Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, A Haber'de soruları cevapladı.
Bakan Karaismailoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Hayatın idamesi için ulaştırma olmazsa olmaz. Yaptığımız işlerle hayatı kolaylaştırıyoruz. İstihdamın, üretimin, turizmin gelişmesi için kaliteli bir altyapı olması gerekiyor. Biz bakanlık olarak insan, yük ve veri taşıyoruz. Konforlu hızlı bir şekilde taşımalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 100 yılda yapılacak işleri 20 yılda yaptık. Büyüme ve ihracat rakamlarının rekorlar kırması, Türkiye'de hareketliliğin artması, trafik kazalarının azalması, trafik sıkışıklığının azalması bu yatırımlar sayesinde oldu. Hayatı daha güvenli hale getiriyoruz, bunları işletmek için de büyük bir sorumluluğumuz var. Türkiye'nin bütün coğrafyasına yayılmış 700 bin kişiyle Türkiye için 7/24 çalışıyoruz.
Yaptığımız yatırımlar müthiş, dünya imrenerek bakıyor. Bütün sektörlerde "Hayat ulaşınca başlar" mottomuz var. Gelişen trendlere uygun şekilde ülkemize hizmet sağlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize vermiş olduğu güvence ile bu kadar büyük bütçelerle çalışıyoruz. Yaptığımız yatırımlarla maksimum kazanç kazanacak hizmetlerle milletimizin hizmetindeyiz. Türkiye'nin önü çok açık, büyümeye devam edeceğiz. Büyüdükçe de gelişen ihtiyaçlar için canla başla çalışacağız.
Son 20 yıldır ulaştırma altyapısına harcanan para 183 milyar dolar. Bunun 1 trilyon 100 milyar dolarlık üretime etkisi oldu. 1 birimlik ulaştırma yatırımı yaptığınız 10 katı üretim en az 6 katı da milli gelir katkısı sağlıyorsunuz. Bu altyapı yapılmasaydı sıkışıklık olurdu. 20 yıl önce 8 milyon araç vardı şu an 26 milyon araç var ama trafik sıkışıklığı çok daha az. İstanbul'da 2 tane köprü vardı, 15 Temmuz Köprüsü'nden 220 bin, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden 240 bin araç geçiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden 130 bin araç geçiyor, Marmaray'ı 670 bin kişi geçiyor müthiş projeler bunlar.
Trafik kaza oranları yüzde 82 azaldı bu yollar sayesinde. Afet durumunda kaçış yolları aynı zamanda. Herhangi bir deprem zamanında, nasıl kaçılacağının planları var. Bizim terörden arındırdığımız bölgelere huzur geldi, çiftçilik yapılıyor. Orada para kazanıp İstanbul'da yatırım yapanlar var. Bunlar neden karşı çıkıyorlardı? Buralara kimse gelemesin, biz teröre devam edelim diyorlardı. Buralar transit koridorlara dönüştü.
Botan Köprüsü'nde Beğendik Köprüsü'nü yaptık. Şantiyemizi yaktılar, çalışanlarımızı karıştırdılar. Çok şehidimiz var. Burası, terör yataklarının olduğu yerdi. Şimdi fıstık üretiminde dünyanın sayılı yerlerinden. Organize sanayi bölgeleri hareketlendi. 165 metre burası dünyanın en yüksek viyadüklerinden birisi. Burada dereye kapılan vatandaşlar oldu. Artık milletin parası millet için harcanıyor.
Buradan yaklaşık 2 milyondan fazla araç geçti. 1970 yılında köprü yapıldığında, Türkiye Cumhuriyetinin bütçesi oraya harcandı. Anadolu gelişemedi, şimdi Çanakkale'de de köprü yaparken başka yerlerde yatırım yapan bir Türkiye var. Ülkemizde daha fazla projeyi aynı anda yapma gücüne eriştik biz.
254 milyar dolarlık ihracat rakamımız var 20 yıl önce 30 milyar dolardı. Bugün 10 katına çıktı. Güçlü sanayi, güçlü yatırımcı... Herkes memleketin her tarafına yatırım yapıyor. Olmazsa olmaz güçlü altyapıdır. Bunları da bir defa yapıyorsunuz. Bunlar ekonomik olarak bizi yordu ama en az 100 yıl bunlar kullanılacak. İstanbul Havalimanı'nda 120 milyon yolcu taşıyor. Dünyanın 1 numarası. Türkiye'ye hizmet edecek bu projeler. Bunlar dünyayı Türkiye'ye bağlıyor. Uzak Doğu ile aramızdaki lojistik koridorları aşıyor. Diyarbakır'da üretilen ürünlerin koridorlara, sınır kapılarına açılması... Ülkede öyle bir canlılık var ki bunlar sayesinde oluyor. Türkiye büyüyor sürekli.
Kuzey Marmara'daki tünellerin dünyada benzeri yok. ABD büyükelçisi geldi, keşke bizim de ülkemizde böyle yollar olsa dedi. Dünyanın en kaliteli altyapısını yapıyoruz. 17 yılda bitmeyen Bolu Dağı tünelinden 4 senede biten Çanakkale Köprüsü'ne geldik. İnsanlar memleketlerine giderken kaza yapmadan, daha kısa sürede gidiyorlar.
20 yıl önce 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol vardı ve zor ayakta duruyorlardı. 29 bin kilometreyi aşan bölünmüş yol ağımız var. Asos-Troya tünelleriyle yolculuk 5 dakikaya düştü.
2053'e geldiğimizde 38 bin kilometreyi aşacak bölünmüş yollarımız. İzmir'e buradan 3,5 saatte gidiliyor. Devam edecek bu yol. Saatler süren feribot sıraları tarih oldu.
Osmangazi Köprüsü'nde bazı günler 80 bin araç geçişi oldu. 14 milyonun üzerinde araç geçti bu köprüden. 15 yıl önce ortalama trafik hızı 44 kilometreden 80 kilometrelere çıktı. Eski yollar da konforuna kavuştu.
İstanbul-İzmir Otoyolu'ndan günde 55 bin araç geçiyor. Yatırım maliyeti 6,9 milyar dolar maliyeti oldu. 5 milyar dolar tasarruf sağlandı. Milli gelire, üretime ihracata da katkısı var.
Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yapılmış bir proje. Biz bunu ilan ediyoruz, bunu alan kişi bizden bir şey istemeden 12 yıl işletip 12 yıl sonra devlete bırakıp gidecek. 1000 kişi çalışıyor bu yol üzerinden. Devlet kendisi yapsaydı, bu kadar maliyetin altına girecekti. Burada birden fazla yüklenici geliyor. Tamamı açık ihale. Birden fazla teklif alıyoruz, 6 yüklenici bir araya geldi örneğin burada. Verilen taahhüdünden daha erken bitirip bir de öyle katkı sağladılar. 2030'larda bitecek işletmesi.
Kredili bir ev almış gibi düşünün. Bir uzun vadeli finansal ödemenin içerisine giriyorsunuz, sonuçta ev sizin oluyor. Büyük projelerde 'yap-işlet-devret'i kullanıyoruz. 183 milyar dolarlık yatırımın yüzde 20'sini kamu özel iş birliği ile yaptık, yüzde 80'ini de devletimizin bütçesinden yaptık. Uzun vadede bunların geri dönüşü var. Bu kadar büyük bütçeli projeleri devlete yük olmadan yaparken Anadolu'da onlarda projeyi sessiz sedasız bitirdik.
Bizim kamu ihale kanunu var. Yatırım ve altyapı projelerin yapılması için yönetmeliklere tabiyiz. Hangi projelerin devlet bütçesinden yapılacağı fizibiliteler sayesinde belirleniyor. Kamu-özel iş birliği kullanarak, 8 milyar dolarlık bir proje 3-4 yılda bunları ülkemize katıldık.
Örneğin Çanakkale Köprüsü için bize gelen teklifler. 24 tane firma katıldı, 4 tane konsorsiyum oluştu. Biz bu teklifleri alıyoruz, kamuya hangisi uygunsa, maliyetlerine işletme sürelerine bakıyoruz.
4 bin 200 kilometrelik devam eden demiryolu hattı var. Ben uzun yıllar İBB'de çalıştım raylı sistemler konusunda. İstanbul'da neredeyse tüm firmaların metroları vardır. Bugüne geldiğimiz artık Türkiye kendi metro araçlarını üretiyor. Kağıthane-İstanbul Havalimanı metrosunu yakında açacağız, yüzde 60 yerlilikle Ankara'da üretiliyor. Artık yurt dışına tramvay aracı ihraç ediyoruz. 13 bin 100 kilometre demiryolu ağımız var. Dünyada sanayi devriminden sonra demiryolu üretimleri başladı. Türkiye ilk yatırım yapan ülkelerden birisi. 1950'lerden sonra bu yatırımlar durdu.
AK Parti iktidara gelene kadar hiçbir yapı yapılmadı. 1400 kilometresi hızlı tren, 4200 kilometre de inşaat ağımız var. Ankara-İzmir hızlı tren hattı sıfırdan yapılıyor. Yük de yolcu da taşınacak. 12 saatlik yolculuk 3 saate düşecek. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde bunu bitirip halkımızın hizmetine sunacağız.
Bu ayın sonunda İstanbul Havalimanı metrosu açılacak.