yerli demir yolu sanayisini geliştirdiklerini söyledi.
Devlet eliyle yapılabilecek her türlü yasal düzenlemeleri yapıp özel sektörün önünü açtıklarını dile getiren Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Son 21 yılda ciddi bir ulusal demir yolu endüstrisi oluşturduk. TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ'ı, TÜRASAŞ (Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ) çatısı altında birleştirerek ülkemizdeki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme ve sinerji yakaladık. TÜRASAŞ'ı, Orta Doğu'nun en büyük raylı sistem araç üreticisi haline getirdik. Bugüne kadar geldiğimiz süreçte uluslararası standartlarda; yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri, yolcu vagonları, yük vagonları, cer konvertörü, cer motoru, dizel motor, Tren Kontrol Yönetim Sistemi gibi ana, kritik ve alt ürünleri kendimiz üretiyoruz."
Bakan Uraloğlu, nisanda TCDD Taşımacılık'a devrettikleri Milli Elektrikli Tren Setlerinin yolcu taşımacılığına başarıyla devam ettiğini belirterek, bu tren setleri ile ilgili bilgi verdi.
Şu ana kadar 2 prototip ve 1 seri set olmak üzere toplamda 3 set üretilen Milli Elektrikli Tren Setlerinin sayısının 2025 sonuna kadar 22'ye ulaştırılmasının hedeflendiğini aktaran Uraloğlu, şu bilgileri verdi:
"Bu tren setleri, yolcu taşımacılığının önemli bir ihtiyacını karşılayacak. 2030 yılına kadar da tren setlerinin sayısını 56'ya tamamlayacağız. Yine, işletme hızı 225 kilometre olan Milli Hızlı Tren tasarım çalışmalarımız da devam ediyor. Çalışmaları final tasarım aşamasına getirerek bu sürecin yüzde 90'ını tamamladık. Bu kapsamda üretime esas teknik resim ve teknik dokümantasyon süreci ile birlikte tedarik süreçlerine devam ediyoruz. İlk prototip montajına 2024 yılı başında başlayacağız. İnşallah, 8 araçlı tren setine sahip olacak bu Milli Hızlı Trenimizi de 2025 yılında yolcu taşımacılığına kazandırmayı hedefliyoruz."
Her daim yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunarak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki paylarını artırmayı hedeflediklerini belirten Uraloğlu, Türkiye'nin 2032, 2053, 2071 hedeflerine ulaşması için yüksek teknolojiye ve katma değerli ürünlere ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, son 21 yılda ürettikleri milli teknoloji ürünleriyle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olduklarının artık bilindiğini ifade ederek, "Çağın gerektirdiği bütün donanımlara sahip ve her adımını planlayarak geleceğe küresel oyuncu olarak ilerleyen Türkiye'nin sesini tüm dünya duymuştur." dedi.
Türkiye'nin artık yerli gözlem ve haberleşme uyduları ürettiğini, savaş gemileri inşa ettiğini, ATAK helikopterleri ve silahlı-silahsız hava araçları uçurduğunu, hava savunma sanayisinde dünyada güç dengelerini değiştiren ve muharebe alanında çığır açan teknolojiler geliştirdiğini anlatan Uraloğlu, bu alanda yaşanan gelişmelerle ilgili bilgiler verdi.
Uraloğlu, son 21 yılda Türkiye Yüzyılı'na yakışır, yüksek teknolojiye dayalı, rekabetçi, sürdürülebilir, yerli ve milli bir sanayi altyapısı oluşturduklarını ifade ederek, katma değeri yüksek yerli ve milli teknoloji ve uygulamalarla Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri yapacaklarını sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından dünya raylı sistem sektörünü İstanbul'da bir araya getiren fuarın açılış kurdelesi kesildi. Bakan Uraloğlu, açılış töreninin ardından fuar alanını gezerek incelemelerde bulundu.